-EĞİTİM BİLİMLERİ-
GELİŞİM PSIKOLOJISI
Psikoloji genel olarak; insan ve hayvan davranışlarını ve bu davranışların kökenlerini inceleyen bilim dalıdır. Psikoloji davranışla ilgili olarak iki önemli ilişki üzerinde yoğunlaşır ki bunlar "beyin-davranış" ve "çevre-davranış" ilişkisidir. Bu bağlamda psikoloji, insan ve hayvan davranışlarını ve bu davranışlarla ilintili psikolojik, sosyal ve biyolojik süreçleri incelemektedir.
PSİKOLOJİNİN ALT ALANLARI
Adli Psikoloji: Yasal konulara ve sorunlara
psikolojinin ilkelerini uygulamak üzere hukuk ile m
psikoloji arasında kurulan ilişkiden doğan bir alandır. g
Adli psikologlardan bazıları hem psikoloji hem de ö
hukuk eğitimi almışlardır. g
Deneysel Psikoloji: Temel davranışsal süreçlerdeki -=■
değişikliklerle ilgilenir. İki önemli alt dal içerir: .1
a) Bilişsel Psikoloji: Bilginin ışlenmesi.
belleğimizde depolanması, depodan geri çağrılması
ve problem çözme durumlarına uyguianması gibi
bilgi işleme süreciyle ilgilenir.
b) Fizyolojik Psikoloji: Öğrenme, duyum, aigı,
performans, motivasyon, bellek, dil, düşünme,
iletişim. problem çözme, yeme ve okuma gibi
davranışların altında yatan fizyolojik süreçlerin
araştırılmasıyla ilgilenir.
Eğitim Psikolojisi: Eğitim psikolojisi insanların nasıl
öğrendiği, etkili öğrenmenin gerçekleştirilmesi, her
yaştaki insanın eğitimi için gerekli araç, gereç ve
yöntemlerin geliştirilmesi, becerilerin
değerlendirilmesi, eğitim programlarının düzenlenmesi ve uygulamaya aktarılmasıyla ilgilenir.
Endüstri / Örgüt Psikolojisi: İş yaşamını iyileştirme ve üretimi artırma amacıyla psikoloji ilkelerin çalışma hayatına uygulanmasıyla ilgilenir.
Gelişim Psikolojisi: Doğum öjıcesinden başlayarak ölüme kadar uzanan yaşam sürecinde insan
gelişiminin evreleri, yaşa bağlı davranış değişiküklerinin tanımlanması, açıklanması ve ölçülmesiyle ilgilenir. Gelişimdeki evrensel nitelikler, kültürel ve bireysel farklılıklar üzerinde çalışır.
Klinik Psikoloji: Zihinsel, davranışsal ve duygusal bozukluğu (gelişim dönemleriyle ilgili kısa süreli gelişimsel krizierden, fobi, depresyon, şizofreni gibi daha ağır sorunlar) olan bireylerin değerlendirilmesi, tedavi edilmesi ile ilgilenir.
Nöropsikoloji ve Psikobiyoloji: Biyolojik sistemler ile zihnin işlevi ve davranış arasındaki ilişkiyi inceler. Beynin biyokimyasal mekanizmaları, beyin yapılarının fonksiyonları, kimyasal ve fiziksel değişikliklerin davranışlara ve duygulara etkisini araştırır.
Okul Psikolojisi: Okul psikologları özel ya da devlet okullarında çalışır, öğrencilere danışmanlık ve değerlendirme yaparlar.
Psikometri: Psikolojik bilginin elde edilmesi ve uygulanması sırasında kullanılacak teknik ve yöntemler üzerinde çalışır. Zeka, kişilik, yetenek ve diğer alanlardaki testleri geliştirir.
Sağlık psikolojisi: Sağlık psikologları, hastalıkların önlenmesi ve sağlığın sürdürülebilmesi için araştırmacı ve uygulamacı olarak çalışırlar.
Sosyai Psikoloji: İnsanların birbirleri ile nastl etkileşime girdikleri ve sosyal çevrelerinden nasıl etkilendikleriyle ilgilenirler. Bireyleri, grupları ve grup davranışını, tutumları, önyargıları ve bunların oluşumu ile değişimini inceler. Arkadaşlık, ikili ilişkiler, çekicilik ve saidırganlık gibi konular üzerinde araştırma yaparlar.
Spor Psikolojisi: Spor psikolojisi, psikoloji ilkelerinin spor ortamına uygulanmasını içeren bir alt alandır. Spor psikologları hem akademisyen hem de uygulamacı olarak çalışıriar.
-GELİŞİM PSİKOLOJİSL
Trafik Psikolojisi: Trafik psikolojisi, psikoloji ilkelerinin trafik ve yol güvenliği alanına uygulanmasıdır.
GELIŞİM PSİKOLOJİSİNİN KULLANDIĞI YÖNTEMLER
1. Deneysel Yöntem: (Determinizm, neden sonuç
ilişkileri.)
2. Betimsel Yöntem: Gözlem (doğal, sistematik,
kesit alma, boylamsal, iç, dış gözlem.)
3. Korelasyonel Yöntem: Değişkenler arasındaki
"karşılıklı" ilişkilerin belirlenmesi.
BilgiNotu/
Gelişim psikolojisi bireylere ilişkin ortak özellikleri ve bireysel farklılıklara ilişkin verileri toplar. Bununla birlikte insan gelişiminin değişik evrelerindeki davranışları betimlemeye çalışırken aynı zamanda bu gelişimin hangi ilkelere bağlı olarak gerçekleştiğini inceler.
Bireylerin Özellikleri
Bireysel farklılıklar gelişimi etkileyen temel faktörlerden birisidir.
Ortak Özellikler: Bireylerin yaşamları boyunca geçirdikleri ortak bedensel, duygusal, zihinsel, sosyal gelişim özellikleridir.
Ortak özelliklere ilişkin buigular özellikle değişik gelişim düzeylerine uygun ders programiarının hazırlanmasında önemli bir belirleyici etkendir. Söz gelimi yaklaşık yedi yaş civarında bireylerin ortak gelişimsel özelliklerinin ilköğretime başlama açısından uygun olduğu söylenebilir.
Bireysel Farklılıklar: Bireyse! farklılıkların ve nedenlerinin araştırılması, yüzyıllardır bilim adamlarının ilgisini çeken bir konudur. 1950lerden bu yana fiziksel, zeka, bilgi işleme, motivasyon, kişilik, değerler konuları ile son yıllarda duygusal farklılıklar, başlıca araştırma konuları olmuştur. Her bireyde farklı farklı olan ve bireyleri diğer bireylere göre farklılaştıran özelliklerdir. Bireysel farklılıklar genetik kökenli olabileceği gibi, daha sonra çevresel faktörlerden etkilenerek de kazanılmış olabilir. Örneğin cinsiyet, fiziksel özelliklerin çok önemli bir bölümü (kas yapısı, yüz hatları, fiziksel
görünümü gibi) kalıtımsal olarak edinilmişlerdir. Dilin kullanımı, başkalarıyla kurulan iletişim biçimi gibi özellikler ise daha çok çevresel faktörlerden beslenerek kazanılırlar. Bireysel farklılıkların kaynaklarına kalıtım ve çevreden başka, tesadüfî etkenler de eklenebilir. Sözgelimi bir deprem yaşamış olan bireyin buna bağlı olarak geliştirmiş olduğu korkular buna bir örnek olarak verilebilir. Bireysel farklılıkların kişilik ve bireyin tercihleri üzerindeki etkileri öylesine farklıdır ki, tamammı ele alamayız, bu durumu gerçek manada herkesin özel olduğu şeklinde betimleriz.
Çağdaş eğitim anlayışı bireysel farklılıkları ihmal etmez. Bireyselleştirilmiş eğitim anlayışı çerçevesinde onları da kuilanır. Öğrencilerin daha yetenekli daha güçlü oldukları alanlarda eğitim almalarına imkân tanır.
Bireysel Farklılıkların Nedenleri:
a) Ana-baba tutumları
b) Ekolojik çevre
c) Sosyoekonomik düzey
d) Kültürel unsurlar
e) Çocuk bakım uygulamaları
f) Doğum sırası
g) Ailenin özel durumları
ANA-BABATUTUMLARI • • •
Otokratik Tutum: Çocuğun kendisini ifade etmesine fırsat verilmez. Anne ya da baba evin mutlak hakimidir ve söz sahibi olan yalnızca odur. Çocuklar karar veremedikleri gibi ebeveynce alınan karara da uymak zorundadır. Bu tutum doğrultusunda yetişen anne babanın çocukları ya saldırgan ya da içe kapanık kişilik özellikleri göstereceklerdir.
Yetkeci Tutum: Çocuğa kısmen de olsa karar hakkı tanınır. Ancak son karar yine ebeveynlerce verilir.
Demokratik Tutum: Çocuğa kendini ifade edebilme hakkı tanınır, hem çocuğun hem de anne-babanın karşılıklı hakları vardır. Anne-baba-çocuk iletişiminde ve etkileşiminde belirleyici olan da bu karşılıklı haklardır.
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ
Eşitlikçi Tutum: Çocuğun ve anne babanın rolleri aynı düzeydedir.
İzin Verici Tutum: Anne-baba sadece onay verici konumdadır. Ağırlık çocuğun üzerindedir ve çocuğun yapıp etmelerine anne- baba sadece onay vermektedirler.
Bırak Yapsıncı Tutum: Çocuk, anne ve babanın kararlarına uyup uymamakta serbesttir.
İlgisizlik: Ebeveynler, çocuklarının davranışlarıyla ve eğitimleriyle ilgilenmezler.
(3
tc
cE m
1. Sosyoloji biliminin öncülerinden olan İbn-i Haldun'a göre "Devletler insan gibidir. Doğar, büyür ve ölürler."
İbn-i Haldun'un bu sözü aşağıdaki psikoloji dallarından hangisinin kapsamını oluşturur?
A) Sosyal Psikoloji
B) Kent Psikolojisi
C) Klinik Psikolojisi
D) Eğitim psikolojisi
E) Gelişim Psikolojisi
ibn-i Haldun'un bu sözü dikkatli bir şekilde incelenirse, doğuım, gelişme, büyüme, ölüm gibi gelişim psikolojisinin temel kavramları kullanılarak insanlar devlete, devlet de insana benzetilmiştir. Dolayısıyla bu söz, gelişim psikolojisinin kapsamını oluşturmaktadır.
(Cevap E)
Q
UJ
Aşağıda verilen ifadelerden hangisi "Gelişim Psikolojisi" kavramı ile ilgili doğru bir ifadedir?
A) Gelişim psikolojisi insan yaşamında
doğumdan itibaren görülen her türlü nitel ve
nicel yöndeki değişim ve gelişimleri ele alan
birdisiplindir.
B) Gelişim psikoiojisi evrensel nitelikler, kültürel
ve bireysel farklılıklar yerine sadece bireyler
arasındaki ortak gelişimsel özellikler üzerinde
durmaktadır.
C) Gelişim psikolojisi insan gelişiminin değişik
dönemlerindeki davranışları betimlemeye
çalışır. Bunun yanı sıra her bir dönemdeki
gelişimin hangi ilkelere bağlı olarak
gerçekleştiğini de incelemektedir.
D) Gelişim psikolojisi insan yaşamında meydana
gelen değişim ve gelişimlerin sadece nitel
yönü ile ilgilenirken nicei yönünü dikkate
almamaktadır.
E) Gelişim psikolojisi insan yaşamında meydana
gelen değişim ve gelişimlerin sadece nicel
yönü ile ilgilenirken nitel yönünü dikkate
almamaktadır.
-GELIŞIM PSİKOLOJISİ-
Gelişim psikolojisi insan yaşamını doğum öncesi döneminden başlayarak ölüme kadar olan süreç içerisinde insan gelişiminin evrelerini, her bir evrede görülen davranış değişikliklerinin tanımlanması ve ölçülmesi ile ilgilenirken gelişimde evrensel nitelikler, kültürel ve bireysel farklılıklar üzerinde de durmaktadır.
(Cevap C)
Gelişim psikolojisinin kullanmış olduğu üç yöntemden birisi olan Koreİasyonel yöntem; değişkenler arasındaki karşılıklı ilişkilerin belirlenmesinde kullanılmaktadır.
(Cevap E)
3. İnsanlann birbirleri ile nasıl bir iletişim süreci kurdukları ve etkileşime girdikleri, sosyal çevrelerini nasıl etkileyip sosyal çevrelerinden nasıl etkilendiklerini inceleyen psikolojinin alt dalı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eğitim Psikolojisi
B) Örgüt Psikolojisi
C) Sosyal Psikoloji
D) Okul Psikolojisi
E) Bilişsel Psikoloji
o "cs
Gelişim psikolojisinin kullandığı yöntemler şunlardır:
1-Deneysel Yöntem 2-Betimsel Yöntem
Psikolojinin alt dallarından biri olan sosyal psikoloji, insanların birbirleri ile nasıl etkileşim kurduklarını, çevrelerini nasıl etkilediklerini, arkadaşlık, ikili ilişkiler, saldırganlık, çekicilik gibi konular üzerinde durur.
(Cevap C)
5. Psikolojinin hangi alt dalı bilginin işienmesi, belleğimizde depolanması, depodan geri çağrılması ve problem çözme durumlarına uygulanması gibi bilgi işleme süreciyle ilgilenmektedir?
A) Fizyolojik Psikoloji
B) Bilişsel Psikoloji
C) Bireysel Farklar Psikolojisi
D) Psikometri
E) Nöropsikoloji
4. Gelişim psikolojisi değişkenler arasındaki "karşılıklı ilişkilerin" nasıl oluştuğunu ve bunların birbirleri üzerinde nasıl etkileşime yol açtığını tespit etmeye çalışırken aşağıda verilen yöntemlerden hangisini kullanmaktadır?
A) Deneysel yöntem
B) Betimsel yöntem
C) Determinizm
D) Sistematik Yöntem
E) Korelasyonel Yöntem
Psikolojinin bir alt dalı olan Deneysel Psikoloji; a-Bilişsel Psikoloji, b-Fizyolojik Psikoloji olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan Bilişsel Psikoloji bilginin işlenmesi, belieğimizde depolanması, depodan geri çağrılması ve problem çözme durumlarına uygulanması gibi bilgi işleme süreciyie ilgilenirken, Fizyolojik Psikoloji davranışların altında yatan fizyolojik süreçlerin araştırılması ile ilgilenir.
(Cevap B)
-EGITIM BILIMLERI-
6. ilköğretim birinci kademede görev yapan bir sınıf öğretmeni kendi sınıfında öğretim etkiniiklerini öğrencilerinin gelişimsel özelliklerine uygun olacak birtarzda düzenlemeye çalışmaktadır.
Bu öğretmenin öğretim etkinliklerini düzenlerken yararlanmaya çalıştığı bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gelişim psikolojisi
B) Eğitim psikolojisi
C) Okul psikolojisi
D) Bireysel farklar psikolojisi
E) Bilişsel gelişim psikolojisi
Eğitim psikolojisi insanların nasıl öğrendiğini, etkili öğrenmenin gerçekleştirilmesini, öğrenmenin gerçekleşebilmesi için gerekli olan araç-gereç ve yöntemlerin geliştirilmesini, becerilerin değeriendirilmesini konu edinen bir bilim dalıdır.
(Cevap B)
8. I.Tutarlıdırlar.
II.Gerektiğinde cezaya başvursalar da daha ziyade olumlu davranışları ödüllendirirler.
III.Koydukları kuralların mantıklı gerekçelerini çocuklarına izah ederler
IV. Çocuklarına karşı besledikleri sevgilerini onlara hissettirirler.
V.Çocukların kendilerine güvenleri ve saygıları yüksek düzeydedir.
Yukarıda verilen özellikler hangi ana-baba tipinin taşıdığı tutumlara örnek olarak verilebilir?
A) Yetkeci ana-baba tutumu
B) İzin verici ana baba tutumu
C) Demokratik ana-baba tutumu
D) Otokratik ana-baba tutumu
E) Eşitlikçi ana-baba tutumu
m Q
"sx
Demokratik ana-baba îutumuna sahip olan bireyler yukarıda verilen özellikleri taşımaktadırlar.
(Cevap C)
7. I.Kalıtım-olgunlaşma-bireysel farklılıklar
II.Bilginin işlenmesi, depolanması ve geri getirilmesi süreçleri
lll.Sosyal, bedensel zihinsel, duygusal gelişim
IV.Öğrenme yöntem ve teknikleri
V.Kritik dönem, gelişim dönemleri ve evreleri
Yukarıda verilenlerden hangileri gelişim psikolojisinin ele almış olduğu konulardır?
A) I, II, III
B) 11,111, IV
C) III, IV, V
D) I, III,V
E) 1,11, IV
Kalıtım, olgunlaşma, bireysel farklılıklar, kritik dönem kavramlarının yanısıra insan yaşamıniR gelişimsel dönem ve evleri ile bu dönem ve evrelerde görülen davranışlar ve davranış değişiklikleri gelişim psikolojisinin ilgilendiği temel konulardır.
(Cevap D)
fJikjiNotu/
Demokratik ana-baba tutumunu benimseyen ebeveynlerin özellikleri şunlardır:
1 - İlişkilerinde ve kararlarında tutarlıdırlar.
2- Koymuş oldukları kuralların mantıklı gerekçelerini
çocuklarına izah ederler.
3- Çocuklarının fikir ve eleştirilerini dikkatlice
dinlerler.
4- Gerektiği durumda cezaya başvursalar da çoğu
zaman olumlu davranışları ödüllendirirler.
5- Çocuklarına karışı besledikleri duygu ve sevgilerini
onlara hissettirmekte herhangi bir sakınca
görmezler.
6- Çocuklarından beürli ölçüde istekte bulunarak
onları belirli sınırlar içerisinde kontrol etmeye
çalışırlar.
7- Çocuklar, kendine güvenen mutlu, atılgan
bireylerdir.
8- Çocukların kendilerine olan özsaygı düzeyleri
yüksektir.
-GELİŞİM PSİKOLOJİSİ-
9. Ebeveynlerin çocuklarının kendilerine güven duymalarını ve kendilerini yeterli hissetmelerini sağlamak amacıyla aşağıda verilen ifadelerden hangisi yerine getirmemeleri gereken bir davranıştır?
A) Çocuklarının merak ve özerklik isteklerine
onların gelişimsel özelliklerine uygun gelecek
bir tarzda destek vermelidirler.
B) Çocuklarına yapma ve yaptığı davranış ve
eylemlerden haz alma duygusunu tattırmaya
çalışmalıdırlar.
C) Ebeveynler çocukların sağlıklı ve istendik
yönde bir gelişim ve güven duygusunu
kazanmaları amacıyla okul öncesi dönemin
bitimine kadar çocuğun istek ve arzularını
kendi istedikleri yönde sınırlamalı, bu şekilde
okul çağında çocuklarının daha sakin ve uysal
bir kişilik gelişimi geliştirmelerine yardımcı
olmalıdırlar.
D) Çocuğun ev içerisinde ve dışarısında
kısıtlamalardan uzak, özgür bir ortamda güven
içerisinde kendisini rahat bir şekilde ifade
etmesine imkan sağlanmalıdır.
E) Ebeveynler çocuklarında güven duygusunun
gelişimini sağlamak amacıyla onların "küçük
bir yetişkin olmadıkları, kendilerine ait bir
kişilik yapısına sahip olduklan" anlayışını
benimsemelidirler.
10.1- Kural koymaktan hoşlanmazlar.
II. Boş vermecidirler. Çocuklarının yaptıkları olumlu
ve olumsuz davranış modelleri ile fazla
ilgilenmezler.
III. Çocuklarından herhangi bir şey istemeyerek
onları kontrol altına almaya çalışmazlar.
IV. Olumsuz ve istenmeyen davranışlarla
karşılaştıkları zaman çocuklarına ceza vermekten
kaçınırlar.
V. Çoğu zaman tutarsız ve güvensiz davranış
modelleri sergilerler.
Yukarıda verilen özellikler hangi ana-baba tipinin taşıdığı tutumlara örnek olarak verilebilir?
A) Yetkeci ana-baba tutumu
B) izin verici ana baba tutumu
C) Demokratik ana-baba tutumu
D) Otokratik ana-baba tutumu
E) Eşitlikçi ana-baba tutumu
f&g&Ms
izin verici ana-baba tutumuna sahip olan bireyler yukarıda verilen özellikleri taşımaktadırlar.
(Cevap B)
A, B, D, E şıklarında verilen ifadeler çocukların kendilerine güven duymaları ve kendilerini daha yeterli hissetmelerini sağlamak amacına uygun olan ebeveyn davranışı iken C şıkkı çocuğa kişilik gelişiminde bir sınırlama getirdiği için uygun bir davranış tnodeli değildir.
(Cevap C)
İzin verici (boşvermeci) ana-baba tutumunu benimseyen ebeveynlerin özellikleri şunlardır:
1-Davranışlarında çoğu zaman tutarsız ve
güvensizdirler.
2-istenmeyen davranışlara ceza vermekten kaçınırlar.
3-Çocuklarına herhangi bir sorumluluk ve görev
vermedikleri için onlardan bir şey beklemez ve
istemezler.
4-Çocuklarına uymaları için herhangi bir kural
koymazlar.
5-Çocuklarının olumlu ve olumsuz davranış ve
tutumlarına yönelik boşvermeci bir anlayış
benimserler.
-EGITIM BILIMLERI-
H.Bireysel farklılıklar ile ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi yanlış bir ifadedir?
A) Bireysel farklılıklar genetik kökenli olabileceği
gibi daha sonra çevresel faktörlerden de
etkilenilerek kazanılmış olabilir.
B) Cinsiyet, fiziksel özellikler vb.(kas yapısı, dış
görünüm gibi) özellikler kalıtsal olarak elde
edilmiş nitelikler iken; dilin kullanımı, diğer
insanlarla kurulan iletişimin seviyesi daha çok
çevresel faktörlerin etkisiyle kazanılan
özelliklerdir.
C) Eğitim-öğretim ortamında bireysel farklılıklara
verilen önem gitgide artan bir biçimde önemini
sürdürmekte, öğrenme ortamlarının bireysel
farklılıkları esas alacak bir şekilde
düzenlenmesi amaçlanmaktadır.
D) Kalıtım ile gelen bireysel özellikler çevreden
kaynaklanan özeüiklere göre bireyin
gelişiminde daha etkili bir rol oynamaktadır.
Çünkü anne-babası avukat ve doktor olan
çocukların ileriki yaşamlarında da kalıtımsal
özellikleri nedeniyle yüksek statülü mesleklere
sahip bireyler olmaları kaçınılmazdır.
E) Bireysel gelişim üzerinde kalıtım ve çevre
faktörlerinden hangisinin daha etkili olduğu
tam olarak bilinememektedir. Bazı bireylerde
kalıtım başat etkenken bazı bireylerde de
çevre daha başat bir etken otarak
belirmektedir.
Bireysel farklılıklar üzerinde çevre ve kalıtım faktörü önemli etkilerde bulunmaktadır. Bazı durumlarda çevre, bazı durumlarda da kalıtımın etkisi diğerine nazaran daha yüksek düzeyde olmaktadır. Günümüzde eğitim-öğretim faaliyetlerinde öğrenme-öğretme süreçlerinin bireysel farklılıklara uygun olacak düzeyde düzenlenmesi geçerli bir ilke olarak kabul edilmektedir.
(Cevap D)
Q LU
12.1. Erkekierin aşçılık yapması
II. Günümüzde bayanların araba kullanmaları
III. Eşi çalışan bir erkeğin ev işlerini yapması
IV. Duygusal film seyreden bir erkeğin ağlaması
V. Günümüzde erkeklerin de hemşire olarak
çalışabilmeleri
Yukarıda verilen özellikler hangi kişilik tipinin taşıdığı özelliklerdir?
A) Fenemonolojik kişilik B) Androjen kişilik C) Psikopatik kişilik D) Hemoostatik kişilik E) Psikoanalitik kişilik
Cinsiyet rol anlayışı bireysel farklılıklar üzerinde etki eden faktörlerden bir tanesidir. Cinsiyet rolü, kişinin toplumun kendisi için uygun görmüş olduğu görevleri ve sorumlulukları yerine getirmesidir. Ancak günümüzde teknolojik, toplumsal, sosyal ve ekonomik gelişmeler erkek ve kadın rollerinde bazı değişikliklerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Geçmişte sadece kadına ya da erkeğe has bir davranış biçimi olarak algılanan bazı davranış ve tutumlar artık her iki cinsin de yerine getirebildiği davranış ya da tutumlar olarak benimsenmiş, toplum hem kadına hem de erkeğe bu rolleri uygun görmüştür. İşte bu kişilik tipine Androjen kişilik adı verilmektedir.
(Cevap B)
13. Aşağıda belirtilen özelliklerin hangisinin kazanılmasında çevresel faktörler daha etkili bir rol oynamaktadır?
A) Bireyin zeka yapısı
B) Bireyin ten rengi
C) Bireyin göz rengi
D) Bireyin iletişim becerisi
E) Bireyin boyunun uzunluğu
A, B, C ve E şıklarında verilen özellikler kalıtımın bireysel farklılıklar ve bireysel gelişim üzerindeki etkisine örnek olurken, D şıkkında verilen ifade çevresel faktörlerin gelişim üzerindeki etkisine bir ömektir.
(Cevap D)
-GELİŞİM PSİKOLOJİSL
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
1. Psikolojik bilginin elde edılmesi ve uygulanması sırasında kullanıiacak olan teknik ve yöntemler üzerinde çalışan, zeka, kişilik, yetenek ve diğer alanlarda psikolojik ölçme araçları geliştiren bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fizyolojik psikoioji
B) Bilişsel psikoloji
C) Psikometri
D) Nöropsikoloji
E) Psikobiyoloji
2. I. Ana-baba tutumları
II. Kültürel unsurlar
III. Doğum sırası faktörler
IV. Ebeveynlerin mesleği
2: o
m
Psikoloji ilmi ile eğitim ilişkisi açısından aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Psikoloji insan davranışlarını anlamaya
çalışırken, eğitim insan davranışlarını istendik
yönde değiştirme ve geliştirmenin yollarını
aramaktadır.
B) Psikoloji alanında yapılan çalışmalar aynı
zamanda hayvan davranışları üzerinde de
olduğu için psikoloji biliminin verilerinden
eğitimde çok fazla yararlanılmamaktadır.
C) Eğitim bireylerinin davranışlarının
değiştirilmesinin üzerinde dururken psikoloji
bu davranışların temelinde yatan etkenierin
neler olduğu üzerinde durmamaktadır.
D) Psikoloji insan davranışlarının temelinde yatan
faktörlerin tedavi edilmesi üzerine
yoğunlaşırken, eğitimde de böyle bir anlayış
hakim bir faktör olarak belirmiştir.
E) Eğitim yoluyla kazandırılması amaçlanan
istendik davranışlar aynı zamanda psikoloji
biliminin konusunu oluşturmaktadır.
V. Ebeveynlerin boşanma durumu £
o
o
Yukarıda verilen ifadelerden hangisinde îi
bireysel farklılıklar üzerinde diğerlerine göre S
daha çok etki eden faktörler bir araya ^
getirilmiştir?
A) II, III, IV
B) I, IV, V
C) III, IV, V
D) II, III, V
E) 1,11,111
3. Bir öğretmenin sınıftaki rollerini daha etkili ve verimli bir şekilde yerine getirmesinde diğer bilimlere göre daha etkili olan bilim dalı hangisidir?
A) Sosyal Psikoloji
B) Eğitim Psikolojisi
C) Gelişim Psikolojisi
D) Klinik Psikoloji
E) Örgüt Psikolojisi
"Günümüzde birçok öğretmen öğrenme-öğretme süreçlerini düzenlerken bireysel farklılıkları dikkate almakta ve yapılan öğretimden her öğrencinin kendi düzeyine göre yararlanmasını sağlamaya çalışmaktadır" fikrine sahip olan bir birey için aşağıdaki ifadelerden hangisi söylenebilir?
A) Psikoloji ve gelişim psikolojisinin verilerinden
eğitimde yararlanılması gerektiğini savunan bir
bireydir.
B) Yeniliklerin ve teknolojik gelişmelerin
bilincinde olan ve bu tür gelişmelerin yararına
inanan bir bireydir.
C) Bireylerin zihinsel gelişimi için yeni hedefler
peşinde koşan bir bireydir.
D) Bireylerin öğrenmelerini tam ve eksiksiz
yapmaları gerektiğini savunan bir bireydir.
E) Öğrenme-öğretme sürecinde öğretmenlerin
aktif rol oynamalarını savunan ve bunun
gereğini vurgulayan bir bireydir.
-EGITIM BILIMLERU
6. Aşağıdakilerden hangisi otokratik ana-baba tutumuna sahip olan ebeveynlerin özelliklerinden birisi değildir?
A) Otokratik tutuma sahip olan ebeveynlerin
çocuklarının kendilerine güven ve saygı
düzeyleri düşüktür.
B) Otokratik tutuma sahip olan ebeveynler soğuk
ve katı bir kişilik yapısının yanı sıra ceza ve
emir verme eğilimine sahiptirler.
C) Çocuklarıyia çok fazla ilgilenmezler.
D) Çocuklarını hem kontrol ederler hem de
onların fikirlerini dinlerler.
E) Otokratik tutuma sahip olan ebeveynlerin
çocuklarının akademik başarı oranları genelde
düşük seviyededir.
7. Çocuklarına kısmen de olsa karar verme hakkı tanıyan ancak son kararın yine ebeveynler tarafından verildiği ana-baba tutumu aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) İzin verici tutum
B) Bırak yapsıncı tutum
C) Yetkeci tutum
D) Eşitlikçi tutum
E) Demokratik tutum
05
"o
cc
IU Q
"Sc yj
9. "Gelişim psikoiojisi bireylerin yaşam dönemlerinde
geçirdikleri gelişim özelliklerini incelemektedir."
Bu ifadeye göre aşağıdakilerden hangisi gelişim psikolojisinin amacı olabilir?
A) Bireylere kazandırılması düşünülen istendik
davranış modellerinin neler olduğunu tespit
edebilmek.
B) Bireylerin hangi gelişim dönemlerinde ortak
davranış eğilimleri gösterdiğini tespit
edebilmek.
C) Her gelişim döneminin kendine özgü olan
temel özelliklerinin neler olduğunu belirlemek.
D) Bireylerin hangi davranış modellerini ne
düzeyde yapabildiklerini, hangi davranış
modeilerini yapamadıklarını tespit edebilmek.
E) Öğretmenlerin öğrenme ortamlarını
düzenlerken bireylerin davranış özellikleri
hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak.
10. Yasal konulara ve sorunlara psikoloji biliminin
temel ilkelerini uygulamak üzere hukuk ile
psikoloji arasında kurulan ilişkiden doğan
psikoiojinin alt dalı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Deneysel psikoloji
B) Okul psikolojisi
C) Klinik psikoloji
D) Adli psikoloji
E) Psikometri
11. "En sık görülen ana-baba tutumlarından birisidir. Anne ve baba çocuğa farklı farklı davranırlar, birisinin "hayır" dediğine diğeri "evet" demektedir. Ayrıca çocuk eğitimi konusunda ebeveynler değişik görüşler paylaşırlar. Bir gün görmezlikten gelinen bir davranışa ertesi gün ceza verilebilir."
8. İş yaşamını iyileştirme, üretimi ve verimi arttırma amacıyla psikolojinin ilkelerinin çalışma hayatına uygulanmasına imkan veren bilim dalı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Klinik psikoloji
B) Eğitil psikolojisi
C) Endüstri psikolojisi
D) Sağlık psikolojisi
E) Sosyal psikoloji
Hangi ana-baba tutumu özelliklere sahiptir?
A) Tutarsız tutum
B) Boşvermeci tutum
C) Aşırı koruyucu tutum
D) İzin verici tutum
E) Mükemmeliyetçi tutum
yukarıda verilen
10-
-GELİŞIM PSİKOLOJİSL
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
12. Klinik psikolojinin uğraşı alanı aşağıdaki ifadelerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Biyolojik sitemler ile zihnin işlevi ve davranış
arasındaki ilişkiyi incelemek
B) Psikolojik öiçme araçlarını hazırlamak ve
geliştirmek
C) Zihinsel, davranışsal ve duygusal bozuklukları
(fobi, depresyon vb.) olan bireylerin tedavi
edilmesi
D) Hastalıkların önlenmesi ve sağlığın
sürdürülebilmesi için araştırmalar ve
uygulamalar yapmak
E) Bilginin zihinsel süreçlerden nasıl geçirilerek
depolandığını ve gerektiğinde nasıl geri
getirildiği üzerine araştırmalaryapmak
1. Ayşe hanım kızına hiçbir kısıtlama getirmiyor ve hiçbir şeyine karışmıyor. Ayşe hanımın bu davranışını aşağıdakilerden hangisi açıklar? (2005 KPSS)
A) Demokratik tutum benimsemiştir
B) Aşırı koruyucu tutum benimsemiştir
C) Kızını hiç sevmiyor
D) Çocuk yetiştirmede izin verici tutumu
benimsemiştir
E) Aşırı cezalandırıcı tutum benimsemiştir
1 CEVAP ANAHTARI
1 .C 2. E 3. B 4. A
5 .A 6. D 7.C n C
9 .C 10 .D 11.A 12 .C
'Z.
o
Ayşe hanımın davranışları çocuk yetiştirme tutumuyla ilgilidir. Demokratik tutum dengeli, tutarlı ve kararların aile içinde b^raberce tüm aile fertleriyle alındığı bir tutumdur. Aşırı koruyucu tutum ise çocukların sürekli kontrol altında tutulduğu, kendi başlarına hiçbir faaliyete izin verilmediği bir tutumdur. İzin verici tutum da örnekteki gibi çocuğa hiçbir kısıtlama getirm^den hertürlü etkinliğine izin verildiği bir tutumdur.
(Cevap D)
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
11
ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ | Öğrenme Psikolojisi ve Temel Kavramlar
ÖGRENME PSİKOLOJİSİNİN UGRAŞIALANLARI
• Öğrenme süreçleri ile ilgili bilgilere ulaşma (Nasıl
öğreniliyor?)
• Öğrenme ve öğretme süreçleri
• Öğrenme güçlüklerinin kaynakları (Öğrenmeyi
neler engeller?)
• Farklı dönemlerde insanların öğrenme özellikleri ve
bu özelliklerin öğretim etkinliklerine uygulanması.
• Öğrenme iikeleri, yöntemleri ve kuramları.
DAVRANIŞ VE ANALİZİ
Davranış insanın her yaptığı şey için kullanıian bir terimdir. Sadece eylemleri değil, durumları da kapsayacak kadar geniştir. Davranışlara örnek vermek gerektiğinde konuşmak ve(ya) konuşmamak diye örnek verilebilmesi bundandır. Çünkü konuşmak da davranıştır, konuşmamak da.
Davranışı analiz ederken onu uyarıcı, tepki, karşılık olarak analiz etmek yaygınlaşmışîır.
Uyarıcı;
a) Organizma tarafından (algılanarak) davranışa yol
açan,
b) İçte ve dışta meydana gelen değişikliklerdir.
Buna göre bir değişikliğin uyarıcı niteliği kazanabilmesi için bu iki şartı yerine getirmesi gerekir. İçte meydana gelen değişikliklere; karnın acıkması, vücuttaki su miktarının azalması, kalbin hızlı atması örnek olarak verilebilir. Dışta meydana gelen değişiklikler ise ısı, ışık ve ses açısından meydana gelen değişiklikler olarak ele alınabilir.
Tepki;
Organizmanın uyarıcıya karşı göstermiş olduğu davranıştır. Tepki, uyarıcıya göre tanımlandığı için bir tepkiden bahsedebilmek için önce uyarıcıyı ele almak ve göstermek gerekir.
o tr.
LU Q
'öc
UU
Karşılık;
Organizmanın gösterdiği tepkiye karşılık almış olduğu uyarıcıdır. Karşılık üç türlü olabilir:
1. Pekiştirme: Organizmanın davranışının
gösterilme olasılığının artırılmasıdır. İki türü vardır:
a) Olumlu pekiştirme; İçinde bulunulan duruma
hoş bir uyarıcının eklenmesidir. Çikolata vermek
gibi.
b) Olumsuz pekiştirme: İçinde bulunulan
durumdan hoş olmayan bir uyarıcının
kaldırılmasıdır. İyi hal gösteren bir mahkumun hafta
sonu iznine gönderilmesi gibi.
2. Ceza: Organizmanın davranışının gösterilmeme
olasılığının artırılmasıdır. İki türü vardır:
a) I. Tür ceza: Organizmanın içinde bulunduğu
duruma hoş olmayan bir uyarıcının eklenmesidir.
Gündelik dildeki ceza büyük ölçüde böyiedir.
Çocuğun fiziksel olarak cezalandırılması veya
ağzına biber sürülmesi böyledir.
b) II. Tür ceza: Organizmanın içinde bulunduğu
durumdan hoş bir uyarıcının kaldırılmasıdır. Çocuğa
verilen bir ödülün geri alınması böyledir.
3. Karşılık vermeme: Organizmanın davranışının
görmezlikten gelinmesidir ki, uzun vadede sönmeye
(unutmaya) yol açar. Bu açıklama temelde
davranışçı yaklaşıma dayalı bir ifadedir.
Performans (Edim)
İnsan davranışlarının bir kısmı doğuştan getirilirken, diğer bir kısmı da sonradan ediniiir. İnsanın tüm eylem ve durumları için performans (edim) terimi kullanılır. Doğuştan getirilen davranışlar refleksler ve içgüdüler olmak üzere iki türlüdür. Sonradan edinilen davranışlar ise büyük ölçüde öğrenme sonucu kazanılır.
12-
-OGRENME PSIKOLOJISL
Refleks
a) Doğuştan geliyor mu?
b) Belli bir uyarıcısı var mı?
c) Belli, basit ve ani bir tepki mi?
Soruları sorulduğunda, üç soruya da "evet" cevabı veriliyorsa davranış reflekstir. Eğer bir ve(ya) birkaçına "evet" cevabı verilemiyorsa, o zaman refleks değildir. Dizinize vurulduğu zaman ayağınızın kalkması, göz kırpmak, vb. davranışlar reflekslere örnek verilebilir.
İçgüdü
a) Doğuştan geliyor mu?
b) Türe özgü mü?
c) Karmaşık davranış mı?
Soruları sorulduğunda, üç soruya da "evet" cevabı veriliyorsa bu davranış iç güdüdür. Arıların bal yapması, ipek böceğinin koza örmesi, içgüdüye örnek olarak verilebilir.
İçgüdü ve refleks doğuştan getirilen iki temel davranış biçimidir. Bunların dışında davranışlar olmakla birlikte, eğitim açısından bu iki tür davranış, öğrenmenin dışında yer alır. Öğrenme sadece refleksin uyarıcısınin değiştirilmesi, içgüdünün ise gösterilme koşulları ve biçiminin değiştirilmesi öğrenme yoluyla gerçekleştirilir. Bu iki tür dışında diğer davranışlar organizmanın sonradan edindiği davranışlardır.
ÖĞRENME
Öğrenme, tekrar ya da yaşantı yoluyla organizmanın davranışlarında meydana gelen oldukça kalıcı değişikliktir. Bir davranışın öğrenme olabilmesi için,
a) Tekrar ya da yaşantı yoluyla meydana gelmesi,
b) Davranışta bir değişiklik olması,
c) Değişikliğin oldukça kalıcı olması gerekir.
Bu koşulları sağlamayan durumlar öğrenme olarak değerlendiriimez.
Sözgelimi, organizmanın gündelik davranışları arasında yer alan ve herhangi bir değişiklik göstermeyen davranışlar öğrenme değildir. Her günkü yolundan gelip giden bir adam yeni bir yol öğrenmiş olmaz.
Aynı şekilde, kaza eseri farklı bir davranış göstermek zorunda kalan kişi de, bu davranışını kalıcı hale getirmedikçe öğrenmiş olmaz. Kaza sonucu sağ kolu kırılan bir kişînin sol eliyle yazması, bunu kalıcı hale getirmediği sürece öğrenme kapsamına girmez.
Gene, organizmanın davranış değişikliğinin tekrar ya da yaşantı sonucu meydana gelmesi gerekir, Felç veya tik gibi kişinin yaşantıları dışında meydana gelen davranış değişikiikleri öğrenme olarak kabul edilmez.
Öğretmenin sınıfta öğrencilere ders anlatarak yapmaya çalıştığı, onların davranışlarında değişiklik meydana getirecek kadar yaşantı sağlamaktır. Örneğin Mustafa Kemal Atatürk'ün kaç yıiında öldüğünü bilmeyen ve sorulduğunda "bilmiyorum" cevabı veren bir öğrencinin öğretim sürecinin sonunda aynı soruya "1938" şeklinde cevap vermesi,
a) Öğrenme yaşantısı sonucunda
b) "Bilmiyorum" deme davranışı değiştiği
c) Bir süre sonra da aynı cevabı verebildiği için
öğrenmedir.
Öğrenmeyi açıklarnaya çalışan çeşitli kuramlar vardır. Bunlardan davranışçı kuram onu uyarıcı ile tepkinin eşleştirilmesi olarak görürken, bilişsel kuram zihindeki örgütlenme olarak görür. Öğrenme kuramları ileride ele alınacaktır.
Öğrenmenin Gerçekleştjği Ortamlar
Aile: Okul öncesi dönemde çocuğun yaşamında etkili bir sosyalleşme görevi yapan, özellikle kültürlenme ve değerlerin kuşaklar arasında aktarılması misyonlarına sahip sosyal ortamdır.
Akran Grupları: Akran ve arkadaş grupları aile içinde ebeveynlerle ve (varsa) kardeşlerle yaşanması pek olası olmayan yaşantılar sunan sosyal ortamlardır.
Anaokulları-Kreşler: Çocukların okula
hazırlanmasını ve sosyal beceriler edinmelerini
sağlama görevine sahip, yasal olarak kuruian,
işletilen ve denetlenen okul öncesi eğitim
kurumlarıdır.
Örgün Eğitim Kurumları (Okullar): Aileden sonra çocuk eğitiminde en önemli etkiye sahip sosyal
-EGITIM BILIMLERI-
13
kurumlardir. Sağladiğı özel koşullar (toplu öğretim, temel öğrenme konuları, akran grupları, ders/etkinlik çeşitliliği, profesyone! kadro vb.) bu etkinin temel bileşenlerini oluşturur.
Okulla ilgili önemii özellikler:
» Bireyde olumlu/olumsuz, kasıtlı olarak veya kendiliğinden davranış değişiklikleri edinilmesini etkiler.
» Yetişkin davranışlarıyla oyunsu davranışlar arasındaki farkın fark edilmesine fırsaî verir.
» Kişisel gelişimi, sosyal beceriler edinilmesini ve sağlıklı iletişim/ilişki kurulmasını destekler.
» Bireye yeni davranışlar kazandırarak veya önceden edinilmiş davranışiarını geliştirerek uyum süreçlerini destekler.
» Toplumsal değerlerin kazanılması için yaşantı fırsatiarı sunarve bunları pekiştirir.
ÖĞRENMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
ço "o
Bir öğrenme ortamında bulunan faktörler g
şunlardır: g
A) Oğrenen ;iî
m
B) Öğrenme malzemesi (öğrenilen şey) .1
C) Öğrenme stratejisi (öğrenme biçimi) 'S
D) Öğreten (öğrenmeye yardımcı olan) 'g
E) Öğrenme ortamı (öğretilen yer). S
Bunlardan öğrenen, öğrenme malzemesi ve öğrenme stratejisi öğrenmeyi doğrudan etkilerken, öğretmen ve öğrenme ortamı, bu üç faktörü etkileyerek öğrenmeyi (dolaylı yoldan) etkilerler. Bu yüzden öğrenmeyi etkileyen faktörleri üç grup olarak ele almak gerekir.
A. Öğrenen
LTüreÖzgü Hazıroluş
Öğrenen ile ilgili faktörlerin en başında türe özgü hazır oluş gelir. Öğrenen, ilgili davranışı gösterebilecek bir türden olmalıdır. Eğer tür o davranışı göstermek için gerekli biyolojik donanıma sahip değilse, öğretmeye çalışmak da boşuna olur. Bilindiği gibi "kaz uçar, ama laz uçamaz".
2. Olgunlaşma
Öğrenen ile iigili faktörlerden iiki (yukarıdakini saymazsak), olgunlaşmadır. Organizma ilgili davranışı gösterebilecek bir biyoiojik donanıma sahip olabilir. Ancak, söz konusu olan zaman ve zeminde, organizma henüz o olgunluğa ulaşmamış olabilir. Bu durumda öğrenme meydana gelmez. Sözgelimi, insana konuşmayı öğretebilirsiniz, yeni doğmuş bir bebek de insandır, ama ona öğretemezsiniz, çünkü gerekii olgunluğa ulaşmamıştır. Olgunlaşma genellikle yaş ve zeka olarak ele alınır. Yani, bir organizmanın olgunluğa ulaşmasından bahsederken, bir yandan yaş olarak belli bir yaşa gelmesi, diğer yandan yaşıtlarıyla benzer özellikier göstermesi, özellikle kavrama ve bilgi işleme açısından yaşıtlarıyla aynı düzeyde oiması gerekir. Çocuk yaş olarak 5 yaşına gelmiş olabilir, ama hala konuşamıyor olabilir.
3. Uyarılmışlık
İkinci faktör, uyarılmışlık düzeyidir. Genel uyarılmışlık hali olarak da atıfta bulunulan bu özellik, organizmanın dışarıdan gelen uyarıcıları işleyebilme kapasite ve becerisini gösterir. Bunu daha iyi anlayabilmek için, uyarılmışlık derecelerini gözden geçirmek yararlı olabilir. En düşük uyarılmışlık, bitkisel hayat durumundadır, ancak temel yaşamsal uyarıcılar alınabilir. Sonraki bir düzey, uyku halidir. Kişi etrafındaki uyarıcılardan (en azından) bir kısmını alabiidiği içindir ki uyarılabilmektedir(!). Daha sonra uyuşukluk dediğimiz bir düzey örnek verilebilir. Bu durumda kişi etraftaki uyarıcılardan bazılarını alabilmekte, bazılarını ise alamamaktadır. Sonraki bir düzey normal uyanıklık düzeyi olabilir. Bu durumda kişi etraftan uyarıcı alabilir ve işleyebilir. Gündelik yaşamını sürdürür. Kişinin heyecanlandığı ve "elinin ayağının dolaştığı" durum bir miktar aşırı uyarılmanın söz konusu olduğu durumdur. Bu durumda kişi normalde işleyebileceğinden biraz fazla uyarıcı ile karşı karşıya kalmış demektir. Dehşet veya panik hali ise oldukça aşırı bir uyarılmanın olduğunu gösterir. Bu durumda kişi işleyebileceğinden fazla uyarıcı ile karşı karşıyadır.
Bu uyarılmışlık düzeyleri ile öğrenme arasında bir ilişki vardır. Yani, öğrenmenin meydana gelebilmesi için uyarılmışlığın da bir düzeyde olması gerekir. Bu düzey "orta düzey"dir. Başka bir ifadeyle öğrenmenin meydana gelmesi ve kolay meydana
14-
-ÖĞRENME PSİKOLOJİSİ-
gelmesi için orta düzeyde uyarılmışlık gereklidir. Düşük uyarılmışlık düzeylerinde öğrenme meydana gelmez, kişi uyarıcıyı alamıyordur. Yüksek uyarılma durumlarında da öğrenme meydana gelmez, kişi istediği uyarıcıyı seçebilecek durumda değiidir, ne yapacağını bilemez bir haldedir. Orta düzeyde bir uyarılmışlık öğrenmeyi olumlu yönde etkiler,
Düşük uyarılmışlık düzeylerinde öğrenme olmaz, ancak öğrenmeye yatkıniık meydana getirilebilir. Örneğin, uyuyan bir kişiye bir şey öğretilemez, ama öğrenilecek konulara yatkınlık sağlanabilir. Bu yüzden derse devamda ısrar edilir, çünkü öğrenci derste uyusa bile, konulara yatkıniık sağlar. Yabancı dil eğitiminde bu yatkınlık daha çok işe yarar.
4. Aktarma / Transfer
Öğrenmeyi etkileyen diğer bir faktör, önceki öğrenmelerdir. Bazı kaynaklarda aktarma veya transfer(ans) olarak işaret edilen bu faktör, öğrencinin yeni bir öğrenme yapabilmesi için önceden bir miktar öğrenme yapmış olması gerektiğini, daha gündelik bir ifadeyle gerekli önbilgileri edinmiş olması gerektiğini ifade eder. Önceden gerekli olan, sözgelimi dört işlemi öğrenmemiş bir kişi bayağı kesirleri veya ondalık işlemleri yapamaz. Daha özel olarak söylenirse, birbirine benzer uyarıcıların söz konusu olduğu öğrenmeler uyarıcıların benzerliği ölçüsünde aktarmayı kolaylaştırmaktadır. Aynı şekilde benzer tepkilerin öğrenildiği durumlarda da aktarmanın olumlu olma olasılığı yükselmektedir. Kısaca, benzer uyarıcı ve davranışların kullanıiması öğrenmeyi büyük ölçüde kolaylaştırmaktadir, çünkü öğrenci öğrenmeleri arasında aktarmalar yapabilmektedir. Aktarma olumiu ve olumsuz olmak üzere iki türlüdür:
Olumlu aktarma:
sonraki öğrenmeyi
Önceki öğrenmelerin koiaylaştırdığı durumdur.
KOLAYLAŞMA
Sonraki öğrenmeler
Oncekı öörenmeier'bııgıJer
Kuru fasulye pişirmeyi bilen bir kişinin nohut yemeğini yapmayı öğrenmesi, üçgeni iyi bilen bir kişinin kareyi iki eşit üçgen olarak anlamasındaki kolaylık gibi.
Olumsuz aktarma:
sonraki öğrenmeyi
Önceki öğrenmenin zorlaştırmasıdır.
ZORLAŞMA
İki parmak daktilo yazmasını bilen bir kişinin 10 parmak yazmayı öğrenmesi, veya Q-klavye yazan birinin F-klavyeyi öğrenmesi gibi. Kısaca benzer uyarıcılar aktarma yapılıp yapılamayacağını, benzer davranışlar ise aktarmanın ne kadar olumlu olacağını belirler.
5. Güdü
Öğrenmeyi etkileyen diğer bir faktör, öğrencinin güdülenmiş olmasıdır. Öğrenmeye açık olmayan, başka bir ifadeyle öğrenmek istemeyen öğrenciye ne kadar uğraşırsanız uğraşın öğretebiieceğiniz şeylersınırlıdır.
Güdü, organizmayı harekete sevk eden durum olarak tanımlanabilir. Güdülendiği için organizma hareket eder, davranışta bulunur. Güdüler ikiye ayrılırlar: birincil güdüler ve ikincil güdüler. Bunlara bazı kaynaklar doğuştan getirilen güdüler ve edinilen (kazanılan) güdüler olarak atıfta bulunmaktadırlar. Birincil güdüler doğuştan getirilir ve organizmanın yaşamını sürdürmesi için gerekli olan güdüler bu gruba girer. İkincil güdüler ise, yaşamsal önem taşımayan, ama organizmayı davranışa yönlendiren durumlardır (başarı güdüsü gibi).
Güdüler döngüseldir. Başka bir şekilde anlatılacak olursa. güdünün üç aşaması vardır:
a) İhtiyacın hissedilmesi,
b) İhtiyacı gidermeye yönelik davranış,
c) Doyum ve rahatlama.
Önce organizma bir eksiklik ve ihtiyaç hisseder. Daha sonra bu eksikliği gidermek için bir davranışta bulunur. Sonra davranış amacına ulaşırsa, ihtiyaç giderilmiş olur ve organizma rahatlar, Açlık, susuzluk gibi ihtiyaçlar birincil (doğuştan) güdülerdendir. Açlık için önce midenin boşalması ve karnın acıkması hissedilir ve doldurulma ihtiyacı duyulur. İkinci aşamada kişi, yemek yiyerek açlık ihtiyacını gidermeye yönelik davranışta bulunur. Yeterince yerse (uygun davranışı gösterirse) karnı doyar, doyum ve rahatiama hali ortaya çıkar. Rahatlamanın ortaya çıkması güdünün yok olmasını sağlamaz, sadece bir dahaki ihtiyacın hissedilmesine kadar hissediimemesini sağlar. Güdülerin döngüsel oluşunun anlamı da budur.
Güdüler öğrenmeye yönelme için olduğu kadar davranışın pekiştirilmesinde de örıemli işlevlere sahiptir. Uygun davranışı gösteren organizmaya
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
15
güdüsüne uygun pekiştirme yapılmalıdır. Sözgelimi karnı aç olan bir çocuğa "aferin" demek pekiştirme olarak pek işe yaramayacağı gibi, karnı tok olan bir çocuğa yiyecek vermek de aynı şekilde pekiştirme olmayacaktır. Pekiştirme, organizmanın ihtiyaçlarına hitap ettiği zaman etkili olur.
BAŞARI GÜDÜSÜ DÜŞÜK VE YÜKSEK BİREYLERİN ÖZELLİKLERİ
Boyut
Düşük
Yüksek
Amaç Niyet
|Çok kolay ya da çokjOrta güçlükte amaçlar jzor amaçlar koyar | koyar
löğrenmiş görünmeyeİGerçekten öğrenmek için
jçalışır Içalışır
jöğretmen ve şans gibi!
Yükleme |dış etkenlere yüklemejÇabayayüklemeyapar
jyapar j
tavır
mısseder
Yeterlik i Yeterlik duyguları İGelişmiş yeterlik
duygusu İgelişmemiştir Iduyguları vardır
duyduğu ihtiyaçtır.
6. Estetik ihtiyaç: İnsanın güzel şeyiere karşı
duyduğu haz ihtiyacıdır.
7. Kendini gerçekleştirme: Kişinin doğuştan
getirdiği potansiyelleri gerçekleştirmeye duyduğu
ihtiyaçtır. Kişi bu potansiyellerini ortaya koyamazsa,
kendini engellenmiş ve huzursuz hisseder.
Bu ihtiyaçlardan ilk dördü var kalma ihtiyacıdır; kişi
varlığını sürdürebilmek için bunlara sahip olmalıdır.
Ancak bu ihtiyaçların önemli bir özelliği yoksun
olunduklarında insanın davranışlarını
belirlemeleridir. Diğer zamanlarda neredeyse farkına bile varılmazlar. Son üçü ise gelişim ihtiyaçlarıdır. Yani, kişinin hayatta kalmasına değil, gelişmesine yararlar. Bu yüzden, doyurulmadıkça ortaya çıkmazlar ve doyuruldukça kişinin davranışlarını yönlendirmeye başlarlar. Sözgelimi, kişi hiç kitap okumayabilir, ama bir kere okur ve tadını alırsa tekrar okumak ister.
—► Kişisel bütünlük, Yaratıcılık
Özsaygı, saygı duyulmak
• Aşk, sevgi, aidiyet, takım çalışması, sosyal aktiviteler
*■ Barınma, sosyal güvenlik
. Hava. su, yemek, ısı, uyku
İhtiyaçlar Hiyerarşisi
Abraham Maslovv insanın ihtiyaçlarıyla ilgili bir kuram geliştirmiş ve şu kuralları öngörmüştür:
a) Jnsanın ihtiyaçları her yerde aynıdır, evrens^ldir.
Bu ihtiyaçlar hiyerarşik bir sıra izlerler. Bir ihtiyacın
ortaya çıkabilmesi için kendisinden önceki ihtiyacın
en azından bir miktar doyurulmuş olması gerekir.
b) Bir ihtiyaç için kendinden sonraki ihtiyaç feda
edilebilir, ama önceki ihtiyaç feda edüemez.
Maslovv'a göre insanın ihtiyaçları şunlardır:
1. Fizyolojik ihtiyaçlar: Bu ihtiyaçlar bedensel
ihtiyaçlardır ve bedenin canlılığını sürdürmesi için
gereklidir.
2. Güvenlik ihtiyacı: Kişinin kendini emniyette
hissetmesi, ayağını sağlam yere bastığını
hissetmesidir.
3. Yakınlık jhtiyacı: Kişinin hemcinsleriyle ve karşı
cinsten biriyle yakın olma, sevgi ilişkisi içinde olma
ihtiyacıdır.
Maslovv İhtihaçlar Hiyerarşisi
Maslovv'un ihtiyaçlar hiyerarşisi, güdüleme ye pekiştirmede önemli yararlar sağlamaktadır. Öğrencileri ihtiyaçlarına göre güdülemek ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek şekilde pekiştirmek gerekir.
4. Saygınlık ihtiyacı: Kişinin içinde bulunduğu
toplulukta varlığının onaylanması, ona saygı
duyulması ihtiyacıdır.
5. Bilme / tanıma ihtiyacı: Kişinin öğrenmeye karşı
16-
-ÖGRENME PSİKOLOJİSL
6. Dikkat
Organizma, tür olarak öğrenmeye hazır olabilir, gerekli olgunluğa ulaşmış olabilir, gerekli önbilgilere sahip olabilir, güdülenmiş bir durumda bulunabilir, ama hala öğrenemeyebilir, çünkü dikkat etmiyordur. Dikkat belli bir yöndeki uyarıcıları almaya hazır olmak demektir. Bir şeye dikkat ettiğimiz zaman, o şeyle ilgili uyarıcıları almaya yönelmişiz demektir. Dolayısıyla duyu organlarımız ona yönelmiştir. Öğrenci yanındakiyle konuşurken dikkatini konuşmaya vermiş demektir ve derste konuşulmasını istemememizin nedeni budur. Öğrenmenin meydana gelebilmesi için organizmanın dikkatini öğrenilecek konuya yöneltmiş olması gerekir.
B) Öğrenme Malzemesi
Öğrenme malzemesi öğrenilen konudur, öğrenilen bilgidir. Öğrenmenin kolayca gerçekleşebilmesi için, öğrenilen konunun da bazı özelliklere sahip olması gerekir. Her konu her şekilde öğrenilmez. Öğrenme malzemesinin sahip olması gereken özelliklerinin başında telaffuz edilebilmesi gelir. Telaffuz edilemeyen şeyler öğrenilemezler. İnsanda dil ile düşünce arasında yakın bir ilişki olduğu, konunun
uzun zamandır tartışıimakta olmasından ve bu kadar tartışmaya değer bulunmasından bellidir. Başkasına aktarılamayan bilgiler öğretilemezler. Bu bir yana, öğrenme malzemesinin taşıması gereken özellikler üç faktör şeklinde ele alınabilir: algısal ayırt edilebilirlik, anlamsal çağrışım ve kavramsal gruplandırma.
1. Algısal Ayırt Edilebilirlik
Öğrenme malzemesinin etrafındaki uyarıcılardan farklılaştırılması, algısal olarak ayırt edilebilir bir şekilde sunulması gerekir. Etrafındaki uyarıcılardan ayırt edilemeyen uyarıcılar herhangi bir uyarıcı olarak görülür ve öğrenilmesi zor olur. Bu yüzden öğretmenler, önemli konuiarın altını çizerler, vurgularlar ve/veya "sınavda soracaklarını" söylerler. Başka bir ifadeyle etraftaki diğer uyarıcıiardan farklı hale getirmeye çalışırlar.
2. Anlamsal Çağrışım
Öğrenme malzemesi organizmanın zihninde birtakım çağrışımlara yol açmalıdır. Çağrışıma yol açmayan bilgilerin öğrenilmesi zordur. Bu konu, öğrenen ile ilgili faktörlerden aktarma (önceki bilgiler) konusuyla bağlantılıdır. Önceden edinilmiş olan bazı bilgiler varsa, yeni edinilen bilgiler onlara eklenir. Böylelikle hatırlanmaları ve ulaşılmaları kolaylaşmış olur. İnsanların zihinlerinde bilgiler birbirleriyle bağlantılı bir şekilde bulunurlar. Eğer yeni edinilen bir bilgi daha önceki bilgilerle bağlantılandırılabiliyorsa, bir süre sonra hatırlanması da kolay olacak demektir. Eğer bağlantı kurulamazsa, o zaman yeni edinilen bilgi kaybolup gider. Genellikle insanların çağrışımlarının;
a) Zıthklarla
b) Eş zamanlılıkla
c) Ardışıklıkla olduğu görülmektedir.
Yani, zıtları, birlikte meydana gelen olayları ve birbiri ardına meydana gelen olayları hatırlamamız koiay olur.
Eğer çağrışım bağları basamaklar halinde uzayıp giderse tabii ki hatırlama çok daha kolay olacaktır. Başka bir ifadeyle, ne kadar çok ve uzun bağlantı kurulabilirse, hatırlama o kadar kolaylaşır. Bu nokta, yaşantısal eğitimin de temelidir. Yani, öğrenen yeni bilgiyi ne kadar çok ve gündelik olayla
-EGITIM BILIMLERİ-
17
bağlantılandırabilirse öğrenme o kadar kolaylaşır. Ancak çağrışımsal basamaklar dizisi özneldir. Bu yüzden grup halinde yapılan eğitimde daha sistematik ve mantıksal yapılara gerek duyulur ki o da kavramsal benzerliklerdir.
3. Kavramsal Benzerlikler
Öğrenilen konunun kavramsal benzerliklere göre gruplandırılabilmesi onun öğrenilmesini kolaylaştırır. Birbirine benzemeyen ve gruplandırılamayan birkaç uyarıcı yerine birbirleriyle gruplandırıiabilen birçok uyarıcı daha kolay öğrenilir. Sanki bu uyarıcılar birbirleriyle bütünleşerek birbirlerinin hatırlanmalarını kolaylaştırmaktadır.
Kavramsal benzerliklerin anlamsal çağrışımlardan farkı, anlamsal çağrışımların öznel olmalarına karşılık, mantıklı ve analitik olmalarıdır. Bu yüzden grupla yapılan eğitimlerde kavramsal benzerliklere dayanılması önerilir, çünkü her öğrencinin öznel bağlantılarına cevap vermek pek mümkün görünmemektedir.
Kavramsal benzerlikler çeşitli basamaklar halinde düzenlenebilirse tabii ki daha kolay öğrenilmektedir, üteratürde bu konuda yaygın bir araştırmadan söz edilir. İlgili araştırmada, deneklere mineraller konusu anlatılmak istenmiş ve mineraller taşlar ve metaller olarak ikiye ayrılmış, sonra taşlar değerli ve değersiz olarak, metaller de yaygın, nadir ve alaşım olarak üçe ayrılmıştır. Bu şekilde yapılan öğretimde öğrencilerin daha kolay öğrendikleri tespit edilmiştir.
Taşla
1 t.— ı t , ı L trrı^rzrrr]
Yaygın metaller 11 Nadir metaller | Alaşımlar | Değerli taşlar I İDeğersiz taşiar I
C) Öğrenme Stratejileri
Öğrenmeyi etkileyen diğer bir faktör, öğrenme stratejisidir. Öğrenen, öğrenme malzemesini öğrenebilmek için nasıl bir taktik izlemektedir? Bu sorunun cevabı öğrenmenin meydana gelip gelmemesini, kolayca meydana gelebilmesini etkileyecektir. Öğrenme stratejileri ayrılan zamana, konunun yapısına ve öğrenenin etkinlik düzeyine bağlı olarak değişiklikler gösterir.
1. Ayrılan Zaman
Öğrenenin öğrenmeye her evrede (günde, haftada, vb.) belli bir süre ayırıp ayırmadığıdır. Eğer her gün veya her hafta belli bir süre ayrılırsa buna aralıklı çalışma, belli bir zaman ayrılmayıp, ihtiyaç duyulduğunda tüm öğrenme malzemesini aynı anda öğrenmeye çalışmaya toplu çalışma denir. Aralıklı çalışma daha doğru olduğu halde, öğrenciler öğrendiklerinin "tazeliğiyle" sınava girip "tutturabildiklerini kar bellerler". Haibuki aralıklı çalışmanın yanı sıra toplu bir tekrar onları daha başarılı hale getirir. Öğrenci toplu çalıştığında bilgiler yeni olduğu için öğrenci yüksek not alıyordur, ama uzun vadede öğrencinin zihninde fazla bilgi kalmıyordur.
2. Konunun Yapısı
Öğrenilen konunun nasıl bir görüntü gösterdiği de öğrenmeyi etkiler. Her konunun yaptsı kendine özgüdür. Ancak, yapılabilecek bazt düzenlemeler de bulunmaktadır. Örnek için, öğrenme malzemesi parçalara bölünebilir veya toplu bir şekilde ele alınabilir. Eğer yapılabiliyorsa, parçalara bölerek çalışma daha iyidir. Ancak parçalara bölerek çalışmanın iyi olabilmesi için, konunun anlamlı birimlere ayrılabilmesi, birleştirme için çok zaman gerekmemesi, anlamlı birimler arasında çok büyük oranda bağlılık olmaması gibi şartların yerine gelmesi gerekir. Sözgelimi bir matematik problemi çözülüyorsa, bunu parçalara ayırmak zor olacaktır. Bu yüzden, ilke olarak parçalara bölerek çalışmanın daha verimli olduğu, ancak hangi durumun daha etkili olduğunun konuya bağlı olduğu unutulmamalıdır.
3. Öğrenenin Etkinliği
Ayrılan zaman ve konunun yapısının yanı sıra, öğrenenin ne kadar aktif (etkin) olduğu da öğrenmeyi etkilemektedir. Tahmin edilebileceği gibi, öğrenen ne kadar etkin (faal) olursa öğrenmenin meydana gelme olasılığı da o kadar artmaktadır. Buna göre, dinleme en düşük, okuma biraz düşük, yazma orta, anlatma yüksek, yapıp anlatma en yüksek öğrenme etkinliği sayılır. Öğrenen olabildiğince etkin bir durumda bulunmalıdır.
4. Geribildirim
Öğrenme stratejisi olarak da kabul edilebilen ancak, temelde öğrenmeyi denetleme işlevi olan faktör
18-
-ÖĞRENME PSİKOLOJİSL
ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ
geribildirimdir. Geribildirim, öğrenenin öğrenmesinin doğru ve yeterli olup olmadığının bildirilmesidir. Eğer öğrenen yaptığı öğrenmenin (verdiği cevabın) doğruluğu konusunda bir bilgi edinemezse, motivasyonu düşer, öğrenmeyi düzeltebilme olasılığı azalır. Öğretmen bu yüzden sınıfta sınav yaptıysa, sonuçları hemen (ertesi derse) okumalı, okuyamazsa (okuyamamışsa) öğrencilere doğru cevapların ne/nasıl olduğunu derse geçmeden tartışmalıdır ki, öğrenci yazdıklarını pekiştirsin; öğrenme tamamlansın.
5. Programlı Öğretim
Yukarıda ele alınan üç öğrenme stratejisini kendi bünyesinde bütünleştiren bir eğitim yaklaşımı vardır. Skinner tarafından geliştirilen bu yönteme programlı öğretim denir. Günümüzde bilgisayarın yaygınlaşmasıyla birlikte, farklı bir düzlemde yeniden ortaya çıkan bu yöntem 19601ı ve 70'li yıllarda popülerlik kazanmıştır. Bu yöntemde öğrenci kendi hızına göre, istediği kadar zaman ayırarak, konuyu olabildiğince küçük kısımlara böler ve kendisi (etkin bir biçimde) cevaplar ve cevabının doğruluğu ile ilgili geribildirimi aynı anda (diğer sayfaya geçinceye kadar) edinir. Bilgisayarlardaki etkin öğrenmenin temelinde bu yaklaşım vardır.
1. "Organizmanın yaşamını sürdürebilmesi büyük ölçüde çevresindeki değişmelere uyum sağlayabilme yeteneğine bağlıdır."
Aşağıdaki seçeneklerde verilen kavramlardan hangisi organizmanın yaşamını sürdürmek için gösterdiği uyum faaliyetlerinden değildir?
A) Hemostatik denge
B) Refleks
C) Öğrenme
D) Çevreyle etkileşim
E) Güdülenme
İnsan bazı gereksinimlerini otomatik olarak karşılar; nefes alıp verme, vücut sıcaklığını terleme yoluyla ayarlama vb. Bu otomatik uyum süreci Hemostatik denge (mekanizma) olarak adlandırılır. Bu mekanizma organizmanın hayatta kalması için gereklidir. Refleksler de hayatımızın devamı için önemlidir. Organizma için tehlikeli durumlarda verilen ani tepkiler reflekstir. Ya da yeni doğan bebek emme refleksi sayesinde karnını doyurup hayatta kalır. İnsanı hayatta tutan diğer olaylar ise çevreyle etkileşimi ve bunun sonucu olan öğrenmedir. Güdülenme ise sadece öğrenme için organizmayı harekete geçirir.
(Cevap E)
2. "Ders çalışma iyi bir uyku ve güzel bir kahvaltının ardından sabahları yapılmalıdır." diyen bir uzman öğrenmeyi etkileyen etkenlerden hangisine dikkat çekmektedir?
A) Güdülenme
B) Fiziksel özellikler
C) Genel uyarılmışlık hali
D) Geçmiş yaşantılar
E) Zekadüzeyi
-EGİTİM BİLIMLERİ-
19
Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için organizmanın uyanık ve dikkatli olması gerekir. Kişi dikkatli ve uyanık değilse ya da çok aşırı kaygılı ise (aşırı uyarılmışlık) öğrenme olumsuz etkilenir. Burada bahsedilen de organizmanın yeterli genel uyarılmışlık halinde olmasıdır.
(Cevap C)
4. Öğrenme kuramları aşağıdakilerden hangisini açıklamaktadır?
A) Sınıfta en etkili öğretme ortamlarının nasıl
düzenleneceğini
B) Öğrenmenin hangi koşullar altında oluşacağını
ya da oluşmayacağını
C) Öğrenme güçlüklerinin nedenlerini
D) Sınıflarda tam öğrenmenin nasıl olacağını
E) Hepsi
ÇÖZÜM:
Öğretme ortamlarının düzenlenmesi ve sınıfta tam öğrenme öğretme ilke ve yöntemleriyle ilgilidir. Öğrenme güçlüklerinin nedenleri ise gelişim ile ilgilidir. Öğrenme kuramları ise öğrenmenin nasıl olduğunu hangi ortamlarda oluşacağını ya da oluşmayacağını açıklar.
(Cevap B)
3. Aşağıdakilerden hangisi öğrenilmiş bir davranış degildir?
A) Kan şekeri düşen birinin tatlı yemesi
B) Önündeki aracın fren lambalarının yandığını
gören sürücünün frene basması
C) Öğrencinin kalemi doğru formda tutabilmesi
D) Çocuğun sorulduğunda telefon numarasını
söylemesi
E) Bebeğin ağzına verilen her şeyi emmeye
çalışması
m
"o
tr
UJ Q
'öc.
Öğrenilmemiş, bir türe özgü ve bir türün bütün fertlerinde aynı olan, doğuştan gelen, niçin yapıldığı organizma tarafından bilinmeyen davranışlar aşağıdaki kavramlardan hangisiyle açıklanır?
A) Refleks
B) İçgüdü
C) Motivasyon
D) Fizyolojik güdü
E) Sosyal güdü
Öğrenme yaşantı sonucu davranışta meydana gelen kalıcı değişikliklerdir. Yani öğrenilmiş davranışın yaşantı sonucu (doğuştan getirilmemiş), kalıcı (alkol ve hastalıkların yol açtığı geçici davranışlar değil) olması gerekir. Yani doğuştan getirdiğimiz refleksler öğrenme ürünü davranışlar değildir. Bebeğin doğumla birlikte getirdiği emme refleksi öğrenilmiş bir davranış değildir. A seçeneğinde kan şekeri düşen birinin tatlı yemesi onun tatlının kan şekerini yükselttiğini bildiğini gösterir. B seçeneğinde ise sürücü öndeki arabanın arkasında yanan ışıkların fren yapıldığında yandığını bilip frene basması vardır. C ve D seçenekleri de yaşantı sonucu oluşan kalıcı davranışlardır.
(Cevap E)
Soruda içgüdü'nün açıklaması yapılmıştır
(Cevap B)
Bir öğretmen çok uğraşmasına rağmen birinci sınıftaki Ayşe'ye düz kısa çizgi çizmeyi öğreternemektedir.
nedeni
Ayşe'nin öğrenememesinin
aşağıdakilerden hangisi olamaz?
B) Zeka
D) Fizyolojik durum
A) Olgunlaşma C) Ön öğrenmeler E)Yaş
Öğrenmeyi etkileyen faktörler yukarıdaki sorunun seçeneklerinde sıralanmıştır. Bu etkenlere baktığımızda Ayşe'nin öğrenememe sebebi yeterli olgunluğa ulaşamaması, zeka olarak bir yetersizlik, ön öğrenmelerdeki yani zorunlu öğrenmelerdeki bir eksiklik ya da fizyolojik olarak bir rahatsızlık olabilir. Fakat yaş etkenine baktığımızda yani yaşın ilerledikçe öğrenme seviyesinin ve hızının düşmesi Ayşe için söz konusu olamaz çünkü yaşı bu öğrenme görevini gerçekleştirmek için uygundur.
(Cevap E)
20-
-OĞRENME PSİKOLOJİSL
8. Davranış organizmanın her türlü etkinliğidir.
Buna göre;
I. İçgüdüsel davranış
II. Refleks davranış
III. Alkol ve ilaçların etkisiyle oluşan davranış
IV. Yazı yazma davranışı
İfadelerinden hangisi doğuştan varolan davranışlara örnek olarak gösterilebilir?
A) I- II B) Yalnız III
C) Yalnız IV D) III ve IV
E) Yalnız I
ÇÖZÜM:
I ve II. doğuştan varolan, III. geçici davranış, IV. sonradan kazanılan davranıştır.
(Cevap A)
o
7. Öğrenme yaşantı ürünü kalıcı izli davranış değiş olarak tanımlanır.
Yukarıdaki açıklamaya göre aşağıdakilerden hangisi öğrenmenin gerçekleşmesi için gerekli özelliklerden birisi değildir?
A) Davranışta gözlenebilir değişme olması
B) Davranıştaki değişmenin nisbeten sürekli olması
C) Davranıştaki değişmenin yaşantı sonucu
oluşması
D) Öğrenmenin yaşantı ürünü olması
E) Öğrenmenin sadece büyüme sonucu oluşması
A-B-C-D seçenekleri öğrenmenin gerçekleşmesi için gerekli özelliklerdir. Öğrenmenin sadece büyüme sonucu oluşmaması gerekir. Doğru cevap E seçeneğidir.
(Cevap E)
S 9. Aşağıdakilerden hangisi öğrenme ürünü bir davranış degildir?
A) Çocuğun eline aldığı her şeyi ağzına götürmesı
B) Köpeğin bahçeye giren yabancı bir kişiye
havlaması
C) Köpeğin havladığını gören kişinin kaçmaya
başlaması
D) Sahibinin geldiğini gören kedinin sahibinin
ayakları arasında dolaşması
E) Annesinin mama getirdiğini gören bebeğin
gülmesi
Çocukların ilk aylarda nesneleri tanımak için ağzına götürmeleri reflekstir. Bu davranışlar öğrenme ürünü değildir. Köpeğin yabancı kişiyi ayırt etmesi, köpek havladığında tehlikeli olabileceği, kedinin sahibini tanıması ve bebeğin annesinin mama getirmesini ayırt etmesi yaşantı sonucu kazanılmış davranışlardır ve öğrenme ürünüdür.
(Cevap A)
10. Öğrenilmemiş davranışlarla ilgili olarak;
I. Annelik
II. İpek böceğinin koza yapması
III. Örümceğin ağ örmesi
IV. Kırlangıçların yuva yapması
V. Arının bal yapması
İfadelerinden hangisi içgüdüye örnektir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
D) I- II
C) ll-lll- IV- V
E) I- IV
21
-EGITIM BILIMLERI-
12. "Sağlam kafa sağlam vücutta,- bulunur" sözü öğrenmeyi etkileyen etkenlerden hangisi ile açıklanabilir?
A) Güdülenme
B) Fizyolojik özellikler
C) Genel uyarılmışlık hali
D) Ön öğrenmeler
E) Zekadüzeyi
Öğrenmeyi etkileyen etkenler göz önünde bulundurulduğunda fizyolojik engellerin öğrenmeyi güçleştirdiği, bedensel olarak sağlıklı bireylerin sağlıklı olmayanlara göre daha hızlı ve kolay öğrendikleri görülür.
(Cevap B)
II-III-IV-V içgüdüdür. I içgüdüsel davranıştır.
(Cevap C)
tx
UJ
Q
H.Nasrettin Hoca bir gün ata binmeye heveslenmiş. Ancak atın üstüne çıkmayı bir türlü başaramamış. Bunun üzerine, "Hey gidi gençlik hey!" diyerek içini çekmiş. Şöyle bir çevresine bakınıp kimsenin olmadığını görünce de kendi kendine, "Hoca, Hoca! Senin gençliğini de biliriz." demiş.
Bu fıkrada Nasrettin Hoca'nın ata binememesini, önce, genç olmamasına bağladığı halde, sonradan gençliğinde de ata binemediğini itiraf etmesi aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
A) Sosyal etkinin yokluğu
B) Fiziksel yetersizlik
C) Algısal bozukluk
D) Dikkat ve güdü eksikliği
E) Öğrenme güçlüğü
13. Tolga matematik dersini Ayşe'den daha çok sevmektedir. Evde boş zamanlarında yardımcı kitaptaki problemleri çözmektedir. Matematik sınavlarından da her zaman Ayşe'den yüksek not almaktadır."
Tolga ve Ayşe arasındaki öğrenme düzeylerindeki farklılık aşağıdaki etkenlerden hangisi ile yakından ilgilidir?
A) Genel uyarılmışlık hali
B) Güdülenme
C) Zekadüzeyi
D) Olgunlaşma
E) Cinsiyet
Nasrettin Hoca'nın gençliğinde de ata binemediğini itiraf etmesi, çevresinde bakıp kimsenin olmadığı gördükten sonradır. "Sosyal etkinin yokluğu" Nasrettin Hoca'nın gençliğinde de ata binemediğini itirafının nedenidir.
(Cevap A)
Organizmayı bilme ve öğrenmeye iten güç güdüdür. Tolga dersi Ayşe'den daha çok sevdiği için daha çok güdülenmiştir. Bu iki öğrenci arasındaki öğrenme farkının en büyük nedeni Tolga'nın daha iyi güdülenmesidir.
(Cevap B)
22-
-OGRENME PSİKOLOJİSİ-
14. Bir psikolog küçük bir çocuğa, çocuğun su içme ihtiyacı olup olmadığına dikkat etmeden, bir bardak su gösterip "su" demeyi öğretmeyi denemiş ama başarılı olamamıştır. Daha sonra aynı çocuk su içmek istediğinde psikolog ona bir bardak suyu gösterip birkaç kez "su" demiş ve bunu çocuğun her susamasında tekrarlayarak çocuğa "su" dedirtmeyi başarmıştır.
Psikologun çocuğa "su" demeyi öğretme denemesi, öğrenmede aşağıdakilerden en çok hangisinin önemini ortaya koymaktadır?
A) Alıştırma
B) Bıktırma
C) Deneme - yanılma
D) Motivasyon
E) Transfer
ÇÖZÜM:
Çocuğun su ihtiyacı hissettiğinde "su" demeyi öğrenmesi, öğrenme üzerinde ihtiyacın ortaya çıkardığı motivasyondan dolayıdır. Susuzluk çocuğun motivasyonunu arttırmıştır.
(CevapD)
15. Önceden bazı faaliyetlerin öğrenilmiş olmasının, — sonradan başka faaliyetlerin öğrenilmesini £j kolaylaştırmasına "olumlu transfer" denir.
Aşağıdakilerden hangisinde, olumlu transferin en az olması beklenir?
Önceden öğrenilmiş olan
A) Basketbol oynama
B) İngilizce öğrenmek
C) Bisiklet kullanma
Sonradan öğrenilecek olan
Voleybol oynama
Fransızca öğrenmek Motosiklet kullanma
D) Müziksetiniçalıştırma Bağlama çalma
E) Matematik Muhasebe
Müzik setini çalıştırabilen bir insanın bu bilgisi, onun bağlama çalmasını kolaylaştırmaz. Bu durumda olumlu transfer en azdır.
(Cevap D)
-EĞİTİM BİÜMLERİ-
23
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
1. "Etkili bir öğrenmenin sağlanabilmesi için öğrenme malzemesinin imkan sağladığı ölçüde parçadan bütüne gidilerek öğrenilmesi gerekmektedir" anlayışına sahip olan bir öğretmen, öğrenme malzemesini parçalara ayırırken aşağıda verilen ifadelerden hangisini dikkate almaz?
A) Parçalar arasında anlamsal bir ilişkinin olmasını
B) Parçaları birleştirme eyleminde zamansal
yakınlığın olmasını
C) Her konunun parçalara ayrılamayacağı ilkesini
D) Parçaları birleştirirken zamansal yakınlık ve
anlamsa! bütünlük kriterlerinin önemsiz olduğu
anlayışını
E) En iyi konu ağırlıklı öğrenmenin parçadan
bütüne doğru olduğu anlayışını
2. Bir coğrafya dersinde öğretmenin "çocuklar, bu anlatacağım konu sizin ÖSS sınavında başarı sağlamanız için çok önemlidir" ifadesi ile derse başlaması, bu öğretmenin öğrencilerin öğrenme üzerinde etkili olan hangi özelliğini dikkate aldığını ifade etmektedir?
A) Bireysel farklılıklar
B) Güdülenme
C) Ön öğrenmeler ve geçmiş yaşantılar
D) Fizyolojik durum
E) Kaygı düzeyi
cr
Ui
Q
'vc
UJ
Bir ana okulu öğretmeni çocuklara "kırmızı" sıfatını öğretirken daha önceden öğretmiş olduğu "beyaz" sıfatından yararlanmakta, kısacası bu öğretmen çağrışımlar yoluyla öğretim faaliyetinde bulunmaktadır.
Bu ana okulu öğretmeninin uyguladığı bu yöntem öğrenmeyi etkileyen faktörlerden birisi olan öğrenme malzemesinin hangi özelliği ile örtüşmektedir?
A) Kavramsal çağrışım
B) Anlamsal çağrışım
C) Telaffuz edilebilirlik
D) Konunun yapısı
E) Öğrencinin öğrenme düzeyi
Aşağıdakilerden hangisi öğrenmeyle ilgili olarak yanlış bir ifadedir?
A) Öğrenme sonucunda bir davranış değişikliği
meydana gelir.
B) Bir davranışın öğrenme olabilmesi için o
davranışın mutlaka yaşantı ürünü olması
gerekmektedir.
C) Öğrenme ürünü olan davranış kendiliğinden
ortaya çıkacağı gibi bireyin isteğine bağlı olarak
da ortaya çıkabilir.
D) İnsanlarda zihinsel gelişim aynı yaşlarda ve aynı
yapıda meydana geldiği için belli bir yaşa kadar
insanların öğrenmeleri aynı düzeyde
gerçekleşmektedir.
E) Bireylerin her öğrenmesi mutlaka istendik yönde
olmayabilir. Bireyier toplum tarafından genel
kabul görmeyen davranış ve sözleri de
öğrenebilirler.
3. Karnı acıkan ve susayan bir bireyin ne yiyeceğine ve ne içeceğine karar vermesi aşağıdaki kavramlardan hangisi ile açıklanabilir?
A) İçgüdü
B) Davranım
C) Öğrenme
D) Edim
E) Refleks
6. "Bir bireyin kendisinden istenilen bir davranış değişikliğini gösterebilmesi için gerekli biyolojik donanıma sahip olması" ifadesi aşağıda verilen kavramlardan hangisinin karşılığıdır?
A) Ön öğrenmeler ve geçmiş yaşantılar
B) Türeözgü hazıroluş
C) Fizyolojik durum
D) Olgunlaşma
E) Hazırbulunuşluk
24-
-OGRENME PSIKOLOJISL
7. "Papağana konuşmayı öğretebiliriz ama serçeye konuşmayı öğretemeyiz"
Yukarıdaki örnek öğrenmeye etki eden hangi faktörle açıklanabilir?
A) Olgunlaşma
B) Genel uyarılmışlık hali
C) Eski yaşantılar
D) Motivasyon (Güdü)
E) Türe özgü hazır oluş
10. Çocukları okula gönderme yaşı ile ilgili tartışmalar öğrenmeyle ilgili hangi kavramı sorgulamaktadır?
A) Türeözgühazıroluş
B) Olgunlaşma
C) Önceki bilgiler (aktarma)
D) Güdülenme
E) Dikkat
8. Atış talimi için birbirine denk iki grup ele alınmış ve atış talimi yapan iki gruptan birine atış sonrası isabet dereceleri hakkında bilgi verilmiş, diğer gruba ise bilgi verilmemiştir. Atış sonrası hedefe isabetle ilgili biigi verilen grubun bilgi verilmeyen gruba göre daha kısa sürede hedefe ulaştıkları görülmüştür.
Yukarıdaki örnek olayda hedefe isabetle ilgili bilgi verilen grubun başarısı öğrenmeye etki eden hangi faktörle açıklanır?
A) Transfer
B) Ketvurma
C) Motivasyon
D) Geri bildirim
E) Genel güdülenmişlik hali
11. Sınıfta öğretmenin anlattıklarının ne işe yarayacağını anlayamayan bir öğrenci dersi öğrenememektedir.
Bu durum aşağıdakilerden hangisi ile açıklanabilir?
A) Öğrenci yeterli olgunluğa ulaşmamıştır.
B) Öğrenci yeterince uyarılmamıştır.
C) Öğrenci gerekli aktarmaları yapamıyordur.
D) Öğrenci güdülenmemiştir.
E) Öğrenci dikkatsizdir.
12. Aşağıdaki verilen davranışlardan hangisi refleks değildir?
A) Ağzı sulanmak
B) Gözünü kırpmak
C) Soğuktan titremek
D) Birine gülmek
E) Dize vurulduğunda ayağmı kaldırmak
9. Derste yüksek not alan bir öğrencinin durumunu açıklayan ifade aşağıdakilerden hangisidir?
A) Başarı güdüsü doyurulmuştur, artık çalışmaya
gerek duymaz.
B) Başarı güdüsü doyurulmuştur, ama güdüler
yeniden ortaya çıkar.
C) Başarı güdüsü doyurulmuştur, artık saygınlık
güdüsü harekete geçer.
D) Başarı güdüsü doyurulmamıştır, yeniden
çalışmaya başlar.
E) Başarı güdüsü doyurulmamıştır, ama başka
güdüler harekete geçer.
13. Tekrar ya da yaşantı sonucunda organizmanın davranışlarında meydana gelen oldukça kalıcı değişikliklere ne denir?
A) İçgüdü
B) Refleks
C) İçgüdüsel davranış
D) Öğrenme
E) Karşıhk
-EGITIM BILİMLERİ-
25
14. Doğuştan getirilen, belli bir uyarıcıya karşı organizmanın belli ve basit bir davranış gösterme eğiiimine refleks denir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi refleks degildir?
A) Diz kapağımıza vurulunca dizimizin yukarı
kalkması
B) Şiddetli bir patlama ile irkilme
C) Limonu görünce ağzımızın sulanması
D) Göz bebeğinin ışıkta küçülmesi veya büyümesi
E) Bir arkadaşımıza bir şeyler anlatmak için göz
kırpmak
17. I. Sınıfını geçerse bisikletle ödüllendirileceğini bilen çocuk öğrenmek için daha çok çaba harcar.
II. Futbolcu olmak isteyen bir çocuk bu alana daha
fazla zaman ayırır ve daha iyi öğrenir.
III. KPSS'yi kazanmak isteyen bir öğretmen adayı
ders çalışmak ve dershaneye gitmek gibi
davranışlarda bulunur.
Yukarıdaki örnekler öğrenmeye etki eden hangi faktörle açıklanır?
A) Olgunlaşma
B) Genel uyarılmışlık hali ve kaygı
C) Motivasyon
D) Geçmiş yaşantılar
E) Dikkat
o
tc
LU
Q
15. I. Quiz çalışması sonucu cevapların hemen "ğ
verilmesi ||
II. Deneme sınavları sonrası öğrencinin doğru ve s
yanlışları konusunda bilgilendirilmesi ;E
İU
Yukarıdaki ifadeler öğrenmeye etki eden hangi z;
faktörle açıklanır? :ğ
lii
A) Öğrencinin aktif katılımı
B) Geri bildirim
C) Geçmiş yaşantılar
D) Genel uyarılmışlık hali
E) Öğrenilen konunun yapısı
18. Aşağıdakilerden hangisinde gözlemsel öğrenme süreci doğru olarak sıralanmıştır?
A) Dikkat-Akılda Tutma-Davranışı Tekrarlama-
Pekiştirme, Güdüleme
B) Davranışı Tekrarlama-Pekiştirme, Güdüleme-
Akılda Tutma-Dikkat
C) Akılda Tutma-Dikkat-Pekiştirme, Güdüleme-
Davranışı Tekrarlama
D) Pekiştirme, Güdüleme-Dikkat-Akılda Tutma-
Davranışı Tekrarlama
E) Dikkat-Pekiştirme, Güdüleme-Davranışı
Tekrarlama-Akılda Tutma
16. Aşağıdaki verilen davranışlardan öğrenilmiş davranıştır?
A) Ağzı sulanmak
B) Futbolda zamanında topa vurmak
C) Sezgilerine göre davranmak
D) Annenin çocuklarını koruması
E) Ayağı kayınca düşmek
hangisi
19. Bir dersanede KPSS hazırlık öğrencileri üzerinde rehberlik servisi tarafından yapılan bir araştırmada öğrencilerin gelecekle ilgili kaygıları araştırılmış ve öğrencilerin % 60'ının normal, % 20'sinin yüksek, % 20'sinin düşük kaygı seviyelerinde olduğu tesbit edilmiştir.
Yukarıdaki örnek olayda öğrencilerin yaşadıkları kaygı seviyeleri öğrenmeye etki eden hangi faktörle açıklanır?
A) Türeözgühazıroluş
B) Geçmiş yaşantılar
C) Motivasyon
D) Genel uyarılmışlık hali
E) Dikkat
26-
-ÖĞRENME PSİKOLOJİSL
20.1. Şiddetli bir patlama ile irkilme
II. Karetta deniz kaplumbağalarının her yıl aynı
zamanda sahile yumurtalarını bırakması
III. Bir bebeğin doğar doğmaz ağlaması
IV. Yemekten sonra dişlerimizi fırçalamamız
V. Acıkma, susama, ışık, ses vb.
Yukarıdaki örnekler sırasıyla hangi kavrama karşılık gelir?
A) Refleks - Öğrenme - İçgüdü - İçgüdüsel davranış
- Uyarıcı
B) Refleks - İçgüdü - Refleks - Öğrenme - Uyarıcı
C) Uyarıcı - Öğrenme - Refleks - İçgüdüsel
davranış - içgüdü
D) İçgüdü - İçgüdüsel davranış - Refleks - Öğrenme
- Uyarıcı
E) Refleks - İçgüdüsel davranış - Öğrenme -
Uyarıcı - İçgüdü
21.1. Bisiklet kullanmayı bilen birinin motosiklet kullanmayı hiç bilmeyene göre daha kolay öğrenmesi
II. İki parmak daktilo kullanmasını bilen birinin, hiç bilmeyene göre 10 parmak daktilo kullanmasını daha geç öğrenmesi
Yukarıdaki örnekler öğrenmeye etki eden faktörlerden hangisine örnek olarak verilebilir?
A) Ketvurma
B) Transfer
C) Dönüt
D) Olgunlaşma
E) Genel uyarılmışlık hali
23. Bireyin çürük bir dişi için dişçiye gitmesi, dişinin ağrıdığını fark etmesiyle mümkündür.
Yukarıdaki açıklama aşağıdakilerden hangisine örnekolur?
A) Uyarıcının şiddetine
B) Uyarıcının önemine
C) Algı yanılmasına
D) Duyu organlarının sağlıklı olmasına
E) Motivasyona
24. Aşağıdakilerden hangisinde negatif transfer söz konusu değildir?
A) On parmakla daktilo yazmayı biimenin,
bilgisayar klavyesini kullanmayı zorlaştırması
B) Şiir ezberleyen birinin, fizik çalıştıktan sonra şiiri
unutması
C) Solak birinin, sağ elle yazı yazmayı zor
öğrenmesi
D) Direksiyonu solda olan bir arabayı süren kişinin,
sağda olan arabayı sürerken zorlanması
E) Notasız saz çalmayı öğrenen birinin, nota ile saz
çalmayı daha zor öğrenmesi
22. Eskiden marangoz olan, fakat sağlık nedeni ile bu mesleği bırakmak zorunda kalan bir kişinin, yelkenli maketi yapmaya başlaması ve bu beceriyi, marangoz olduğu için daha kolay öğrenmesinde hangi faktörün önemi vardır?
A) Motivasyon
B) Operant şartlanma
C) Pozitif transfer
D) Negatif transfer
E) Programlı öğrenme
25. Öğrenmenin tanımı ile ilgili olarak aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Doğuştan getirilen ve belli bir uyarıcıya karşı
gösterilen tepkisel davranışlara öğrenme
denilmektedir.
B) Organizmanın gözle görülebilen ya da
görülemeyen, açık ya da örtük her türlü
davranışına öğrenme denilmektedir.
C) Doğuştan getirilen ve bir türün bütün üyelerinde
aynı şekilde var olan davranışlara öğrenme
denilmektedir.
D) Bireyin kendi yaşantıları yoluyla davranışlarında
meydana gelen oldukça kalıcı izli davranış
değişikliklerine öğrenme denilmektedir.
E) Doğuştan getirilen ve belli bir uyarıcısı olan her
türlü davranışa öğrenme denilmektedir.
-EGİTIM BILIMLERI-
27
26. Öğrenme, deneyimler ve eğitim yoluyla davranışlarda meydana gelen değişikliklerdir. Ancak organizmada görülen tüm davranış değişikliklerini öğrenme olaraktanımlayamayız.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi öğrenme sonucu davranışta meydana gelen bir değişikliktir?
A) Ördek yavrularının yüzmesi
B) Bebeğin emeklemeye başlaması
C) Çocuğun annesinin sesini ayırt etmesi
D) Bireyin soğuk suya girdiğinde ürpermesi
E) Aç bir kedinin ciğer gördüğünde yalanmaya
başlaması
30. Sürekli olarak uyarıldığı halde elektrik düğmeleri ile oynamayı sürdüren çocuk, bir kez çarpıldığında bu tür aletlerden uzak durmayı öğrenir.
Çocuktaki bu davranış değişikliğini sağlayan unsur aşağıdakilerden hangisidir?
A) Güdü
B) Refleks
C) Ödül
D) Ceza
E) Olumsuz pekiştirme
27. Aşağıdakilerden hangisi yaşantı ya da tekrar sonucu meydana gelen davranış değişikliğidir?
A) İçdürtü
B) Refleks
C) İçgüdü
D) Alışkanlık
E) Koşulsuz tepki
en
o
tr
UJ
o
'öc
LU _l
&
CQ
Ü
'tz
28. Bir kez yapılan ve ödüllendirilen bir davranış, bir :a çok kez yapılıp da ödüllendirilmeyen davranışlara göre daha kolay benimsenir.
Burada öğrenmeyi sağlayan hangi etken vurgulanmaktadır?
A) Güdülenme
B) Transfer
C) Pekiştirme
D) Tekrar
E) Kaygı
29. Aşağıdakilerden hangisi birincil pekiştireçtir?
A) Sosyalonay
B) Yiyecek
C) Başarı
D) Statü
E) Para
CEVAP ANAHTARI
1.D 2. B 3.C 4. B
5. D 6. B 7 tZ 8. D
9. B 10. B 11.D 12. D
13. D 14. E 15. B 16. B
17. C 18. A 19. D 20. B
21. B 22. C 23. A 24. B
25. D 26. C 27. D 28. C
29. B 30. D
2&-
-OĞRENME PSİKOLOJİSİ-
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
Bir öğrenci, matematik dersindeki öğrenme eksiklerini tamamlayarak başarı düzeyini yükseltiyor. Bu öğrenci fizik dersindeki çabalarında bir değişiklik yapmadığı halde, onun bu dersteki başarısında da yükselme oluyor.
Bu durum, aşağıdakilerden hangisine örnektir? (2001 KPSS)
A) Zihinde canlandırma
B) Bilişsel öğrenme
C) Negatif transfer
D) Olumlu aktarma
E) Genelleme
Bilgi etkili bir şekilde kodlanamadığı taktirde kolayca geri getirilemez. Hatırlamanın temel ilkesi etkili kodlamadır. (N. Senemoğlu, Gelişim, Öğrenme ve Öğretim, s.325) Bilgiyi kodlamak için çeşitli stratejiler kullanılır. Anlamlandırma, tekrar, örgütleme gibi. İnsan için en kalıcı öğrenme yani kolay kodlanabilen bilgiler basit olanlardır. Karmaşık bilgi içeriği zor öğrenilir zor hatırlanır. Fakat kişi için anlamlı, güniük hayatta kullanabileceği ilgi çekici bilgiler daha kolay öğrenilir.
(Cevap C)
Ön öğrenmeler sonraki öğrenmeleri olumlu ya da olumsuz yönde etkiler. Ön öğrenmelerin sonraki öğrenmeleri desteklemesine ve kolaylaştırmasına olumlu aktarma denir. Mesela gitar çalmayı bilen bir kişi saz çalmayı bümeyene göre daha kolay ve çabuk öğrenir. Buna olumlu aktarma denir. Sorudaki örnekte de öğrencinin matematikteki eksik öğrenmeleri tamamlaması matematik ve fizik ilişkili olduğu için fizik dersindeki başarısını yükseltmiştir.
(Cevap D)
o >-
S 3.
Bir anne, iki yaşındaki oğluna ezbere 100'e kadar saymayı öğretmeye çalışmakta, fakat bunu başaramamaktadır.
Bu başarısızlığın temel nedeni aşağıdakilerden hangisiyle ilgilidir? (2001 KPSS)
A) Fiziksel yoksunluk
B) Kullanılan öğretme yönteminin yetersizliği
C) Genef uyarılmışlık hali
D) Zekâdüzeyi
E) Öğrenmeyehazırolmadüzeyi
2. Aşağıdakilerden hangisi, öğrenilen malzemenin hatırda tutulmasını zorlaştırır? (2001 KPSS)
A) Anlamlı olması
B) Sık kullanilması
C) Karmaşık olması
D) İlgi çekici olması
E) Birden çok duyuya hitap etmesi
Olgunlaşma, çevrenin çok büyük bir etkisi olmaksızın organizmanın belli bir sıra ve düzen izleyerek yeni görevlere hazır hale gelmesidir. Öğrenmeye hazır olma düzeyi öğrenmenin en temel gereğidir. Her gelişim döneminin kendine has özellikleri vardır. Birey asla bu özelliklerinin üzerinde bir öğrenme gerçekleştiremez. 2 yaşında bir çocuk sayma becerisi için gerekli zihinsel yeterliğe (hazır bulunuşluğa) sahip olmadığı için 100'e kadar sayamaz.
(Cevap E)
-EGITIM BILIMLERI-
29
4. "Uzanarak ya da çok rahat bir kanepede ders çalışmayınız. Işığı iyi alan bir masada, sandalyeye oturarak çaiışınız."
Lise öğrencilerine yönelik böyle bir önerinin temel dayanağı aşağıdakilerden hangisidir? (2001 KPSS)
A) Öğrenmede kullanılan bilişsel yaklaşımların
bireyden bireye farklılık göstermesi
B) Öğrenme hızının dersin özelliklerine göre
değişmemesi
C) Öğrenme için öncelikle belirli bir genel
uyarılmışlık durumunun gerekli olması
D) Ders çalışmanın planlı çaba gerektiren ciddi bir
iş olması
E) Öğrencinin evde kendi kendine çalışabiteceği bir
yere ihtiyacının olması
Öğrenmeyi etkileyen etkenler;
Olgunlaşma: Organizmanın davranışı öğrenebilmesi için zihinsel ve bedensel olarak belli bir olgunluğa ulaşması gerekir.
Yaş: Genç yetişkinlikte en iyi öğrenme gerçekleşir ve yaşiandıkça insanlarda öğrenme hızı ve kapasitesi düşer.
Zeka: Zeka öğrenmeyle doğru orantılıdır. Zeka düzeyi arttıkça öğrenme hızı ve kapasitesi de artar.
Fizyolojik durum: Fiziksel yoksunluklar öğrenmeyi olumsuz etkiler.
Güdülenme: Güdü bireyi harekete geçiren güçtür. İçsel ve dışsai olabilir. Kişinin bir konuya karşı duyduğu merak ve öğrenme arzusu içsel güdülenme; bir ödül, güzel not alma isteği de dışsal güdülenmedir ve bunlar bireyi öğrenme için harekete geçirir.
Genel uyarılmışlık hali: Öğrenmenin gerçekleşmesi için organizmanın belli bir uyanıklıkta olması gerekir. Kişi dikkatli ve uyanık değilse ya da çok aşırı kaygılı ise (aşırı uyarılmışlık) öğrenme olumsuz etkilenir. Örnekte belirtilen öğrencinin uzanarak loş ışıkta ders çalışması uyarılmışlık düzeyini düşürür.
(Cevap C)
o tc ıu o
"E tu
Aşağıdakilerden hangisi, öğrenme yoluyla kazanılan bir davranış degildir? (2001 KPSS)
A) Çocuğun topu yere düşürmeden ayağında
zıplatması
B) Postacının sokak isimlerini hatırlaması
C) Elektrik tamircisinin televizyondaki arızanın
nedenini kısa sürede bulması
D) Çocuğun yüzüne rüzgâr gelince gözlerini
kırpması
pışıp
E) Aşçının kokusunu aldığı yemeğin
pişmediğini bilmesi
Bir davranışın öğrenilmiş olarak kabul edilebilmesi için bu davranışın yaşantı yoluyla sonradan kazanılması ve kalıcı olması gerekir. Doğuştan getirdiğimiz refleksi davranışlar öğrenme ürünü değildir. Çocuğun emmesi, diz kapağına vurulduğunda ayağın hareket etmesi, gözümüzü kırpmamız vb. gibi refleks davranışiar öğrenme sonucu oluşmaz. Ayrıca organizmanın hemostatik denge içerisinde gerçekleştirdiği faaliyetler de (nefes alma, vücut ısısının terlenerek ayarlanması) öğrenme ürünü değildir. Bunların haricinde organizmanın ilaç, hastalık vb. etkisiyle gösterdiği geçici davranış değişiklikleri de öğrenme ürünü değildir. Öğrenme çevreyle etkileşim sonucunda oluşmuş kalıcı davranış değişiklikleridir.
(Cevap D)
Lise 2. sınıfta okuyan bir öğrenci matematik öğretmenine, dersine çalışmayı son güne bırakmasına rağmen sınavda yüksek bir puan aldığını söylemiş; öğretmeni de ona, bu başarısıyla övünmemesi gerektiğini belirtmiştir.
Öğretmenin bu sözü, onun aşağıdaki görüşlerden hangisini benimsediğini gösterir? (2001 KPSS)
A) Kalıcı bir öğrenme için düzenli çalışmak gerekir.
B) Sınavlarda son günde hazırlanan öğrenci, ancak
çok zeki ise yüksek puan alabilir.
C) Son günde beklenmeyen bir durum olursa
öğrenci sınavdan düşük puan alabilir.
D) Öğrencinin bir daha asla bu başarıyı
gösteremeyeceği
E) Her ders için farklı bir çalışma süresi yeterli
olabilir.
30-
-ÖĞRENME PSİKOLOJİSL
ÇOZUM:
Anlamlı ve kalıcı öğrenme için düzenli çalışmak gerekir. Sınavlara son akşamda çalışan öğrenci bu bilgileri sadece kısa süreli belleğine koyar ve onları hemen yarınki sınâvda kullanır ve daha sonra tekrar etmezse bu bilgiler unutulur. Ancak daha kalıcı öğrenmeler için öğrendiklerini kendisi için anlamlı bir formda uzun süreli belleğine kodlamalıdır. Bu öğrencinin öğrendikleri geçicidir.
(Cevap A)
8. Aşağıdakilerden hangisi öğrenme sonucu oluşan bir davranış degildir? (2002 KPSS)
A) Bireyin yemekten sonra dişlerini fırçalaması
B) Şoförün kırmızı ışığı görünce frene basması
C) Bireyin 2x5 in 10 ettiğini söylemesi
D) Şiddetli bir gürültü olduğunda bebeğin gözlerini
kırpması
E) Postacının girdiği sokağın ismini levhaya
bakmadan söylemesi
Şiddetli seste bebeğin gözlerini kırpması ani, refleksi bir davranıştır. Refleks doğumdan itibaren getirdiğimiz davranıştır. Sonradan yaşantı yoluyla kazanılan bir davranış değildir.
(Cevap D)
7. Bir davranışın "öğrenilmiş davranış" olarak nitelenebilmesi için,
I. alkol ve ilaç gibi bir etkene bağlı olarak ortaya
çıkma.
II. bireyde, belirli bir yaşantıdan sonra görülme,
III. nispeten kalıcı olma,
IV. bedensel bir değişikliğe bağlı olmadan ortaya
çıkma
özelliklerinden hangilerine sahip olması gerekir? (2002 KPSS)
B) Yalnız II E) I ve IV
C) I, II ve
A) Yalnız III D) 11,111 ve IV
I. Alkol ilaç gibi bir etkene bağlı olarak ortaya
çıkan davranışlar geçici davranışlardır ve
öğrenme sonucu oluşmazlar. Yani alkolün ve
ilacın etkisi varken söz konusu olan, bunların
etkisi geçince yapılamayan davranışlardır.
II. Yaşantıdan sonra görülme,
III. Nispeten kalıcı, olma,
IV. Bedensel bir değişikliğe bağlı olmadan ortaya
çıkma (sadece büyüme ve olgunlaşmaya bağlı
olarak ortaya çıkan - bedensel değişiklik
davranışlaröğrenme ürünü sayılmazlar)
Öğrenilmiş davranışlardır. (II, III ve IV)
9.
Aşağıdakilerden hangisi öğrenme sürecinde rol oynayan dış etkenlerden biridir? (2002 KPSS)
A) Psikolojik özellikler
B) İlgi-tutum
C) Öğrenme güdüsü
D) Zekâdüzeyi
E) Ders kitabı
Kişinin psikolojik özellikleri, öğrenmeye karşı ilgi ve tutumları, güdülenme ve zeka düzeyi öğrenmeyi etkileyen içsel etkenlerdir. Bu etkenler bireyin kendisiyle ilgili etkenlerdir. Ders kitabı ise dışsal bir uyarıcıdır. Bireyin dışında olan bir etkendir. Ders kitaplarının öğrenmeyi kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesi, basit ya da karmaşık olarak hazırlanması dış etkenlerdendir.
(Cevap E)
(Cevap D)
-EGITIM BILIMLERI-
31
10. Bir uzman velilere "Çocuklarınızın ödevlerini bir masa başında çaiışarak yapmalarını sağlayınız. Bir koltuğa uzanarak, yatarak ödev yapmalarına izin vermeyiniz. İyi aydınlatılmış bir masada çalışmalarını sağlayınız." şeklinde uyarılarda bulunmaktadır.
Uzmanın bu tür uyarılarda bulunmasmın temel nedeni aşağıdakilerden hangisi olabilir? (2002 KPSS)
A) Yatarak ödev yapmanın genel uyarılmışlık
düzeyini düşürebileceğini düşünmesi
B) Hareketsizliğin fiziksel gelişimi olumsuz
etkileyebileceğini düşünmesi
C) Öğrencilerin hepsinde aynı çalışma alışkanlığını
geliştirmek istemesi
D) Okul ve evdeki çalışma biçimlerinin birbirine
benzemesi gerektiğine inanması
E) İyi ışık almayan bir masada çalışmanın görme
güçlüğüne yol açabileceğini düşünmesi
Öğrenme, potansiyel olarak davranıştaki değişmeye; Performans îse bu potansiyelin davranışa dönüştürülmesine işaret eder. (N. Senemoğlu, Gelişim, Öğrenme ve Öğretim, s.90) Biz öğrenmeyi sadece gözleyebildiğimiz davranışiardan anlayabiliriz. Performans yani kişinin gözlenen davranışları öğrenmenin kanıtıdır. Ancak tüm öğrenme ürünleri hemen performansa dönüştürülmeyebilir. Yani birey öğrendiğini hemen değil daha sonra karşılaştığı bir durumda da kulianabilir.
(Cevap C)
Genel uyarılmışlık hali öğrencinin dikkatli ve uyanık olmasıdır. Bireyin dikkatli ve uyanık olmayışı ve aşırı uyarılmışlık öğrenmeyi olumsuz etkiler. Örneğin sınava hazırlanan öğrencilerin hiçbir kaygı duymaması ya da aşırı kaygılı olması çalışma üzerinde olumsuz etki yapar. Bir koltuğa uzanmak ya da loş ortamlar insanın uyarılmışlık halini olumsuz etkiler.
(Cevap A) 'g
11.0yun sırasında roiünü unutan bir aktörünü eleştiren yönetmenin, aktörün kendisini "Rolümü çok iyi öğrenmiştim." diyerek savunması üzerine ona, "Ben rolünü öğrenip öğrenmediğine, sahnede yaptıklarına bakarak karar veririm." yanıtını vermiştir.
Yönetmenin aktöre verdiği yanıt, aşağıdaki yargılardan hangisini doğrulamaktadır? (2003 KPSS)
A) Hatırlanamayan bir şey hiç öğrenilmemiştir.
B) Davranışta meydana gelen her değişme
öğrenme sonucu değildir.
C) Öğrenme, yalnızca gözlenen davranışlardan
anlaşılabilen içsel bir süreçtir.
D) Öğrenme, yaşantılar sonucu ortaya çıkar.
E) Öğrenilen bazı bilgiler unutulabilir.
12. Bir banka reklamı için köpekler ve rakunlardan yararlanmaya karar verilmiştir. Bu hayvanlara, bozuk paraları kumbaraya atmaları öğretilmeye çalışılmıştır. Köpekler kısa sürede bu beceriyi kazanmışlar, rakunlar ise bozuk paraları ağızlarıyla kumbaraya atmak yerine ön ayakları arasında tutmuşlardır. Pek çok deneme yapılmasına karşın, hiçbir rakuna bu beceri öğretilememiştir.
Köpekler ile rakunlar arasında gözlenen bu fark, aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? (2003 KPSS)
A) Olgunlaşma
B) Türeözgü hazıroluş
C) Genel uyarılmışlık hali
D) Önceki öğrenilenlerin aktarımı
E) Güdülenme
Asla bir kediye okuma yazma öğretemezsiniz ya da köpeğe konuşma öğretemezsiniz. Her canlı doğumuyla türüne özgü bazı donanımlarla dünyaya gelir. Mesela papağanların dil yapısı insan dilinin yapısına çok benzediği için bazı kelimeleri tekrar edebilirler. Çünkü doğuştan getirdikleri özellikler buna olanak verir. Aynı şekilde köpeklerin öğrenebilmesine karşın rakunların kumbaraya para atma davranışını öğrenememesi türe özgü getirdikleri potansiyelle yani hazır oluşlarıyla ilgilidir.
(Cevap B)
32-
-OGRENME PSİKOLOJİSL
13. İlköğretim birinci sınıfa başlayan bir öğrenci, öğretim yılının ilk aylarında iyi bir başarı göstermiş, ilerleyen aylarda ise başarısı düşmüştür.
Aşağıdakilerden hangisi bu çocuğun başarısındaki değişmenin bir nedeni olamaz? (2003 KPSS)
A) Okul öncesi eğitimde edinmiş olduğu bilgilerin
başlangıçtaki öğrenmesine katkı sağlamış
olması
B) Öğrenme isteğinin ilk aylarda daha güçlü olması
C) Olgunlaşma düzeyinin ancak ilk aylarda ele
alınan konular için yeterli olması
D) Öğrenme yaklaşımının ancak ilk aylarda ele
alınan konular için uygun olması
E) Öğrenme yeteneğinin giderek azalması
Öğrenmeyi etkileyen etkenler açısından düşünürsek bu birey geçici değişkenlerden etkilenmiştir. Bireyin öğrenme yeteneği yani zeka kapasitesi (bir kaza vb. olmazsa) değişmez, ilk aylarda nasılsa daha sonra da aynı kalır. Fakat öğrencinin güdülenmesi, ön bilgilerinin yeterliği değişebilir.
(Cevap E)
14. Aşağıdaki durumların hangisinde bireyi harekete geçiren gücün dışsal güdülenmeye dayandığı kesindir? (2004 KPSS)
A) Bir öğrencinin kütüphanede dersin okuma
listesindeki kitabı araması B Bir çocuğun, okuduğu kitapları arkadaşına
vermesi
C) Bir çocuğun, annesi ödül vaat ettiği için her
akşam bulaşıkları yıkaması
D) Bir öğrencinin tüm sınavlardan en yüksek puanı
almak için çalışması
E) Bir çocuğun sabahları erken kalkıp okula
gitmeden önce egzersiz yapması
o
(Q
"o
Ui
15. Eski öğrendiği telefon numarasını hatırda tutan birisi telefon değiştiğinde yeni numarayı öğrenmekte zorluk çekmekte ve numarayı unutmaktadır.
Bu durum, aşağıdakilerden hangisine örnektir? (2004 KPSS)
A) Geriye ket vurma
B) İleriye ket vurma
C) Geriyi destekleme
D) İleriyi destekleme
E) Olumsuz pekiştirme
Bireyin daha önce öğrenmiş olduğu bilgi ve becerilerin yeni bilgi ve becerileri etkilemesine transfer denir. Transfer olumlu olabileceği gibi olumsuz da olabilir (Doç. Dr. Dönmezer I, Eğitim Psikolojisi, s.175). Olumsuz transfer ileriye ya da geriye olabilir. Bireyin yeni öğrendikleri daha önceki becerilerini ve öğrendiklerini hatırlamasında zorluklara yol açıyorsa geriye ket vurma, öğrenmeleri ilerideki yeni öğrenmeleri güçleştiriyorsa ileriye ket vurma denir. Kamyon kullanan bir kişinin daha önce kullandığı hatde otomobil kullanmakta güçlük çekmesi geriye ket vurmaya; F klavye bilgisayar kullanan birisinin Q klavye bilgisayar kuilanamaması ileriye ket vurmaya örnek verilebilir. Soruda verilen örnekte bireyin eski öğrendiği numara yeni numarasını öğrenmesini güçleştirmekte yani ileriye ket vurrnaktadır.
(Cevap B)
İçsel güdülenmede birey yaptığı davranıştan zevk
alır. Dıştan güdülenmede ise bireyi harekete
geçiren güç dıştandır. Yani birey iyi not almak için
ya da ödül almak için davranışı sergiler.
Yukarıdaki seçeneklere baktığımızda akşam
bulaşıklarını sadece annesinin vaat ettiği ödülü
almak için yıkayan çocuk dıştan güdülenmiştir.
Çocuğun bu davranıştan zevk aldığına dair hiçbir
ip ucu yoktur. (Cevap C)
16. Aşağıdakilerden hangisi öğrenilmiş bir davranış degildir? (2005 KPSS)
A) Çocuğun sınavda karşılaştığı bir matematik
problemini çözmesi
B) Çocuğun ezberlediği şiiri yıl sonu
müsameresinde okuması
C) Ahmet'in boş vakitlerinde kitap okuması
D) Veli'nin arkadaşlarının yanında sigara içmesi
E) Ayşe'nin rahatsızlanıp ateşi çıktığında
huzursuzluk ve mızmızlık davranışları
sergilemesi
-EGITIM BILIMLERİ-
33
Öğrenme; davranışlarda meydana gelen kalıcı izli değişikliklerdir. Hastalık, alkol, uyuşturucu madde kullanımı vb. sonucunda meydana gelen geçici davranış değişiklikleri öğrenilmiş davranış olarak nitelendirilemez. Seçeneklere baktığımızda E seçeneğindeki Ayşe'nin gösterdiği davranışlar hastalık sonucudur, geçicidir ve öğrenilmiş bir davranış değildir.
(Cevap E)
18. Bir alanda öğrenilmiş bilgi ve becerilerin bir başka alandaki öğrenmeyi kolaylaştırmasına ne denir? (2005 KPSS)
A) Genelleme
B) Bilişsel öğrenme
C) Negatif transfer
D) Zihinde canlandırma
E) Olumlu aktarma
Bir alandaki daha önceden öğrenilen bir bilgi ya da becerinin başka bir alandaki öğrenmeleri kolaylaştırmasına olumlu aktarma denir. Örneğin bisiklet kullanmasını bilen bir kişinin motosiklet kullanmayı kolay öğrenmesi olumlu bir aktarmadır ya da bağlama çalmasını bilen bir kişinin gitar çalmayı kolay öğrenmesi gibi.
(Cevap E)
GC UJ
Q
"E
UJ
tn
1 'fcr
17. Babasından sürekli dayak yiyen bir çocuğun şiddet yanlısı olması hangi tür öğrenmedir? (2005KPSS)
A) Gözleyerek
B) Modelden
C) Gizil
D) Klasik koşullanma
E) Edimsel koşullanma
19. Öğrenme güdüsü düşük öğrencilerde görülen ortak özelliklerden biri hangisidir? (2005 KPSS)
A) Başarıya ulaşma konusunda yeterli tatmin
düzeyindedir
B) Başarısızlığın sebebini dış çevreye yükler
C) Başaramadığı konuları araştırır
D) Başarısızlık süreçlerini iyi değerlendirir
E) Ortak iş yapma konusunda iyidir
Bandura'ya göre modelden öğrenilebilecek davranışlardan biri de modelin değer ve inançlarıdır. Aynı zamanda gözlemci modelin duygularını açıklama biçimini de öğrenebilir. Çocuklar için ebeveynleri en önemli modellerdir. Çocuk anne ve babasını model alır. Saldırgan bir model olan babanın çocuğunun da şiddet yanlısı olması modelden öğrenilen bir davranıştır.
(Cevap B)
Öğrenme güdüsü yüksek olan öğrenciler yaşadıkları başarısızlık süreçlerini iyi değerlendirir ve nerede hata yaptığını araştırır. Öğrenme güdüsü düşük olanlar ise başarısızlığına bahaneler bularak sebepleri dış koşullara yüklerler.
(Cevap B)
34-
-ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
ÖLÇME ve DEĞERLENDIRME | Ölçme Kavramı ve Özellikleri
ÖLÇME
Ölçme, belli bir nesnenin ya da nesnelerin belli özelliğe sahip olup olmadığının, sahipse oluş derecesinin gözlenip, gözlem sonuçlarının sembollerle ve özellikle sayı sembolleriyle ifade edilmesidir. (H. Tekin, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, s. 15} Bir başka tanımda, daha genel anlamıyla ölçme bir varlığın belli bir özelliğe sahip olup olmadığını sahip olma derecesini sayı veya sembollerle göstermek işlemine ölçme denir. Ölçme işleminin temelinde fark vardır.
Yukarıdaki tanımlardan da anlaşıldığı gibi ölçme bir betimleme işlemidir, varlığın (eşya, insan, hayvan) sahip olduğu özelliği tespit etmektir. Aslında özet olarak ölçme, varlıkların sahip oldukları nitelikleri niceleştirme bilimidir. Bu da niteliklere daha netlik ve kesinlik kazandırır. Ne kadar, ne düzeyde sorusuna yanıt aramaktır.
Ölçme; bir niteliğin gözlenip, bu gözlem sonuçlarının sembollerle özellikle sayı sembolleriyle ifade edilmesidir.
Örneğin:
Eiif'in boyu 1,30cm'dir
Ömer'in ateşi 389C'yi buldu.
Ayşe kimyadan 80 aldı.
Tokat Büyük Oteli dört yıldızlıdır.
Züleyha felsefeden artı (+) aldı.
Ölçme İşleminin Yapılabilmesi İçin;
1. Çevrede ölçülecek bir değişkenin olması,
2. Değişkenin gözlenmesi,
3. Gözlenen özelliğin sayı ve sembollerle ifade
edilmesi gerekir.
Soru: Ölçme insanoğlunun yaşamında ne zaman ve niçin başlamıştır?
Cevap: Ölçmenin başlangıcı aslında insanlık tarihi kadar eskidir. Çünkü ilk insanlar da yaptıkları av aletlerinde ve mağara evlerinde temel ölçme mantığını kullanmışlardır. İnsanoğlunun yaşamında ölçme tüm diğer bilimler gibi bir ihtiyaçtan doğmuştur. Şöyle bir düşünelim; ölçme en çok hangi ihtiyacımızı karşılar? Belirsizlik insanların canını sıkar, belirsizliklere tahammülümüz yoktur. Mesela siz bir anne-baba olarak çocuğumuzun durumunu öğrenmek için okula gidiyorsunuz. Size verilen cevap şu; çocuğunuzun durumu şöyle böyle, idare eder fena değil gibi. Çocuğunuzun derslerinin durumunu öğrenmiş olur musunuz? Hayır. Kafanızda oluşan belirsizlikler canınızı sıkar mı? Evet. Fakat öğretmen not defterini açıp çocuğunuzun 60 aldığını söylerse kafamız net olur ve rahatlarız. Bir başka durumda diyelim ki; bir dershanede öğrencisiniz, öğretmenler konuları anlatıyor, geçip gidiyor, hiçbir sınav, test ve not yok. Neyi, ne kadar, ne derecede öğrendiğinizi bilemiyorsunuz. Bu belirsizlik canımızı sıkar, bunalırız. Dolayısıyla sonuç olarak ölçme insanların yaşamındaki belirsizliği gidermek amacıyla çıkmıştır. Tanımında da belirttiğimiz gibi ölçme varlıkların özelliklerini, sıfatlarını sayı veya sembollerle ifade ederek netlik ve kesinlik kazandırma işlemidir.
ÖLÇMENİN TEMEL KAVRAMLARI
Ölçme: Varlıkların özelliklerini (sıfatlarını) sayı ve sembollerle ifade etme bilimi.
Ölçüm: Ölçme işlemi, eylemidir.
Ölçek: Ölçme işleminde kullanılan araçtır.
Ölçüt: Ölçme sonucunu karşılaştırmaya yarayan kritere denir. Bağıl ve mutlak olmak üzere iki tür ölçüt kullanılmaktadır.
-EĞİTİM BİLİMLERl
35
Mutlak Ölçüt: Mutlak kelime anlamı itibariyle kesinlik ifade eder. Kişiye, gruba göre değişmeyen, kesin ve net olan ölçüttür. Baraj puandır. Örnek: Kimya dersinden geçmek için 60 alrnak gerekir. Bu dersi geçebilmek için konuların % 70'ini bilmek yeterlidir.
Bağıl Ölçüt: Sınıfın başarısına, gruba ya da sınıf ortalamasına bağlı olan ölçüttür. Örnek: Sınıf ortalamasının üstünde puan alan matematik dersinden başarılı sayılacak. Örnek: Bu sene İngilizce bölümünde en başarılı üç kişi asistan olarak alınacaktır. Örnek: Gaziosmanpaşa Üniversitesi bu yıl en yüksek puan olan 20 öğrenciye burs verecektir.
Ölçme Sonucu: Ölçme işlemi sonucunda elde edilen sayı, puan veya sembole denir. Örnek: Yusuf öğrenme psikolojisinden 72 aldı. Buradaki 72 bir ölçme sonucudur.
Değerlendirme: Ölçme sonucunun bir ölçüt ile karşılaştırılarak anlam çıkarılması, yorumlanması, karar verilmesi işlemlerine değerlendirme denir. Değerlendirme ölçmeden sonra gelen bir süreçtir. Örnek: Biyoloji dersinden geçebilmesi için 50 alması gereken Salih 49 alarak kaldı.
50 —> ölçüt (mutlak ölçüt)
49 -> ölçme sonucu
kaldı: değerlendirme ifadesidir.
Ölçme İşlemi Yapılış Biçimine Göre İkiye Ayrılır:
1.DOĞRUDANÖLÇME
Ölçülen özellik ile ölçmede kullanılan aracın niteliği aynı ise bu tür ölçmeler doğrudan ölçmedir. Örneğin, uzunluk aynı türden iki nesne yan yana konularak ölçülür. Ölçülecek değişkenin değerleri doğrudan doğruya gözlenebiliyorsa (yani somut ise) buna doğrudan ölçme denir. Örnekler: Elifin boyu 1,57 cm. dir. Hatice'nin 19 tane kalemi var. Ömer 48 kg ağırlığı kaldırır.
2. DOLAYLI ÖLÇME
Doğrudan ölçülemeyen bazı nitelikler o nitelikie ilgili olduğu bilinen ya da düşünülen başka bir özellik gözlenerek ölçülür. Öğrencinin kişilik testinde verdiği cevapların onun kişilik özelliklerini yansıttığını
varsayarız. Bir değişkenin bir başka değişken yardımıyla ölçülmesidir. Örneğin; başarı düzeyi/sıcaklık, zeka düzeyi/insanların bir duruma karşı tutumları dolaylı ölçme ömekleridir. Çünkü insanın tutumu ya da zekasının doğrudan gözlenmesi, mümkün değildir. Ancak bir araçla dolaylı olarak ölçülebilir soyuttur.
DOGRUDAN VE DOLAYLIÖLÇME ARASINDAKİ FARKLAR
Dolaylı ölçme
Doğrudan Ölçme
Ölçme işlemi direkt yapılırj Ölçme işlemi direkt
göziemlenir. j yapılmaz, dolaylı yapılır.
Kendine ait ölçme aracı ilej Başka bir araç kullanılır.
ölçüm yapılır. İ
Ölçme işlemini yorumlamaki Yorumlamakzordur.
kolaydır. İ
Hata miktarı azdır.
: Daha çok hata karışır.
DEĞERLENDİRME KAVRAMI VE ÖZELLİKLERİ
Ölçme sonuçlarını bir ölçüte vurarak ölçülen nitelik hakkında bir değer yargısına varma sürecidir. Ölçme sonuçları tek başına bir anlam ifade etmez. Ölçme sonuçlarının anlam kazanması için bu ölçme sonuçlarını kullanmamız, bir yargıya varmamız gerekir. Değerlendirme bir yargılamadır. Yargılama iki değerin karşılaştırılmasıdır. Ölçme sonuçları ve bir kıstasın (ölçütün) karşılaştırılmasıdır. Değerlendirme ölçme işleminden sonra gelen bir süreçtir ve ölçme sonucunun bir ölçüt ile karşılaştırılıp yorumlanması, aniam çıkarılması, karara ve sonuca varılması işlemidir.
Karar Hüküm Ya
Öiçüt. Kri
Ölçme sonucu slde eeılen verileı
DEĞERLENOİRME
Ölçme ve Değerlendirme Arasındaki Farklar
1. Değerlendirme ölçme sürecini içine alır, yani
ölçmeyi kapsar.
2. Değerlendirme için mutlaka ölçmenin olması
gerekir. Yani; ölçme olmadan değerlendirme olmaz.
3. Ölçme işlemiyle bir özelliğin miktarını belirleriz.
4. Ölçme işleminde gözlem yapılırken,
36-
-ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME-
değerlendirme işleminde işin içine yorum, kanaat ve yargı katılır.
5. Ölçme işleminin objektif, değerlendirme işleminin
subjektif olma durumu vardır.
6. Değerlendirme yapabilmek için;
a) Ölçüt
b) Ölçme sonucu gerekir.
ÖLCME VE DEĞERLENDİRME ARASINDAKİ FARKLAR
Ölçme İ Değerlendirme
Değerlendirmeden basamaktadır. altj Ölçmeden üst basamaktadır.
Değerlendirmeye yoktur. gerek) Ölçmeye gerek vardır.
Miktar belirlenir. 1 Miktarın yeterli olup olmadığı I amaca uygun olup olmadığı ' belirlenir.
Önce yapılır. Sonra yapılır.
Gözlem yapılır. Yorum, kanaat, yargı vardır.
Basittir. Karmaşıktır.
Sembol, sayı işaretler vardır. ve Yargı ve yorum vardır.
Objektif olmalıdır. | Subjektif olabilir.
ÖLÇME SONUÇLARIYLA DEĞERLENDİRME SONUÇLARIARASINDAKİ FARKLAR
Yargı (karar, sonuç)
Olçüt (kriter)
Ölçme (Ölçme Sonucu)
polis
Elif'in boyu 168|Bayanların polis kolejinejElif
cm'dir. jgirmesi için boylarının enjkolejine
[az 160 cm olması gerekir. jgirebilir.
su
Suyun sıcaklığılSuyun kaynaması içiniBu
90°C'dir. Isıcaklığının 100°C olması|kaynamamıştır
Igerekir. |
Arabanın hızı 80|Ceza almamak km/saattir. Ifazla hız 90 lolmalıdır.
için en|Bu araba ceza km/saatlalmaz.
Ayşe TürkçejTürkçe sınavından geçmekjAyşe Türkçe
sınavından 95|için en az 70 almakjdersinden
almıştır. [gerekir. jgeçti.
DEĞERLENDİRME ÇEŞİTLERİ
DEĞERLENDİRME CESİTLERİ
A
B
Norm'a (Ölçüte) Göre Değerlendirme
I.MutlakDeğerlendirme
2. Bağıl Değerlendirme
3. Portfolyo (Kişisel Gelişim
Dosyası) Değerlendirmesi
Yapılış Amacına Göre (Diagnostik) Değerlendirme
I.Tanıma ve Yerleştirmeye Yönelik Değeriendirme
2.Biçimlendirmeye Yönelik Değerlendirme
3. Düzey Belirlemeye Yönelik Değerlendirme
A. Yapılış Amacına Göre Değerlendirme
(Diagnostik)
1. Tanıma ve Yerleştirmeye Yönelik Değerlendirme
Kişilerin bir derse, kursa başlamadan önce sahip oldukları bilgi seviyelerini hazır bulunuşluk düzeylerini belirlemek amacıyla yapılan
z değerlendirmedir. o
5 Bu değerlendirmede 3 önemli özellik vardır;
8_ a. Öğrencilerin belli kurs, ders ya da ünitenin ön g koşul niteliğindeki giriş davranışlarına sahip olma > derecesini belirlemek, hazır bulunuşluk düzeylerini ölçmek.
b. ilgili kursun geliştirmeyi düşündüğü
davranışlardan, öğrencilerce önceden kazanılanlar
olup olmadığını belirlemek.
c. Bu değerlendirme eğitim ve öğretiminin başında
yapılır. Giriş davranışları (hazırbulunuşluk) ölçülerek
öğrencileri yerleştirme yapılır.
Örneğin: Yabancı dil seviye tespit sınavı
Yabancı dil öğrenmek için bir dil kursuna müracaat ettiğinizde, size hemen başlayın denmez. Bir test uygulanır. Seviy^niz tespit edilerek uygun bir kursa yerleştirilip dil eğitimine başlarsınız.
- Beden eğitimi - reşim - müzik gibi alanlarda
yapılan seviye tespit sınavları
- Özel yetenek sınavları
- ÖSS seviye tesbit sınavı
-EGITIM BILİMLERİ-
37
** Yerleştirmeye yönelik değeriendirme, öğrencilerin eğitimsel açıdan gruplanmasıdır.
Örneğin: Giriş davranışlarından tümüne sahip oianların bir grup, bazılarına sahip olanların bir grup, hiçbirine sahip olmayanların ayrı bir grup olmasıdır. Ayrıca öğrencilerin belli üniversitelere, bir üniversitenin değişik fakülte ya da bir fakültenin farklı bölümlerine yerleştirilmeleri onların bu öğretim kurumunda başarılı olmaları için gerekli olduğu düşünülen giriş davranışlarma sahip oluş derecelerine göre yapılır.
2. Biçimlendirmeye - Yetiştirmeye Yönelik Değerlendirme (Formatif)
Bu değerlendirmenin ana işlevi; öğretim sürüp giderken her bir ünitedeki öğrenme eksikliklerini ve güçlüklerini belirlemek, bu eksikliklerin ve yetersizliklerin giderilmesi için ve ünitenin daha iyi öğrenilmesi için her öğrenciye ayrı ayrı önerilerde bulunmaktır. Biçimlendirme ve yetiştirmeye yönelik değerlendirme amacıyla kullanılan testlere formatif testler, ünite testleri ya da izleme testleri denir. Bu testler yalnızca belli bir öğrenme ünitesi için düzenlenir ve ilgili ünitenin bitiminde uygulanır. Her ünite sonunda uygulanan ve öğrencilerde öğrenmede güçlük çekilen yerleri, öğrenme eksikliklerini, yanlış öğrenmeleri belirlemek amacında olan bu testler ilgili ünitenin bütün önemli ögelerini kapsamalıdır. Testle yoklanmak istenen her bir davranış için en az bir soru bulundurulmalıdır. Ünite testi sonunda belirlenen eksiklikler çeşitli yollarla giderilmeye çalışılır.
Biçimlendirmeye Yönelik Değerlendirmenin Özellikleri
a. Bu değerlendirme eğitim ve öğretim süreci devam
ederken, süre içinde yapılır.
b. Amaç öğrencilerin öğrenme eksikliklerini ve
yanlışlıklarını gidermektir. Geri dönüt ve düzeltme
yapmaktır.
c. Bu değerlendirmede başarı notu vermek birincil
amaç değildir.
Örneğin: Ek ders, küçük grup çalışması, ek materyal verilmesi vb.
Örnek: Ünite testleri, Konu Tarama testleri ÖSS ve KPSS hazırlık kurslarında verilen yaprak testleri
biçimlendirmeye yönelik yapılan değerlendirme amaçlıdır.
3. Düzey (Seviye) Belirlemeye Yönelik Değerlendirme (Summatif)
Genellikle öğretim devresi sonunda, ara sıra öğretim devresi içinde programın öngördüğü hedeflere ulaşılıp ulaşılamadığına bakılarak, öğrenci öğretmen ve programa ilişkin yargılarda bulunulur.
Düzey Belirlemeye Yönelik Değerlendirmenin Özellikleri
a. Eğitim ve öğretimin sonunda (bitiminde) yapılır.
b. Bu değerlendirmede amaç öğrenciye başarı notu
vermektir. Öğrencinin başarıp başaramadığına,
geçtiğine veya kaldığına karar vermektir.
c. Bu değerlendirmede öğrencinin çıkış davranışları
ölçülür. Yani öğrencinin istenilen hedef davranışları
ne derecede kazandığı tespit edilir.
Başka bir ifade i!e; eğitim süreci içerisinde ve özellikle sonunda verilen eğitimin hedefe ulaşma derecesini ölçmeyi amaçlar.
Not: ÖŞS sınavı düzey belirleme sınavı olamaz. Çünkü ÖSS sınavını YÖK yaptığına göre, öğrenciler yeteneklerine (sayısal, sözel, eşit ağırlık) uygun alaniara yerleştirilir. Yani öğrencilerin yeteneklerini tanıma ve yerleştirme işlemi yapılır. Bu nedenle ÖSS sınavı tanıma ve yerleştirmeye yönelik değerlendirmedir.
Örneğin: Final, TUS, KPSS sınavlarında olduğu gibi öğrencilerle ilgili olarak verilecek kararlar, onların bir okuldan mezun olup olamayacağına, bir üst kurs ya da sınıfa geçip geçemeyeceğine karar verilir. Bu sınavlarda amaç öğrenimin çıkış davranışlarını ölçerek düzeyini belirlemektir. Bu yüzden bu sınavlar düzey belirlemeye yönelik bir değerlendirme amacıyla yapılır.
B. Norma (Ölçüte) Göre Değerlendirme
1. Mutlak Değerlendirme: Daha önceden
belirlenmiş mutlak ölçütlerle yapılan
değerlendirmelerdir. Birey sadece kendi
performansıyla değerlendirilir. Bireyin
değerlendirilmesinde grubun performansı ya da sınıf başarısı diğer öğrencilerin başarısı etkili değildir yani
38-
-ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
ölçüt grup dikkate alınmadan önceden kesin olarak belirlenmiştir. Sınıf geçme notu 50'dir demek mutlak bir ölçüttür, Ahmet 75 aldı ve sınıfı geçti demek mutlak değerlendirmedir.
2. Bağıl Değerlendirme: Bağıl ölçütlerle yapılan
değerlendirmedir. Grup ortalaması gibi bagıl ölçütler
kullanılarak yapılan değerlendirmedir. Ölçüt grup
ortalaması gibi ölçme sonuçlarından çıkarılır. Bireyin
değerlendirilmesinde grup performansı sınıf başarısı
(ortalamaları) da dikkate alınıyorsa bağıl
değerlendirme yapılmış olur. Ortalamanın üstünde
not alanlar sınıfı geçer, koşu testinde ilk 10'a giren
okul takımına girer,
Örneğin: Çan eğrisi, grup ortalaması (aritmetik ortalama) denilen analiz, bağıl değerlendirmeye girer.
3. Portfolyo Değerlendirme
Öğrenime başladığı ilk günden itibaren, öğrencinin yaptığı ödevlerin projelerin, yazdığı şiir, roman ve öykülerin kazandığı ödül ve yarışmaların, derslerdeki başarı ve başarısızlıklarının, gezi inceiemelerinin, aldığı notların, yaptığı oyunların sanatsal etkinliklerin kısaca tüm başarı ve başarısızlıklarının öğrenciye ait özel bir dosyaya kayıt edilmesiyle yapılan değerlendirmedir.
GELENEKSEL DEĞERLENDİRME İLE PORTFOLYO DEĞERLENDİRMESİNİN KIYASLAMASI
Geleneksel Değerlendirme Portfolyo (Kişisel Gelişim Dosyası) Değerlendirmesi
Öğrenci başarısı yeteneği belli bir zamanda yapılan bir sınavla ölçülür. Öğrencinin başarısı ve yetenekleri sürekli izlenir. Öğrenciyi tüm özellikleriyle bütün olarak tanımak esastır.
Öğrenci değerlendirme ölçütlerinden habersizdir, öğretmen yapar. Öğrenci değerlendirme sürecine katılarak sorumlulukalır.
Öğrenciye bir not ve derece verilir. Öğrenci başarısı diğer öğrencilerle kıyaslanır. Öğrenciye bir not ve derece verilmez. Öğrencinin başarısı diğerleriyle kıyaslanmaz. Öğrencinin kendini tanıması amaçlanır.
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
39
ÇDZUMLU KAVRAMA TESTİ
1. Ölçme işleminin yapılabilmesi için;
I. Çevrede ölçülecek bir değişkenin olması
II. Değişkenin gözlenmesi
III. Gözlenen özelliğin sayı ve sembollerle ifade
edilmesi
Yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
A)l-ll B) II-III
E) Yalnız III
Ölçme işleminin yapılabilmesi için;
tc
UJ
1. Çevrede ölçülecek bir değişkenin olması
2. Değişkenin gözlenmesi
3. Gözlenen özelliğin sayı ve sembolle -j|
gösterilmesi gerekir. Dolayısıyla soruda verilen I - ül
II ve III. öncülleri doğrudur. -5
'tn (Cevap D) .1
2. Ölçme sonucunda elde edilen veriler herkes § tarafından aynı biçimde anlaşılıyorsa bu tür ölçmelere mutlak ölçme denir.
mutlak ölçmenin
Aşağıdakilerden hangisi özelliklerinden deöildir?
A) Gram-metre-adet-tane gibi tam birim
ifadelerini içerir.
B) Ölçeğin aralıkları birbirine eşit olmayabilir.
C) Başlangıç noktası vardır ve sıfırdır.
D) Ölçeğin aralıkları birbirine eşittir.
E) Mutlak ölçmenin (-) eksi değeri olmaz.
3. I. Şehirde 34 tane lise var
II. Sınıf başına düşen öğrenci sayısı 55
III. Etkili bir öğretim için sınıfların en fazla 25 kişilik
olması gerekir
IV. Sınıflardaki öğrenci ortalaması 55 olduğu için
kalabalıktır ve verimli bir öğretim için uygun
değildir.
Ölçme
I, III l-ll
ııı-ıv
Yukarıdaki ifadelerin ölçme değerlendirme kavramları ile doğru eşleştirmesi hangi seçenekte yapılmıştır?
Ölçüt
A) B) C) D) E)
Değerlendirme
III I
IV l-ll
IV IV
IV
I. işlem de bir ölçme işlemidir. Şehirdeki okul
sayısı. (temel ölçme işlemi, sayma)
II. işlemde de bir ölçme işlemi mevcuttur. Sınıf
başına düşen öğrenci sayısı bulunup sayıyla ifade
edilmiştir. (sınıf sayısı, öğrenci sayısı)
III. de ise bir ölçüt belirlenmiştir. Uygun sınıf için
en fazla öğrenci sayısı (Kriter)
IV. de ise bir yargı ifadesi vardır. Sınıfların
durumu değerlendirilmiştir.(sınıflar uygun eğitim
için kalabalıktır, uygun değildir demek bir yargı
ifadesidir.)
(Cevap B)
A-B-C-D seçenekleri mutlak ölçmenin özellikleridir. Fakat B seçeneği özelliği değildir. Çünkü mutlak ölçmede ölçeğin birimleri arası birbirine eşittir. ÖR/ Metre-Kilogram vb.
(Cevap B)
40-
-ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
4. I. Yusuf KPSS'den düşük puan aldığı için bu sene atanamadı.
II. Finalde İngilizceden geçebilmek için 50 almak
şart.
III. Züleyha 7 tane inekleri olduğunu söyledi.
IV. Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nde yüksek lisans
sınavını kazanmak için LES puanınızın
başvuranlar arasında ilk 10 kişi arasında olması
gerekir.
Yukarıda anlatılan durumlar sırasıyla ölçme ve değerlendirme kavramlarında hangileriyle doğru olarak eşleştirilebilir?
►mutlak ölçüt —> ölçme ►ölçüt—>ölçek—>ölçüt
A) Ölçme—>ölçüt—>ölçme—> bağıl ölçüt
B) Değerlendirme—>mutlak ölçüt—>ölçme—>bağıl
ölçüt
C) Değerlendirme-
mutlak ölçüt
D) Değerlendirme-
E) Olçme-ölçüt
►mutlak ölçüt—>ölçme sonucu—>bağıl
Ölçme ve değerlendirme kavramlarını bilmeyi ve kavramlar arasındaki farkı yoklayan sorular KPSS'de hemen hemen her yıl gelmektedir. Bu soru da bu düşünce ile hazırlanmıştır.
I. cümle bir karar ve sonuç bildirdiği için (ataması
yapılmadı) değerlendirmedir.
II. cümle 50 almak sart ifadesi ile bir ölçüt
belirtmektedir. Ancak bu ölçüt baraj puanı
koruduğu için mutlak ölçüttür.
III. cümle ineklerin sayısını belirtmektedir ve bir
ölçme ifadesidir.
IV. cümle sınavı kazanabilmek için bir ölçüt, sınır
belirtmektedir. Fakat bu ölçüt diğer öğrencilere
bağlı olduğu için bağıl ölçüttür.
(Cevap B)
s: o
UJ
Eğitim ve öğretim devam ederken daha çok öğrencilerin öğrenme eksiklik ve yanlışlıklarını gidermeye yönelik sınavların yapıldığı geri bildirim ve dönüt vermek amacıyla yapılan değerlendirme aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tanıma-yerleştirmeye yönelik değerlendirme
B) Biçimlendirme - yetiştirmeye yönelik
değerlendirme
C) Düzey belirlemeye yönelik değerlendirme
D) Bağıl değerlendirme
E) Portfolyo değerlendirme
Eğitim süreci devam ederken yapılan ve öğrencilerin öğrenme eksik ve yanlışlıklarını gidermeyi amaçlayan konu tarama testleri, ünite testleri ve yaprak testlerinin yapıldığı değerlendirme türü, biçimlendirmeye yönelik değerlendirmedir.
(Cevap B)
Sevgili öğrencüer, aşağıda anlatılan olaylarda 0-10 arasında bir puan vererek kendi durumunuzu belirtiniz.
1. Olay: sınıfta öğretmen bana söz verdiğinde kaygılanırım
2345 678 910
Çok az
Çok fazla
2. Olay: öğretmen olup ders anlatacağımı düşünmek beni şimdiden bunaltıyor, sıkılıyorum.
9 10
0 12 3 4 5 6 7
yukarıda yapılan ölçme biçimi aşağıdakilerden en çok hangisiyle uyuşmaktadır?
A) Dolaylı Ölçme
B) Doğrudan Ölçme
C) Mutlak Değerlendirme
D) Sınıflama Ölçme
E) Oranlı Ölçme
Yukarıdaki olaylarda anlatılan durumlar sosyal kaygıyı ölçmeye yöneliktir. Sosyal kaygı ise psikolojik bir özelliktir. Soyuttur, doğrudan gözlenemez ve ölçülemez. Eğitim ve psikolojideki özellikler ancak dolaylı ölçme ile ölçülebilmektedir.
(Cevap A)
-EĞİTİM BİLİMLERl
41
7. Aşağıdakilerden hangisi kişisel gelişim dosyası
ile değerlendirmenin geleneksel
değerlendirmeye göre üstün bir yönüdür?
A) Öğrenci yetenek ve becerisini bir sınavla
ölçmesi
B) Öğrencinin kendi değerlendirmesini
içermemesi
C) Öğrencinin başarı düzeyinin kıyaslanması
D) Öğrenciye değerlendirmede sorumluluk
vermek
E) Öğrenciye bir başarı notu ve derece vermek
Ölçme; varlıkların niteliklerini (sıfatlarını) niceleştirme işlemidir. Yani varlığa ait bir özelliği sayı veya sembolle ifade ederek kesinlik ve netlik kazandırma eylemidir. Örneğin bir binanın uzunluğu adımla veya eskiden olduğu gibi kulaçla ölçebilirsiniz. Ancak aynı işi metre ile ölçerek daha duyarlı ve hassas bir ölçüm yapmış oluruz. Bu da yapılan ölçmenin duyarlılığını arttırır.
(Cevap A)
Kişisel gelişim dosyası (portfolyo) ile değerlendirmenin geleneksel değerlendirmeden en önemli farkları:
1. Kişise! gelişim dosyasında öğrenciyi tüm yönleriyle tanıma ve öğrencinin kendini tanıması amaçlanır.
2. Öğrenciye bir not ve derece vermek birincil 'g
amaç değildir.
UJ Q
"ür
3. Öznel bir değerlendirmede öğrencinin başarısı gj
diğerleriyle kıyaslanamaz. !5
4. Öğrenci kendi değerlendirme sürecine bizzat |=
katıiır ve sorumluluk alır. Bu açıklamalar dışında ^
A, B, C, ve E seçeneklerinin portfolyonun özelliği "g
olmadığı anlaşılır. :E
(Cevap D)
9. Bir ölçme ve değerlendirme süreci sonunda aşağıdakilerden hangisinin yapılması uygun olmaz?
A) Öğrencinin başarılı olup olmadığı
B) Başarılı ise ne kadar başarılı olduğu
C) Ölçülebilecek özelliğin belirlenmesi
D) Başarısızlığın nedenleri ve seviyesi
E) Örgencinin üst seviyeye devam edip
etmeyeceği
Ölçme ve değerlendirme sonunda yapılacak iş yorum, karar, sonuç çıkarmadır. Değerlendirme faaliyetleri yapılır. Ancak ölçülebilecek özelliğin belirlenmesi ölçme işlemi sonunda yapılmaz, başında vapıhr.
(Cevap C)
8. Ölçme işlemlerinde araç kullanmanın araçsız ölçmeye göre en önemli üstünlüğü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Ölçümlerin duyarlığı artar
B) Ölçmede hata kaynakları sıfıra iner.
C) Dolaylı ölçmeye olanak sağlar.
D) Değerlendirme ölçütü verir.
E) Puanlamayı kolaylaştırır.
10. Aşağıdaki ölçme değerlendirme işlemlerinin hangisinde bağıl değerlendirme kullanılmıştır?
A) Kitaptaki yaprak sayısı
B) Binadaki kat sayısı
C) Otoparktaki araç sayısı
D) En iyi kompozisyonu belirleme
E) Öğrencinin dönemde alacağı dersleri
belirleme
Bağıl değerlendirmede, öğrencinin başarıst, içinde bulunduğu diğer öğrencilere, sınıfa ya da gruba bağlıdır. En iyi kompozisyon belirlenmesi diğer öğrencilerin yazdığı kompozisyonlara bağlıdır.
(Cevap D)
42-
-ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
1. Bir niteliğin gözlenip, gözlem sonuçlarının sayı ve sembollerle gösterilmesi aşağıdaki kavramlardan hangisiyie açıklanır?
A) Ölçek
B) Yargı
C) Ölçüt
D) Değerlendirme
E) Ölçme
4. "1. Yılın sonunda 1. dönem ve 2. dönem notlarının aritmetik ortalaması 5 olan bir öğrenci o dersten sınıfını geçer." ifadesi aşağıdakilerden hangi ikisiyle açıklanır?
A) Ölçüt - Bağıl değerlendirme
B) Ölçüt - Mutlak değerlendirme
C) Ölçme sonucu - Bağıl değerlendirme
D) Karar - Mutlak değerlendirme
E) Ölçme sonucu - Mutlak değerlendirme
2. İlköğretim 8. sınıf matematik öğretmeni, öğretim yılının başında öğrencilerin bu derse hazır oluş düzeylerini belirlemek istemektedir. Öğretmenin bu amaçla hazırlayacağı ölçme aracı aşağıdakilerden hangisini kapsamalıdır?
A) 8. sınıf matematik dersinde gerçekleşen
öğrenmelerin ön koşulları
B) 8. sınıf matematik dersinde öğrenilecek önemli
davranışları
C) Analiz düzeyinde veya daha yüksek
düzeylerdeki hedeflere ilişkin davranışları
D) Derste problem çözmeyle öğretilecek
davranışları
E) Dersteki zor olduğu düşünülen davranıştarı
3. Aşağıdakilerden hangisinde "mutlak
değerlendirme" yapılmıştır?
A) Akademik ortalaması en yüksek olan 25 kişiyi
süper liseye seçmek.
B) Sınıf ortalamasının altında puan alanları
başarısız saymak.
C) Lisans programında en başarılı beş kişiyi
yüksek lisans programına almak.
D) En güzel resim yapan ilk 5 kişiye tam puan
vermek.
E) 100 soruluk bir sınavda 60 puan alan
öğrencileri başarılı kabul etmek.
"Dersini geçebilmesi için 100 üzerinden en az 60 puan alması gereken Senem 70 puan aldı ve geçti." ifadesinde ki "70 puan" ne anlama gelir?
A) Karar B) Değerlendirme C) Ölçüt D) Ham puan E) Ölçme sonucu
Aşağıdakilerden hangisi seçme amacına yönelik bir testin kullanılmasını gerektirir?
A) Öğrencilerin bir konudaki güçlü ve zayıf
yönlerinin ortaya çıkarılması
B) Sıklıkla karşılaşılan yanlış öğrenmelerin
belirlenmesi
C) İngilizcesi en ileri düzeyde olan üç kişinin
belirlenmesi
D) Bir ünite işlendikten sonra hedeflere ulaşılma
derecesinin belirlenmesi
E) Bir programda hedeflerin ne kadarını
ulaşıldığının belirlenmesi
Aşağıdakilerden hangisi değerlendirme yapmak için gerekli öğelerdir?
A) Ölçek-ölçüt
B) Ölçme - puan
C) Not - ortalama
D) Ölçüt - standart sapma
E) Ölçme sonucu - ölçüt
-EGİTİM BİLİMLERİ-
43
8. I. Öğrencilerin yazılı yoklama kağıtlarının okunarak puanlanması
II. Elif ingilizce kursunda başarılı oldu
III. Türkçe dersinden 60 puan alanlar sınıfı geçer
IV. Elif Coğrafya dersinden 85 puan aldı
V. Yusuf'un kitap sayısı 18'dir.
Yukarıda verilen örnekler sırasıyla aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Ölçme - Değerlendirme - Değerlendirme -
Ölçme - Ölçüt
B) Ölçme - Ölçme - Değerlendirme - Ölçme -
Ölçme
C) Ölçme - Değerlendirme - Ölçüt - Ölçme -
Değerlendirme
D) Ölçme - Ölçme - Ölçüt - Değerlendirme -
Ölçme
E) Ölçme - Değerlendirme - Ölçüt - Ölçme -
Ölçme
11. Aşağıdakilerden hangisi bir değerlendirmedir?
A) Yasemin sınavdan 75 puan aldı
B) Eda matematik dersinden başarılı oldu
C) Bu sınavdan en az 50 puan alan başarılı
sayılır
D) 7. sorunun puan değeri 25'tir.
E) Hatice'nin boyu 1.65 cm dir.
12. "Not ortalaması en az 60 olan öğrenci bu dersi seçip kayıt yaptırabilir." ifadesindeki "60" ölçme biliminde hangi kavramla açıklanır?
"o cc
UJ Q
"S
UJ
A) Ölçme
D) Ölçme sonucu
B) Ölçek E) Karar
C) Ölçüt
9. Aşağıdakilerden hangisi tanıma ve yerleştirmeye dönük değerlendirmenin amaçlarından değildir?
A) Öğrencileri düzeylerine göre gruplama
B) Öğrencilerin giriş davranışlarını belirleme
C) Öğrencileri bir programa yerleştirme
D) Öğrencilerin öğrenme eksikliklerini belirleme
E) Öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeylerini
belirleme
10. - Psikolojik Özellik - Ölçme aracı Değerlendirme - Ölçüt Ölçme sonucu
Ölçme ve değerlendirme arasındaki ilişki göz önüne alındığında yukarıdaki sıralamada hangi iki kavram yer değiştirirse sıralama doğru olur?
A) Ölçme aracı - Ölçme sonucu
B) Ölçme sonucu - Değerlendirme
C) Ölçme sonucu - Ölçüt
D) Psikolojik özellik - Ölçüt
E) Ölçme aracı - Değerlendirme
13. Aşağıdakilerden hangisi eğitimde
değerlendirrnenin en dogru tanımıdır?
A) Öğrencilere not vermek için onları gözlem
altındabulundurmak.
B) Öğrencilerin eğitim amaçlarına ne dereceye
kadar ulaştıklarını saptamak ve bir karara
varmak.
C) Öğrencilerin zayıf ve kuvvetli tarafları ortaya
çıkarmak.
D) Okul programının ne dereceye kadar iyi
hazırlandığını saptamak.
E) Öğrencilerin yeteneklerini ortaya çıkarmak.
44-
-ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME-
14. Öğrencilerin öğretim sürecinde gelişimlerinin takip edilmesi, ilgi ve yeteneklerinin ortaya konması, araştırma ve problem çözme becerilerinin geliştirilmesi ölçme değerlendirme sürecini aşağıdakilerden hangi yönüyle etkilemektedir?
A) Portfolyo uygulamasının yaygınlaşması
B) Ölçme - değerlendirme işlemlerinin,
merkezden yapılması
C) Ölçme ve değerlendirmede standart testlerin
yaygınlaşması
D) Öğretmenlerin ölçme - değerlendirmede daha
aktif olması
E) Geçerliği ve güvenirliği sağlanmış testlerin
kullanılması
İİİİİİSI
Portfolyo değerlenmesinde amaç öğrenciyi tüm yönleriyle (zihinsel, bedensel, duygusal, sosyal) bir bütün olarak tanımak ve öğrencinin kendisini tanımasını sağlamaktır.
Bu dosya (kişisel gelişim dosyası) sorumlu öğretmen (sınıf öğretmeni), öğrenci ve velisinin işbirliği ve katılımıyla doldurulur.
Bu dosya öğrencinin gittiği yere gönderilir, öğrenciyi takip eder.
Öğrenci kendini değerlendirme sürecine katılır ve bizzat sorumluluk alır.
Portfolyo değerlendirmesi kişiye özgündür. Öğrenci hakkında şu sorulara cevap aranır.
Öğrenci
nasıl öğrendi? nasıi yaptı? neleri başaramadı? zayıf yönleri ne? nelerden hoşlandı?
15. Aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Değerlendirme, ölçme sonuçları hakkında bir
yargıya varma sürecidir.
B) Ölçme işlemi değerlendirme sürecinin içinde
yeralır.
C) Değerlendirme ölçmeyi de içine alan geniş bir
kavramdır.
D) Değerlendirme ölçme sonuçlarının bir ölçütle
karşılaştırılmasıdır.
E) Değerlendirme işleminde ölçme sonuçlarının
alınması yeterlidir.
ne öğrendi? nasıl düşündü? neieri başardı? güçlü yönleri ne? bilgiyi nasıl kullandı?
neleri yapmaktan hoşlanmadı?
16. Aşağıdaki işlemlerden hangisinde
"değerlendirme" işlemi anlatılmaktadır?
A) Bir kompozisyondaki hataları bulmak
B) El işlerini en iyiden en kötüye doğru sıralamak
C) Laboratuarçalışmalarını derecelemek
D) Ölçme sonuçlarını bir ölçüte göre yorumlamak
E) Öğrencileri başarı düzeylerine göre sınıflamak
CEVAP ANAHTARI
1.E 2.A 3. E 4. B
5. E 6. C 7. E 8. E
9. D 10. B 11.B 12. C
13. B 14. A 15. E 16. D
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
45
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
I. Bir özelliği, uygun bir araçla karşılaştırarak
sonucu sayı ve sembollerle ifade etmek.
II. Bir gözlem sonucunu uygun bir ölçütle
karşılaştırıp, bu sonuca ilişkin bir karara ya da
yargıya ulaşmak
Yukarıda tanımlanan iki kavram, aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir? (KPSS 2001)
I H
A) Değerlendirme Geçerlilik
B) Ölçme Değerlendirme
C) Güvenirlik Öİçme
D) Öİçme Olçek
LJU Değişken Değerlendirme
Ölçme bir nesnenin ya da nesnelerin bir özelliğe sahip olup olmadığını, sahipse sahip olma derecelerini sayı ve sembollerle ifade etmektir. (77. Tekin, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, s.15) Ölçme bir özelliği araç kullanarak sayı ve sembollerle betimleme işlemidir. Değerlendirme yargılama işlemidir ve iki şeyin karşılaştırılmasına dayanır. (H. Tekin, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, s.23). Yani değerlendirme ölçme sonuçların bir kıstas(ölçüt) ile karşılaştırıp bir yargıya varma işlemidir. Birinci tanım bir betimleme işlemi yani ölçme, ikinci tanım ise bir yargılama yani değeriendirmedir.
(Cevap B)
Sfi o
££ UJ Q
"£ UJ
m
Aşağıdakilerden hangisi, ölçmenin yapıldığı gruba bağlı değerlendirme için bir ölçüt dedildir? (KPSS 2001)
A) Ortalamanm bir standarî sapma üzerinde
puan alma
B) Ölçülecek olan kapsamın en az %60'ını bilme
C) Sınıfta ortalama başarı düzeyi gösteren
öğrenciden daha başarılı olma
D) Sınıfta en yüksek başarı gösteren ilk beş
öğrencinin arasına girme
E) Sınıftaki öğrencilerin %50'sinden daha başarılı
olma
Değerlendirme kesin olarak bir ölçme sonucu ve ölçüt gerektirir. Ölçüt kesin olarak belirlenmiş ve standarttır ya da gruba bağlı olarak çıkartılmış bir puandır. (H. Tekin, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, s.24). Yani değerlendirme iki şekilde yapılır. Eğer kullanılan ölçüt kesin ve mutlaksa mutlak değerlendirme; eğer ölçüt gruba bağlı değişiyorsa (ortalama, standart kayma vb.) bağıl değerlendirmedir. Yukarıdaki soruda sadece B seçeneğinde mutlak bir ölçüt vardır. Başarılı olabilmek için öğrenci sınav kapsamının en az %60'ını biliyorsa başarılı olur yani 10 soru varsa 6 tanesini yapmak başarılı olabilmek için yeterlidir. Diğer seçeneklerde bireyin değerlendirilmesi grubun performansına bağlıdır.
(Cevap B)
nilgiNotuf
KPSS'de ölçmenin temel kavramları yoklamaya yönelik sorular şimdiye kadar hep gelmiştir. Özellikle ölçme değerlendirme arasındaki farkın iyi anlaşılması gerekir.
3. Aşağıdaki testlerden hangisinin temel amacı
dersteki öğrenme eksiklerini belirleyerek
bunların giderilmesine olanak sağlamaktır?
(KPSS2001)
A) Bireyi tanıma testleri
B) Seçme testleri
C) Yerleştirme testleri
D) Ünite testleri
E) Yıl sonu testleri
46-
-ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
Değerlendirmeler yapılış amacına göre diagnostik (tanılayıcı), formatif (biçimlendirici, düzenleyici), summatif (düzey belirleyici) olarak üçe ayrılır. Formatif değerlendirmeler eğitim süreci devam ederken öğrenme eksiklerini ve yanlışlarını belirleyip bunları gidermeye yönelik tasarlanan değerlendirmelerdir. Bireyi tanıma testleri, seçme testleri, yerleştirme testleri dönem başında yapılır ve diagnostik değerlendirmelerdir. Yıl sonu testleri summatif yani düzey belirleyici değerlendirmedir. Fakat ünite testleri eğitim devam ederken yapılır ve bu testlerin asıl amacı eksik ve yanlış öğrenmelerin tespit edilmesi, eksik öğrenmelerin giderilmesi ve yanlış öğrenmelerin düzeltilmesidir.
(Cevap D)
Mutlak değerlendirme bireyin değerlendirmesinde sadece aldığı notun kullanıldığı ve birey için verilecek kararda grubun performansının önemli olmadığı değerlendirmedir. Bağıl değerlendirme ise bireyin değerlendirilmesinin grubun performansına bağlı olduğu değerlendirmedir. I. ve III. maddelerde grup performansı değerlendirmeye katılmıştır. I. maddede öğrencilerin birbirlerine göre başarıları belirlenmiştir. III. maddede not verilirken sınıf ortalaması dikkate alınmıştır. I ve III bağıl değerlendirmedir. II de ise öğrenci eksikleri belirlenmiş ve grup normları değerlendirmeye katılmamıştır. II. madde mutlak değerlendirmedir.
(Cevap A)
2 O
4. Bir öğretmen, değerlendirmede şu amaçlara .j» 5.
aı
hizmet etmeyi düşünmektedir.
I. Öğrencilerin birbirine göre başarı düzeylerini
belirleyerek ileri ve geri öğrenciler için ek önlemler
alma
II. Ders süresince öğrencilerin öğrenme
eksikliklerini belirleyerek bunları, tamamlayıcı
etkinliklerle giderme
III. Dönem sonunda öğrencilerin bu dersten
alacakları notu belirlerken sınıf ortalamasını
dikkate alma
Bu öğretmen, I, II, III numaralı amaçları için hangi tipte birer değerlendirme yapmalıdır? (KPSS 2002)
1. Amaç II. Amaç III. Amac
A) Bağıl Mutlak Bağıl
B) Mutlak Mutlak Bağıl
C) Bağıl Bağıl Mutlak
D) Mutlak Bağıl Bağıl
E) Bağıl Mutlak Mutlak
Bir öğrencinin aşağıdaki özelliklerinden hangisi üzerinde yapılacak ölçme işlemi dolaylı ölçmeye örnektir? (KPSS 2002)
A) Boyunun uzuniuğu
B) Akademik başarısı
C) Sahip olduğu CD sayıst
D) Kardeşsayısı
E) Arkadaş sayısı
Bazı özellikler doğrudan ölçülemezler. Doğrudan ölçülemeyen özellikler onunla ilgili olduğu bilinen ya da ilgili olduğu sanılan başka bir özellik gözlenerek, dolaylı olarak ölçülürler. (77. Tekin, Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme, s.29) C, D ve E seçeneklerinde sayma işlemi vardır. Sayma temel ölçme işlemidir ve doğrudan ölçmedir. Uzunluk da doğrudan aynı cinsten bir araçla(metre) ölçülür. Akademik başarı ise onunla ilgili olduğu düşünülen testlerle ölçülür. Elimizde başarıyı direkt ölçebilecek bir araç yoktur. Öğrencinin başarı testinde verdiği cevaplarla onun akademik başarısının ilgili olduğunu kabul ederek ölçeriz.
(Cevap B)
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
47
6. Aşağıdakilerden hangisi bir ölçme işlemidir? (KPSS 2002)
A) Bir sınavda başarılı sayılabilmek için gerekli
olan en küçük puanın belirlenmesi
B) Bir yazılı yoklamadaki cevaplar için puanlama
anahtarının hazırlanması
C) Yazılı yoklamada bir öğrencinin verdiği
cevapların doğruluk derecesinin bir puanla
belirtilmesi
D) Sınıfın bir sınavdaki başarı ortalamasınm
bulunması
E) Öğrencinin bir dersten başarılı sayılıp
sayılmayacağına karar verilmesi
Seçme amacına yönelik yapılan ölçmeler bir kurs, okul ya da programda başarılı olabilecek öğrencilerin seçilmesine yöneliktir. A, B, C ve E seçeneklerinde formatif yani şekillendirici bir test daha uygundur. Çünkü bu seçeneklerde verilen özellikler bizim işimize daha çok devam eden eğitimin yanlış ve eksik öğrenmelere göre tekrar yapılandırılmasında yarar sağlar. Fakat D seçeneğinde matematik başarı düzeyi en iyi olan beş kişinin seçilmesi söz konusudur.
(Cevap D)
Ölçme işlemi bir betimleme işlemidir. Yani gözlem sonuçlarını bir sayı veya sembol değeri ile betimlemektir. A seçeneğinde bir gözlem yoktur belirlenen puan ise başarılı sayılabilmek için gerekli olan ölçüttür. Puanlama anahtarı hazırlama test planı için gereklidir fakat bu işlemde de gözlenen bir özellik ya da sayı ve sembol ile ifade mevcut değildir. D seçeneğinde başarı ortalamasının bulunması ise sadece ölçme sonucu yapılabilecek bir işlemdir ancak test sonuçları üstünde yapılan bu gibi işlemler de ölçme değildir sadece istatistiktir. E seçeneğinde bir karar vardır bu işlemde ölçme sonucunda yapılır ve değerlendirmedir. C seçeneğinde ise yapılan bir gözlem (yazılı yoklama) sonucu öğrencinin özelliğini bir sayı veya sembol ile ifade (not) vardır.
(Cevap C)
Aşağıdakilerden hangisi "ölçme" işlemine örnek olamaz? (KPSS 2003)
A) Öğrencileri kısadan uzuna doğru dizerek
onların boy sıralarını belirleme
B) Öğrencilerin projelerini 1 ile 10 arasında
derecelendirme
C) Hangi puanı alanların derste başarılı
sayılacağını gösteren bir sınır belirleme
D) Öğrencilerin yazılarındaki yazım yanlışlarını
sayma
E) Bir sınavda, verilen cevaplara bakarak
öğrencilerin kaç puan alacaklarını belirleme
7. Aşağıdakilerden hangisi seçme amacına yönelik bir testin kullanılmasmı gerektirir? (KPSS 2002)
A) Bir programda hedeflerin ne kadarına
ulaşıldığmın belirlenmesi
B) Öğrencilerin bir konudaki güçlü ve zayıf
yönlerinin ortaya çıkarılması
C) Sıklıkla karşılaşılan yanlış öğrenmelerin
belirlenmesi
D) Matematik başarıları en ileri düzeyde olan beş
kişinin belirlenmesi
E) Bir ünite işlendikten sonra, hedeflere ulaşılma
derecesinin belirlenmesi
Ölçme, özellikleri sayısal veya sembolik olarak belirtme işlemidir. A seçeneğinde boy uzunlukları gözlenmiş ve sıralama ölçeği ile uzundan kısaya belirtilmiştir. B seçeneğinde öğrenci projeleri 1-10 arası puanlarla betimlenmiş; D seçeneği ise temel ölçme işlemi olan saymadır. E seçeneğinde de öğrencilerin sınav sonucu cevaplarının puanlanması vardır. C seçeneği ise başarılı sayılmak için gerekli bir puan(sınır) belirlemedir. Bu değer değerlendirme işlemi için gerekli olan ölçüttür ve bu işlem bir ölçme işlemi değildir.
(Cevap C)
4&-
-ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
fJiIgiNohıf
Ölçme; varlıkların özelliklerini sayı ve semboller ile ifade etme işidir. Sayı veya sembol söylendiğinde ölçme biter, değerlendirme başlar.
Örnek: Ayşe sınavdan 70 puan aldı. Bu bir ölçme işlemidir ve ölçme işlemi burada bitmiştir. Bundan sonra puanı yorumlamak, anlam vermek, sonuca varmak, karar vermek değerlendirme işlemidir.
70 puan iyi bir puan ancak sınıfın ortalaması yüksek olduğu için geçemez.
70 puanla sınıfı geçti.
Sınıfın en başarılı ilk üç öğrencisi arasına girdi.
10. Aşağıdakilerden hangisi "mutlak değerlendirme" yebirömektir?(KPSS2003)
A) Bir şirkete sınavda en yüksek başanyı
gösteren beş kişi almak
B) Ortalamanın bir standart sapma üstünde puan
alanları başarılı kabul etmek
C) Yüksek lisans programında en başarılı beş
kişiyi doktora programına almak
D) Sınıftaki başarı sıralamasında en geride kalan
15 kişiyi yetiştirme kursuna almak
E) Sınavda 70 ya da üstünde puan alanları
başarılı kabul etmek
9. I. İş deneyimi beş yılın üstünde olanlar işe alınmıştır.
II. Mehmet'in ağırlığı 80 kg olarak bulunmuştur.
III. Zeynep, % 80 başarı ile sınıfı geçmiştir.
IV. Elif KPSS'den 12 puan almıştır.
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangilerinde "değerlendirme" işlemi yapılmıştır? (KPSS 2003)
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III
D) II ve IV E) III ve IV
Mutlak değerlendirmede bireyin
değerlendirmesinde grubun performansı önemli değildir. Bireyin performansı önceden belirlenen mutlak bir ölçütle karşılaştırılıp değerlendirilir. A, B, C ve D seçeneklerinde bireyin başarılı ya da başarısız sayılması için gerekli olan ölçüt kesin belli değildir, grubun performansına bağlı olarak sonradan belli olacak bir ölçüttür. E seçeneğinde ise ölçüt mutlaktır. 70 ya da üzeri puan almak mutlak bir ölçüttür. Birey 71 aldığında başarılı sayılacağını bilir. Ancak diğer seçeneklerde başarılı olabilmek için ilk beşe girmesi, ortalamanın üstünde not alması gibi gruba bağlı birölçütvardır.
(Cevap E)
Bu soru ölçme ve değerlendirme arastndaki farkı ayırt etmeye yönelik bir sorudur. Ölçme varlığa ait özellikleri sayı sembollerle ifade etme bilimidir. Ölçmede varlığın özelliği bir puanla sayı ile gösterilir.
Değerlendirme bu ölçme sonucunun yorumlanması, anlam çıkarılması karar verilmesi, yargıya varılmasıdır. II ve IV cümlelerde sadece puan belirtilmiştir. Sadece ölçme işlemi vardır. I ve III cümlelerde ise bir yargı ve karar ifadesi vardır. İşe alınmış olmak, sınıfını geçmiş olmak bir karar ve yargıyı belirtir.
(Cevap C)
H.Eğitimde genellikle aşağıdaki amaçlarla ölçme ve değerlendirme faaliyetleri yapılmaktadır.
I. Öğrenme eksikliklerini belirleme
II. Öğrenme düzeyini saptama
III. Öğrencileri tanıma
Burada belirtilen ölçme ve değerlendirme
faaliyetlerinin yapılış zamanları hangi
seçenekte doğru olarak verilmiştir? (KPSS
2003)
Donemin Unitelerin Dönemin
(Dersin) Başı (Konuların) Sonu (Dersin) Sonu
A) III : ı : II
B) ı III II
C) II I III
D) I II III
E) III II I
-EGITIM BİLIMLERJ-
49
Eğitim sürecinin başında yapılacak olan ölçme ve değerlendirmeler öğrencilerin tanıma ve eğitim sürecini planlamaya yöneliktir. Dönem başında öğrencilerin giriş özellikleri belirlenir, düzeyleri saptanır ve eğitim süreci ve hedefler bu giriş özelliklerine göre yeniden planlanabilir.
Eğitim süreci devam ederken yapılan ölçme ve değerlendirmeler öğretim sürecini şekillendirmeye yönelik çalışmalardır. Dönem ortasında yani ünitelerin sonunda yapılan değerlendirmeler eksik ve yanlış öğrenmeleri belirleyip yanlış öğrenmeleri düzeltmek ve eksik öğrenmeleri gidermek için yapılır. Dönem sonunda ise öğrenme düzeyleri belirlenir. Bu amaçla yapılan değerlendirmeler ise öğretim yöntemlerinin ve uygulanan eğitim programının etkililiğinin değerlendirilmesi amaçlıdır.
(Cevap A)
12. Aşağıdakilerden hangisi bir "ölçme" işlemi değildir? (KPSS 2003)
A) Spor derslerinde öğrencileri boy uzunluğuna
göre sıralamak
B) Öğrenci ödevlerini 1 ve 20 arasında
puanlamak
C) Öğrencilerin başarılı sayılabilmesi için bir sınır
belirlemek
D) Öğrenci ödevlerindeki yazım yanlışlarını
belirlemek
E) Öğrencinin sözlü sınavda verdiği cevaplara
bakarak puan vermek
Ölçme: Varlığa ait özellikleri sıfatları sayı veya sembollerle gösterme işidir. A, B, D ve E seçeneklerinde bir ölçme işlemi, eylemi vardır. C seçeneğinde ise sadece bir ölçüt (sınır) belirtilmektedir. Ölçme eylemi yer almamaktadır.
(Cevap C)
eo "C5
tr
ÜJ Q
"SE
UJ
13. Aşağıdakilerden hangisi eğitim sürecinde portfolyoların kullanım amaçlarından biri degildir? (KPSS 2003)
A) Öğrencinin gelişim sürecini dâha sağlıklı
olarak izlemek
B) Öğrenciyi yetenekleri ve ilgi alanları açısından
tanımak
C) Öğrencinin eksik öğrenmelerini belirlemek
D) Öğrencinin öğretim programları dışındaki
faaliyetlerini de kapsayan çok yönlü gelişimi
hakkında bilgi vermek
E) Öğrencinin gelecekteki eğitim kurumundaki
öğretmenlerine kendisi hakkında bilgi sunmak
öğrenciyi tüm
alternatif bir
öğrencinin tüm
neleri başarıp
zayıf yönierini
tanımasını
tespit etmek
(Cevap C)
Portfolyo, kişisel gelişim dosyası yönleriyle tanımayı amaçlayan değerlendirme sistemidir. Kısacası özeliiklerini, ilgi ve yeteneklerini, neleri başaramadığını, güçlü ve tanıyıp öğrencinin kendisini sağlamaktır. Eksik öğrenmeleri, portfolyonun amaçlarından değildir.
14. I. Elmas sınıfını "pekiyi" ile geçti.
II. Burç, sınavdan 10 üzerinden 8 aldı.
III. Sınavda en yüksek puanı Erdem aldı.
IV. Demet 160'ın üzerinde puan aldığı için sınavı
kazandı.
ifadeleri "ölçme" ve "değerlendirme" kavramlarını örneklendirme bakımından, aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak gruplanmıştır? (KPSS 2004)
Olçme Degerlendirme
A) I, II! II, IV
B) l.ll III, IV
C) II, III ı, ıv
D) II, IV I, III
LJJ II ı, ııı, ıv
50-
-ÖLÇME ve DEĞERLENDİRME.
Ölçme ve değerlendirme arasındaki farkı, ayırt etmeyi yoklayan bir sorudur. Bu tip soru her yıl KPSS sorulmuştur.
II ve III. cümleler ölçme ifade eder. Çünkü puanların yorumlanması, yargı, karar ve sonuç bildirme yok. Erdem en yüksek puanı aldı. Bu puanla Erdem kaldı mı, geçti mi, iyi bir puan mı kötü mü belli değil, yani değerlendirme yapılmamış. Sadece puanın yüksek olduğu belirtilmiştir.
I ve IV. cümlelerde ise yargı ve karar var. Dolayısıyla değerlendirme içerir. Pekiyi ile geçti
ifadesi ve Demet sınavı kazandı ifadesi bir
değerlendirmedir.
(Cevap C)
15. Bir öğrencinin başarısını değerlendirmede aşağıdakilerden hangisinin ölçüt alınması, bağıl değerlendirmeye örnek oluşturamaz? (KPSS 2004)
A) Programın hedefleriyle tutarlı öğrenmelerinin
B) Standartlaştırılmış birtestin normlarının
C) Yetenek düzeylerine dayalı beklentilerin
D) Öntest ve sontest puanları arasındaki farkın
E) Sınav puanlarının dağılımının
Bağıl değerlendirmede kullanılan ölçüt grup dağıiımları gibi değişir ölçütlerdir. Mutlak değerlendirmede ise ölçüt değerlendirme ölçüsünde belirlidir ve mutlak değerlendirmede öğrenci başarılı sayılabilmesi için ne kadar başarılı olması gerektiğini bilir. A seçeneğinde değerlendirme için kullanılan ölçüt program hedefleridir. Program hedefleri programın başında bellidir. Mesela Türkçe dersi için dönem başında 10 temel hedef belirlenmiş olsun. Dönem sonunda yapılacak değerlendirmede bu 10 hedeften 8'ini (3'ünü ya da 10'unu bu değer fark etmez önemli olan ölçütün belirli olmasıdır.) gerçekleştiren başarılı sayılacaktır demek mutlak bir değerlendirmedir. Çünkü program hedefleri belli olduğu için öğrencinin başarılı olabilmesi için gerçekleştireceği görevler bellidir.
(Cevap A)
16. Öğrencilerin aktif olduğu öğretme - öğrenme yöntemlerinde öğretmen öğrenciyi değerlendirirken sınav sonuçlarıyla birlikte öğrencilerin sınıf içi davranışlarını gözlem, araştırma ve inceleme yapabilmelerini, sahip oldukları ve sergiledikleri fikir zenginliklerini, sorumluluk alma düzeylerini ekiple çalışabilmelerini edindikleri bilgi ve bulguları paylaşabilme vb. özelliklerinde dikkate alınarak başarıları hakkında karar verilir.
Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin bu bilgileri elde etmesine daha kapsamlı katkı sağlar? (KPSS 2004)
A) Yazılı kağıt kalem testleri
B) Performans testleri
C) Gözlem formları
D) Günlükler
E) Portfolyoiar
Portfolyo öğrencinin okula başladığı ilk günden itibaren bütün etkinliklerinin ödev ve projelerin, çalışmaların, gezi ve incelemelerinin yazdığı şiir ve romanların, kazandığı ödül ve yarışmaların örneklerinin bulunduğu kişiye özel bir dosyadır. Amaç öğrencinin kendisini daha iyi tanımasına yardım etmektir.
(Cevap E)
17. Sınıfın aritmetik ortalamasına göre değerlendirme yapan bir öğretmen hangi tür değerlendirme kullanmaktadır? (KPSS 2005)
A) Mutlak değerlendirme
B) Bağıl değerlendirme
C) Tanılayıcı
D) İzleme değerlendirme
E) Düzey belirleyici değerlendirme
Değerlendirmeye temel olan ölçüt bağılsa yani ölçme sonuçlarından çıkarılıyorsa böyle değerlendirmelere bağıl değerlendirme denir. Sınıfın aritmetik ortalaması bağıl bir ölçüttür yani ölçme sonuçlarından çıkarılır. Bağıi değerlendirmelerde bireyin değerlendirilmesinde diğer grup elemanlannın da performansları söz konusudur.
(Cevap B)
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
51
PROGRAM GELIŞTIRME | Eğitim Süreci ve Eğitim Program
1.TEMELKAVRAMLAR
1.EĞİTİMKAVRAMI
Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak, istendik davranış değişikliği meydana getirme sürecidir.
"Kendi yaşantısı yoluyla" ifadesiyle yaparak-yaşayarak öğrenme vurgulanmaktadır. Örneğin öğrencinin sınıfta soru sorması yani öğrenme sürecinin içinde aktif olmasidır. Eğitim, kasıtiı kültürieme sürecidir, Tanımda geçen kasıt kelimesiyle anlatılmak istenen, bireyde istenilen davranışı ortaya çıkarmak, istenmeyen davranışı ise ortadan kaldırmaktır (amaçlı, planlı ve programlı olarak). Eğitimde "istendik davranış" değişmesi denilince, öğrencilerin eğitimin gene! ve özel amaç/hedeflerine, toplumun beklentilerine ve bireyin gereksinim ve yeteneklerine uygun davranış ve tutumlara sahip olması vurgulanmaktadır. İstendik özellikier ile bireye kazandırılmak istenen hedefler kastedilmektedir. Eğitim bir davranış değiştirme sürecidir. Eğitimin tanımında görülen önemli kavramlardan birisi de davranış değişikliği kavramıdır. Eğitim yaşam boyu bir süreçtir.
Eğitim Sürecinin Özellikleri
Süreç olarak eğitim çok boyutlu ve karmaşıktır. Bu sürecin genel özellikierini şöyle sıralayabiliriz:
a. Kapsamiıdır.
b. Çok boyutludur.
c. Süreklidir.
d. Dinamiktir.
e. Bilimsel araştırma ve bulgulardan kaynaklanır.
f. İnsana özgü ve yaşantılaria gerçekleşir.
g. Amaca yönelik ve bütünleyicidir.
h. Mekan yönünden sınırlandırıiamaz. i. Kalkınma ile doğrudan ilgilidir.
j. Eğitim kültürle iç içedir.
Eğitim, formal ve informal eğitim olmak üzere ikiye ayrılmaktadır;
1. Formal eğitim: Amaç, iike ve kuralları önceden
belirlenerek plânlanmış, programlanmış biçimde
düzenli olarak yapılan eğitimdir. Okullarda yapılan
eğitimdir.
2. İnformal eğitim : Belli bir amaç ve plâna bağlı
oimadan, hayatın kendi içinde oluşan eğitim
sürecidir. Yaşam içerisinde bireyîn farkında olmadan
çevresiyle etkileşimi sonucunda meydana gelen
öğrenmelerdir. İnformal eğitim, okuida planlı ve
programlı olarak verilen eğitim etkinlikleri dışında
kazanılır ve yaşam boyu devam eder. Bireyin ailesi,
arkadaş grubu, ailesi, kitie iletişim araçları vb.
kazanılan eğitimdir. İnformal eğitim sürecinde iki
önemli öğrenme yolu: göziem ve takiit'îir.
Formal Eğitim, örgün ve yaygın eğitim olmak üzere ikiye ayrılır;
1. Örgün eğitim; Belii bir yaş grubundaki bireylere,
Milli Eğitimin amaçlarına göre hazırlanmış eğitim
programlarıyla, okul çatısı altında düzenli olarak
yapılan eğitîmdir. Okulöncesi, ilköğretim vb.
2. Yaygın eğitim: Örgün eğitim imkânlanndan hiç
yararlanmamış durumda olanlara, gittikleri
okullardan erken ayrılaniara ya da örgün eğitim
kurumiarında okumakta olanlara ve meslek
dallarında daha yeterli duruma gelmek isteyenlere
uygulanan eğitim türüdür. Türk eğitim sisteminde;
okulöncesi eğitim, ilköğretim, ortaöğretim,
yükseköğretim (örgün eğitim) dışında kalan planlı ve
programlı eğitim etkinliklerine de yaygın eğitim
denir. Hizmetiçi eğitim faaliyetleri, Halk Eğitim
Merkezlerinde açılan kurslar, Çırakiık Eğitim
Merkezleri vb.
52-
-PROGRAM GEÜŞTİRME-
ÖRGÜN EĞİTİM
YAYGIN EĞİTİM
Uzun süreli Kısa süreli
Belirli yaş grupları Oğrencilerin yaşlarına göre gruplandırılmaması (heterojen)
Zorunlu (ilköğretim) İhtiyaç duyuldukça yapılması
Çeşitli dersler ve konular Belli konularla sınırlandırılması
Diploma verilmesi Sertifika, belge verilmesi
2. ÖĞRETİM
Eğitim sürecinin okullarda amaçlı, planlı ve programlı olarak yürütülen kısmına öğretim denir. Öğrencilerin belirli davranışları kazanabilmesi için düzenlenen planlı etkinlikler sürecidir. Öğretim, hedefe ve öğrenciye yönelik olmalıdır. Öğretim ile NASIL? sorusuna yanıt aranır. Öğretim; amaçlı, plânlı, programlı, destekli ve genellikle bir belge ile sonuçlanan eğitim etkinliklerini ifade eder.
EĞİTİM VE ÖGRETİM ARASINDAKİ FARKULIKLAR
Eğitim Öğretim
Zaman ve mekan boyutu açısından kapsamlı, sürekli ve çok boyutludur. Zaman ve mekan yönünden kapsamı dar, sürelidir.
Eğitim yaşam boyu bir süreçtir. Her zaman ve her yerde oluşur. Belirli yaş grubuyla sınırlıdır.
Her türlü bilgi ve deneyimi kapsar.
Öğretimi kapsar. Önceden belirlenmiş etkinlikleri kapsar.
Eğitim genel anlamda temel amaçtır. Genel anlamda eğitimin aracıdır.
Amaçlı, planlı ve programlı olabileceği gibi rastlantısal, gelişigüzeide olabilir. Amaçlı, planlı ve programlıdır. Öğrenme yaşantılarının eğitsel olması esastır.
Kitle iletişim araçları, anne-baba, arkadaş vb. öğrenme Öğrenci-öğretmen ilişkisi
Çizelge 1
Öğretim Sisteminin Öğeleri:
LÖğrenci
2. Öğretmen
3. Hedefler
4. Öğrenme-Öğretme Süreçleri
5. İçerik
Okulun en önemli ve temel üç öğesi şunlardır:
LÖğrenci
2. Program
3. Öğretmen
Eğitim ve öğretim arasındaki farklar çizeige 1'de verilmektedir.
3. ÖĞRENME
Öğrenme, yaşantı ürünü ve nispeten kalıcı izli davranış değişiklikleridir. Bireyin herhangi bir şeyle etkileşimi sonucunda, davranışlarındaki belli düzeylerdeki değişmelerdir.
Öğrenmenin olabilmesi için;
a) Bireyin davranışında değişiklik olması,
b) Yaşantı sonucunda meydana gelmesi,
Şiddetli bir ışık veya ses karşısında gösterilen tepkiler (refleks) ile uyku, büyüme, olgunlaşma, ilaç, yorgunluk vb. sonucunda oluşmuş davranış değişiklikleri öğrenme ürünü değildir.
c) Belli bir süre kalıcı olması (geçici değil!),
Uyuşturucu kullanma, yardım etme gibi olumiu-olumsuz öğrenmeler olabilir,
4. ÖĞRETME
Herhangi bir "öğrenmeyi kılavuzlama ya da sağlama faaliyeti" olarak tanımlanabilir. Yani öğretme, bireyin davranışlarında değişiklik meydana getirebilmek ya da öğrenmeyi gerçekleştirmek için yapılan etkinliklerin tümüdür.
5.ÖĞRENİM
Bir öğretim kurumunda belli bir süre içindeki öğrenmelerin tümüdür. İlköğrenim, ortaöğrenim vb.
-EGITIM BILIMLERI-
53
2. EGITIM PROGRAMI TURLERI VE ÖZELLİKLERİ
Program, yapılması gereken bir işin böiümlerini, her bölümün yapılış sırasını, zamanmı ve nasıl yapılacağını gösteren bir tasarıdır. M. Ö. 1. yy.da Julius Ceaser ve askerleri, Roma'da yarış arabalarının üzerinde yarıştığı oval biçimindeki koşu pistini, Latince "Curricullum" olarak adlandırmıştır. Ve bu kavram, koşu pisti olarak biiinen soyut bir kavramdan, bugünkü eğitim programı aniamında kullanılan somut bir kavrama geçişi sağlamıştır. Eğİtim programı (curricullum) izlenen yol anlamında eğitimde kullanılmaya başlanmıştır.
Eğitim alanında; eğitim programı, öğretim programı, ders programı, örtük program
kavramları kullanılrnaktadır. Bir eğitim kurumunun
veya sosyal çevrenin, bireylerin yaşantılarını
düzenlemek ve zenginleştirmek için yürüttüğü tüm
etkinlikler eğitim programına dahildir. Bu anlamda,
yönetmeükler, öğretim programları, sosyal kol
çalışmaları, özel günlerin kutlanması, rehberlik 'lâ
hizmetleri, sağlık çalışmaları, geziler, yetiştirme g
kursları, kültürei, sanat vb. çalışmalar eğitim B
programına girer. !fj
Eğitim programı (Uzak hedef, ülkenin eğitim g
politikaları) E
>o
1. Milli eğitimin ve okulun amaçlarını g
gerçekleştirmeye yönelik okul içinde ve okul dışında sg
yapılan tüm eğitim etkinliklerini kapsayan program "g
türüdür. *"
2. Eğitilecek bireylere, öğrenme yaşantıları
kazandırmaplânı.
3. Öğrencilerin karşılaştıkiarı öğrenme durumlarının
ve geçirdikleri yaşantıların tümü.
4. Öğrenene, okulda ve okul dışında plânlanmış
etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme yaşantıları
düzeneği.
Öğretim programı (Genel hedef, öğretim kademeleri. okullar)
1. Eğitim programı içinde yer alan ve öğretme
öğrenme süreçleri ile ilgili tüm etkinlikleri kapsayan
program.
2. Okulda veya okul dışında bireye kazandırılması
plânlanan derslerin öğretimiyle ilgili îüm etkinlikleri
kapsayan yaşantılar düzeneği.
Ders programı (Özel hedef)
1. Öğretim programı içinde yer alan, bir dersin amaç, îçerik, öğretme öğrenme süreçieri ve değerlendirme bölümlerini ve bu dersle ilgili olan eğitim faaliyetlerini sistematik bir şekilde gösteren programdır.
Örtük program
Eğitimle ilgili ders ve ders dışı tüm etkinlikleri kapsayan program türüdür. Örtük programlar aracıiığıyla özellikle ders dışı etkinlikler düzenlenerek bireyierin farklı becerileri ve yetenekleri ortaya çıkarılabilmektedir. Örtük program faaliyetleri olarak; okullarda yapılan halk oyunları etkinlikleri, sportif ve diğer sosyal etkinlikler, çevre gezileri gösterilebilir.
Eğitim programının başlıca faydaları şunlardır:
1. Eğitim faaliyetlerine yön verir.
2. Aynı eğitim basamağındaki okuilarda eğitimin
aynı amaçlar çerçevesinde ve aynı yönde
gerçekleşmesini sağlar.
3. Eğitimde verimi artırır.
4. Mesleğe yeni başlayan öğretmeniere rehberiik
eder.
İyi Bir Eğiîim Programmm Özeliikleri (Önem Sırasına Göre)
1. Eğitim programı, işlevsel olmalıdır. İşievsel olması demek, programda yer alan amaçların, konuların ve etkinliklerin hayatta geçerli olması, yani işe yaramasıdır. İyi bir programının, topiumun ve kişilerin ihtiyaçlarına cevap vermesi, bireyin yeteneklerini ortaya çıkarması ve geliştirmesi gibi niteliklere sahip olması gerekir.
Bu özelliğe sahip bir programda önemli bir başka husus da öğrencilerin seçtiği meslekte başarılı olmaiarını sağlayacak bilgi, beceri ve tutumları ihtiva etmiş olmasıdır.
Bunların yanında, işlevsel bir programın, öğretmenlerin amaçlar yönünden nelere dikkat etmeleri gerektiğini, içeriğin eîkili bir şekilde kazandırılması için hangi yöntem. teknik, araç gereç ve kaynaklardan yararlanabileceklerini, bunları, nerede ve nasıl uygulayabileceklerini ve değerlendirmenin nasıl yapılacağını da göstermesi gerekir.
54-
-PROGRAM GELİŞTİRME-
II I Z
Işlevsel o
S2
"Q
UJ
o
2. Esnek olmalıdır. Esneklik kavramını öğretme
öğrenme etkinliklerine konu olan ünite ve konuların
ana hatlarının verildiği, ayrıntıya inilmediği bir
program şeklinde düşünebiliriz. Böyiece öğretmene
bilim ve tekniğin getirdiği yenilikleri, öğrencilerin ilgi
ve ihtiyaçlarını, okulun bulunduğu yerin özelliklerini
göz önüne alarak ayrıntıları belirleme ve uygulama
imkanı sağlanmış olur. Ünitelerin yer değiştirmesi,
birleştirilmesi, sürelerinde değişiklik yapılması, kaza-
nılması güç hedefleri uzun vadeye yayabilmektir.
3. Toplumun değer, görüş ve isteklerine uygun
olmalıdır. Eğitim kurumları toplumu meydana
getiren bireylere, millî değerleri ve idealleri
kazandırmakla görevlidir. Eğitim programları eğitim
felsefesine uygun ve toplumun isteklerini
gerçekleştirici nitelikte olmalıdır.
4. Uygulanabilir ve uygulayıcılara yardımcı
olmalıdır. Programın hazırlanması kadar
uygulanması da önemlidir. Bu bakımdan programı
uygulayan öğretmen ve yöneticilere programı
başarıyla uygulayabilmelerine yönelik rehberlik
yapılmalıdır.
İşlevsellik ve uygulanabilirlik arasındaki fark:
Yapılan her uyguiama işlevsel olmaz. olması için bir işe yaramasi gerekir.
5. Bilimsel olmalıdır. Eğitim programları hem
bilimsel ilkelere uygun olmalı hem de bilimsel bilgiyi
kullanmayı öğretmelidir.
6. Bir amaca yönelik olmalıdır. Eğitim programları,
belli amaçları gerçekleştirmek üzere
oiuşturuimalıdır.
7. Ekonomiye uygunluk özelliği göstermelidir.
Program Geliştirme: Gerek okul içinde gerekse okul dışında milli eğitimin ve okulun hedeflerini gerçekleştirmek üzere düzenlenen içerik ve faaliyetlerin, uygun yöntem, teknik ve araç-gereçlerle geliştirilmesine yönelik koordineli çabaların tümüdür. Program geliştirme süreci uygulamalı (operasyonel), kubaşık (ekip) ve sürekli bir çaiışmadır. Program geliştirme aynı zamanda hedef, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme arasındaki dinamik ilişkiler bütünüdür.
3. HEDEF (AMAÇ) KAVRAMI
Öğrencilerde bulunması istenilen ve eğitim yoluyla kazandırılabiiecek niteliklere, hedefler denir. NİÇİN öğreteceğiz? sorusuna yanıt aranır. Hedefler 2'ye ayrılır:
1. YATAY HEDEFLER (Bloom'un taksonomik
sıralaması: Bilişsel, duyuşsal ve devinsel)
2. DİKEY HEDEFLER (Uzak, genel ve özel
hedefler)
Taksonomi: İsîendik davranışların, hedeflerin basitten karmaşığa, kolaydan zora, somuttan soyuta, birbirinin önkoşulu olacak şekilde aşamalı sıralanmasına denir.
DIKEYHEDEFLER
UZAK
(Milli Eğitimin hedefieri) EĞİTİM PROGRAMI GENEL
Oğretim kademesi + oku! hedefleri ÖĞRETİMPROGRAMI OZEL
Detsin, üniteninya da konunun hedefleri DERS PROGRAMI
» ÇIKMIŞ SORU (2004 KPSS)
Eğitim programının değerlendirme boyutu, aynı
zamanda geri bildirim mekanizmasıdır.
Bu, program geliştirmenin hangi özelliğini
vurgulamaktadır?
A) Objektiftir.
B) Fırsat eşitliğini temel alır.
C) Süreklidir.
D) Durağandır.
E) Çok yönlüdür.
Program geliştirme eğitim programlarının hazırlanması, denenmesi ve değerlendirilip yeniden gözden geçirilerek yeniden uygulanması sürecidir. Yani program geliştirme bir süreçtir. Devam eden sürekli bir süreçtir,
Program geliştirmenin değerlendirme öğesinde hazırlanan programın etkililiği saptanır. Programın eksiklikleri belirlenir. Tüm bu çalışmalar programın ilerisi için yapılacak iyileştirmeler içindir.
(Cevap C)
-EGITIM BILIMLERİ-
55
Dikey Hedefler üçe ayrılır;
1. Uzak Hedef: Bir ülkenin politik felsefesini
yansıtan, ulaşılması kısa sürede mümkün olmayan
ülkenin yetiştirmek istediği bireyde görmek istediği
en temel toplumsal davranışlardır. (1739 Sayılı Milli
Eğitim Temel Kanunu)
Örnek hedefler;
Eğitimin her tür ve kademesinde fırsat ve imkan eşitliğinin sağlanması,
Eğitim sisteminin nitel verimliliğini yükseltmek,
Eğitimin her kademesinde Avrupa Birliği göstergelerini yakalamak,
Araştırıcı, sorgulayıcı, bilimsel düşünebilen bireyler yetiştirmek.
2. Genel Hedef; Öğretim kademeleri ve okulların
hedefleridir. (1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu)
Örnek hedefler;
Ui O
*E ÜJ
Okulöncesi eğitimde okullaşma oranının gelişmiş 5
ülkeler seviyesine çıkarılması, i|
•o
Ui
Birleştirilmiş sınıf uygulamasını asgariye indirmek.
3. Özel Hedef: Bir bilgi, disiplin, konu alanı ya da jg derste öğrencilere kazandırılmak istenen özellikler S ve davranışlardır.
Örnek hedefler;
Türkçe Dersi için bir örnek hedef ifadesi; Cümleyi öğelerine ayırabilme.
Üçgenin çevresini hesaplayabilme
56-
-PROGRAM GELİŞTİRME-
ÇOZUMLU KAVRAMA TESTİ
1. Aşağıdaki program türlerinden hangisi en kapsamlı ve en geniş program türüdür?
lilli Eğitim Programı
II. Öğretim Programı
III. Okul Programı
IV. Eğitim Programı
V. Ders Programı
A) I B) II C) III
D) IV E)V
Uzak hedef: Bir ülkenin politik felsefesini yansıtan, ulaşılması kısa sürede mümkün olmayan ülkenin yetiştirmek istediği ve bireyde görmek istediği en temel toplumsal davranışlardır. (1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu)
Örnek hedefler;
Eğitimin her kademesinde Avrupa Birliği göstergelerini yakalamak,
Araştırıcı, sorgulayıcı, bilimset düşünebilen bireyler yetiştirmek.
(Cevap D)
En geniş, kapsamlı program türü eğitim programıdır. Daha sonra öğretim ve ders programı gelmektedir. Milli Eğitim Programı ve Okul Programı diye bir program türü mevcut değildir.
(Cevap D)
3. Aşağıdakilerin hangisi iyi bir eğitim programının özelliklerinden degildir?
A) Eğitim programı, işlevsel olmalıdır.
B) Esnek oimalıdır.
C) Toplumun değer, görüş ve isteklerine uygun
olmalıdır.
D) Uygulanabilir ve uygulayıcılara yardımcı
olmalıdır.
E) Bilimsel olmayabilir, ama güncel olmalıdır.
2. a) Eğitim sisteminin nitel verimliliğinin yükseltilmesi,
b) Eğitimin her tür ve kademesinde fırsat ve imkân eşitliğinin sağlanması.
Yukarıda belirtilen hedef ifadeleri aşağıdakilerden hangisinin hedef düzeyine örnektir?
A) Genel hedef
B) Yakınhedef
C) Olası hedef
D) Uzakhedef
E) Özelhedef
Eğitim programının özellikleri önem sırasına göre:
1. Eğitim programı, işlevsel olmaiıdır.
2. Esnek olmalıdır.
3. Toplumun değer, görüş ve isteklerine uygun
olmalıdır.
4. Uygulanabilir ve uygulayıcılara yardımcı
olmalıdır.
5. Bilimsel ve güncel olmalıdır. Eğitim programları
hem bilimsel ilkelere uygun olmalı hem de bilimsei
bilgiyi kullanmayı öğretmelidir. Aynı zamanda
güncel olmalıdır.
6. Bir amaca yönelik olmalıdır.
7. Ekonomiye uygunluk özelliği göstermelidir.
(Cevap E)
-EGITIM BILIMLERI-
57
4. Eğitim programının değerlendirme boyutu, aynı zamanda geri bildirim mekanizmasıdır.
Yukarıda belirtilen açıklamaya dayanarak eğitim programının değerlendirme ve geliştirme süreci hakkında öncelikle hangisi söylenebilir?
A) Objektiftir.
B) Fırsat eşitliğini temel alır.
C) Süreklidir.
D) Durağandır.
E) Çok yöntüdür.
Aşağıdakilerden hangisi öğrenmenin oluştuğunu gösteren doğru bir ifade değildir?
A) Davranışta gözlenebilir bir değişme olması
B) Davranışta değişmenin nispeten sürekli
olması
C) Davranıştaki değişmenin yaşantı kazanma
sonucunda oluşması
D) Davranıştaki değişmenin sadece büyüme
sonucunda oluşması
E) Davranıştaki değişmenin yorgunluk, hastalık,
ilaç alma vb. etkenlerle geçici bir biçimde
meydana gelmemesi
Program geliştirme eğitim programlarının hazırlanması, denenmesi ve değerlendirilip yeniden gözden geçirilerek yeniden uyguianması sürecidir. Yani program geliştirme devam eden bir süreçtir.
Program geliştirmenin değerlendirme öğesinde programın etkiliği belirlenir ve bu sonuçlar, programın eksiklikleri hakkında bilgi verir. Tüm bu çalışmalar programın ilerisi için yapılacak iyileştirmeler içindir.
(Cevap C)
5. İlköğretim kademesinde, 'Türkçe'yi etkili bir şekilde kullanabilme" hedefi aşağıdaki hedef türlerinden hangisine örnek verilebilir?
A) Uzakhedefler
B) Ders hedefleri
C) Özel hedefler
D) Genel hedefler
E) Olası hedefler
Genel hedef; Öğretim kademeleri ve okulların hedefleridir. (1739 Sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu)
Örnek hedefler;
Okulöncesi eğitimde okullaşma oranının gelişmiş ülkeler seviyesine çıkarılması,
Birleştirilmiş sınıf uygulamasını asgariye indirmek.
(Cevap D)
fcr
Öğrenmenin olabilmesi için;
a) Bireyin davranışında değişiklik olması,
b) Yaşantı sonucunda meydana gelmesi,
Şiddetli bir ışık veya ses karşısında gösterilen tepkiler (refleks) ile uyku, büyüme, olgunlaşma, ilaç, yorgunluk vb. sonucunda oluşmuş davranış değişiklikleri öğrenme ürünü değildir.
c) Belli bir süre kalıcı olması (geçici değil!).
Davranıştaki değişme sadece büyüme ile gerçekleşmez, diğer sosyal ve çevresel faktörler ile de oluşur.
(Cevap D)
Aşağıdakilerden hangisi örgün eğitim kademesinde yer almaz?
A) Okul öncesi
B) İlköğretim
C) Ortaöğretim
D) Uzaktan öğretim
E) Yükseköğretim
Türk Eğitim Sisteminde örgün eğitim kademeleri; okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim ve yükseköğretim şeklindedir. Uzaktan öğretim, bir öğretim yöntemidir.
(Cevap D)
58-
-PROGRAM GEÜŞTİRME-
8. Okullarda yapılan ders dışı etkinlikler içinde yer alan halk oyunları, sportif ve diğer sosyal etkinlikler, çevre gezileri vb. faaliyetler aşağıdaki programların hangisinde yer alır?
A) Örtükprogram
B) Haftalık program
C) Eğitim programı
D) Rehberlik programı
E) Öğretim programı
10. Aşağıdakilerden hangisi program geliştirme sürecinde hedefleri belirlemede ve önem derecesini ortaya koymada yararlanılan bir eğitim disiplinidir?
A) Eğitim Teknolojisi
B) Eğitim Felsefesi
C) Eğitim Sosyolojisi
D) Eğitim Yönetimi
E) Eğitim Psikolojisi
Örtük program; eğitimle ilgili ders ve ders dışı tüm etkinlikleri kapsayan program türüdür. Örtük programlar aracılığıyla özeflikle ders dışı etkinlikler düzenlenerek bireylerin farklı becerileri ve yetenekleri ortaya çıkarılabilmektedir. Örtük program faaliyetleri olarak; okullarda yapılan halk oyunları etkinlikleri, sportif ve diğer sosyal etkinlikler, çevre gezileri gösterilebilir.
(Cevap A)
Eğitim felsefesinden; program geliştirme sürecinde özellikle uzak hedefleri belirlemede ve bunların önem derecesini ortaya koymada yararlanılır.
(Cevap B)
o m
11. "Eğitim programı içinde ağırlık taşıyan, bilgi kategorilerinden oluşan, bilgi ve becerinin eğitim programının amaçları doğrultusunda ve plâniı bir biçimde kazandırılmasına dönük program" aşağıdakilerden hangisidir?
A) Örtük Program
B) Ders Programı
C) Öğretim Programı
D) Çalışma programı
E) Konu Programı
9. Aşağıdakilerden hangisi eğitim programının yatay hedeflerinden biri degildir?
A) Bilişsel hedefler
B) Duyuşsal hedefler
C) Genel hedefler
D) Psikomotor hedefler
E) Devinsel hedefler
Bloom'un taksonomisine göre yatay hedefler; bilişsel, duyuşsal ve devinsel (psikomotor) olmak üzere 3'e ayrılır.
(Cevap C)
Öğretim programı, okul ya da okul dışında planlanmış etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme yaşantıları düzeneğidir. (Ö. Demirel, Eğitimde Program Geliştirme, s.6) Öğretim programı, eğitim programı içinde yer alan ve öğrenme-öğretme süreçleri ile ilgili tüm etkinlikleri kapsar. Öğretim programı çeşitli smıflarda ve derslerde işlenecek konularla ilgili tüm öğretim faaliyetlerini içine alır. Öğretim programı eğitim programının kapsamında yer alır ve öğrencilerde hedeflenen davranışları kazandırmak için yapılacak tüm etkinlikleri içerir. Eğitim programı öğrencilere "ne öğretelim?" sorusunun yanıtı iken öğretim programı "nasıl öğretelim?" sorusunun yanıtıdır.
(Cevap C)
-EGITİM BİLİMLERİ-
59
12. Bireyin herhangi bir şeyle etkileşimi sonucunda davranışlarında oluşan kahcı izli davranış değişiklikleridir. Bu tanım aşağıdaki kavramlardan hangisinindir?
A) Öğrenme
B) Eğitme
C) Öğretim
D) Öğretme
E) Öğrenim
Öğrenme, bireyin çevresiyle etkileşimi sonucunda davranışlarında oluşan kalıcı değişmelerdir. Bir davranış değişikliğinin öğrenme olarak nitelendirilebilmesi için;
1-Gözlenebilir bir değişme olması
2-Davranış değişikliğinin sürekli (kalıcı) olması
3-Değişikliğin yaşantı sonucu (çevreyie etkileşim sonucu) olması
4-Davranış değişikliğinin ilaç, yorgunluk, alkol vb..: etkisiyle geçici olmaması
5-Değişmenin sadece büyüme sonucunda oluşmaması gerekmektedir.
UJ
Bunun yanı sıra eğitim ise sistemli davranış .ü
değiştirme süreçleridir. -M
(CevapA) >■
13. Öğrencilere öğrendikleri konunun önemîni ve nerede kullanabileceklerini açıklama eğitim durumlarının hangi öğesi ile ilgilidir?
A) Hedeften haberdar etme
B) Güdüleme
C) Pekiştireç
D) Dönüt
E) ipucu
f&M&S&s
Eğitim durumlarını giriş, gelişme ve sonuç etkinlikleri olarak ayırmak mümkündür. Giriş etkinlikleri öğrencilerin öğretilecek konuya hazırlanmasıdır ve hedeften haberdar etme ve güdülemeyi içine alır. Öncelikli olarak öğrenci o dersin sonunda göstermesi gereken davranışları
bilmelidir (hedeften haberdar etme). Öğrencinin öğretme-öğrenme sürecine etkin katılımı için bu sürece güdülenmiş olması gerekmektedir. Öğrenci öğrenme sürecinde gerçekleşeceğini düşündüğü öğrenmelere karşı ilgi duymalıdır. Öğrenilecek konunun önemini açıklama ve edinecekleri bilgi ve beceriieri kullanacakları yerleri açıklama güdüleme etkinlikleri içindedir. Öğretmenin bu konu çok önemli, sınavda soracağım vb.yi kullanması öğrencilerin ilgisini ve dikkatini konuya yönlendirmelerini ve güdülenmelerini sağlayacaktır.
(Cevap B)
14. Program geliştirme süreci açısından ölçme ve değerlendirmenin en önemli işlevi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Programın, hedeflerin istenen düzeyde
kazanılmasını sağlamada yeterliğini
belirlemektir
B) içerik seçiminde yapılan hataları ortaya
çıkarmak
C) Öğrenci ilgi ve ihtiyacına uygun olmayan
yöntem ve stratejileri beliriemek
D) Program hedeflerini gerçekleştiren öğrencileri
beliriemek
E) Program geliştirme sürecinin planlanmasına
yardım etmek
Eğitim ortamında yapılan ölçme ve değerlendirmeler öğretim süreci başında öğrencilerin mevcut durumlarını belirlemek, öğretim etkinlikleri devam ederken öğrenme eksiklerini belirlemek, öğretimin sonunda da öğrencilerin hedeflenen davranışların ne kadarını kazandığını tespit etmek için yapılır. Program geliştirme süreci açısından ise ölçme değerlendirme öğrencinin sınanması değil programın sınanmasıdır. Hazırlanan program için seçilen hedeflerin doğruluğu, bu hedefleri gerçekleştirmek için belirlenen konu alanının tutarlılığı ve hedefleri gerçekleştirmek için izlenen yol, kısacası programın bütünü ölçme değerlendirme ile sınanır. Programın yeterliliği o programın hedeflediği davranışları kazandırma oranıdır. Bu açıdan eğitim ortamında yapılan değerlendirmeler aynı zamanda yürütülen programın işlerliğinin de denetlenmesini sağlar.
(Cevap A)
60-
-PROGRAM GELİŞTİRME-
15. "Öğrencilerin istenen hedeflere ulaşmaları için planlanan okul içi ve okul dışı tüm öğretme-öğrenme etkinliklerini kapsayan programdır."
Yukarıda tanımı yapılan terim aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eğitim programı
B) Öğretim programı
C) Ders programı
D) Örtük program
E) Yıllık program
Eğitim programı; Öğrenene, okulda ve okul
dışında etkinlikler yoluyla sağlanan öğrenme
yaşantıları düzeneği olarak tanımlanabilir. (Ö.
Demirel, Eğitimde Program Geliştirme, s.6)
Burada karıştırılabilecek seçenekler öğretim
programı ve örtük programdır. Öğretim programı
sadece bir dersin öğretimi ile ilgili etkinlikleri (okul
içi ve okul dışı) kapsayan programdır. Örtük
program ise okul dışı etkinlikleri kapsamına alır.
Ders programı bir ders sürecinde öğrencilere z
hedeflenen davranışların nasıl kazandırılacağını £
gösteren etkinlikleri kapsamaktadır. ■%
(CevapA)
Eğitim bireylerde istendik davranış değişikliği meydana getirme sürecidir. İstendik olma özelliği eğitimin bir amaç için, öğrenen bireylere belli davranışlar kazandırılmak istenmesidir. Eğitim bir etkileşim sürecidir ve bireyin belli davranışları kazanması bu etkileşim sonucu bireyin yaşantısı ile olur. Eğitim bir süreçtir ve yaşam boyu devam eder. Eğitimin esası bireyde belli davranış değişikliğidir. Türk milli eğitim sistemine göre ilköğretim ne kadar zorunlu olsa da eğitim kavramının tanımının içinde zorunluluk yani zorlama yoktur.
(Cevap D)
17. Sekiz yaşındaki kız çocuğunu ilkokula göndermeyen veli, eğitim sistemimizin aşağıdaki hangi ilkesine aykın davranmıştır?
A) Karma eğitim
B) Süreklilik
C) Eğitim hakkı
D) Laiklik
E) Demokrasi eğitimi
Türk milli eğitim sisteminin karma eğitim ilkesi kız ve erkek çocukların birlikte eğitim görmesini; süreklilik ilkesi verilen eğitim hizmetlerinin hayat boyu bir devamlılık göstermesi gerektiği; laiklik ise eğitim sürecinin dini ilkelere göre yapılmamasını ve dini eğitimin bireylerin isteği doğrultusunda yapılması gerektiği; demokrasi eğitimi ilkesi ise yetiştirilen bireylerin eşitükçi ve demokratik ilkeleri benimsemiş olmasıdır. Soruda bahsedilen veli çocuğunu okula göndermeyerek eğitim hakkını elinden alıyor demektir.
Eğitim hakkı (Madde 7): Temel eğitim görmek her Türk vatandaşının hakkıdır. Temel eğitim kurumlarından sonraki eğitim kurumlarından vatandaşlar ilgi, istidat ve kabiliyetleri ölçüsünde yararlanırlar.
16. Aşağıdakilerden hangisi, eğitim kavramının 5
tanımı içinde bulunmaz? ^
A) İstendik 18>
B) Bireylerin kendi yaşantısı yolu ile
C) Süreç
D) Zorunlu
E) Davranış değişikliği
(Cevap C)
Aşağıdakilerden hangisi örtük programların eğitimdekî işlevlerinden biri değildir?
A) Öğrencilerin gizilgüçlerini ortaya çıkarmak
B) Yaratıcılığı geliştirmek
C) Sosyai beceri kazandırmak
D) Öğrencilerin her alandaki gelişimlerini
desteklemek
E) Ders programlarının kapsamını genişletmek
Örtük program ders dışı faaliyetleri kapsamaktadır. Bu faaliyetler öğretim programlarında olmayan sosyal, sportif ve kültürel etkinlikleri içermektedir. Örtük programlar öğrencilerin yaratıcılıklarını geliştirmek, çevresiyle etkili iletişim kurmalarını sağlamak yani öğrencinin her gelişim alanında desteklenmesi amacıyla hazırianmalıdır.
(Cevap E)
-EGİTİM BİLİMLERİ-
61
19. "Bir eğitim kurumunun, çocuklar, gençler ve yetişkinler için sağladığı, millî eğitimin ve kurumun amaçlarının gerçekleşmesine dönük tüm faaliyetleri kapsar." ifadesi aşağıdakilerden hangisinin tanımıdır?
A) Öğretim Programı
B) Ders Programı
C) Eğitim Programı
D) Eğitim Plânlaması
E) Genel Eğitim Programı
Eğitim progrannı öğrenene (çocuk, genç, yetişkin) belli bir hedef doğrultusunda (milli eğitim amaçları) bu hedeflere ulaşmak için sağlanan etkinlikleri içeren programlardır. Öğretim programı eğitim programı içinde yer alır ve öğretme faaliyetleri ile ilgili etkinlikleri kapsar. Ders programı da öğretim programı içinde yer alır ve dersle jlgili öğretim faaliyetlerinin sistemli bir biçimde düzenlendiği birplandır.
Eğitim programı, belirlenen hedefler doğrultusunda planlanan tüm eğitim etkinliklerini kapsamaktadır. Öğretim programı ise bir eğitim basamağında çeşitli sınıf ve derslerde ele alınacak konularla ilgili tüm öğretim etkinlikierini kapsamaktadır. Ders programı da bir dersin öğretimiyle ilgili tüm etkinlikleri kapsamaktadır. (Ö. Demirel, Eğitimde Program Geliştirme, s.7)
(Cevap C)
Eğitim bireylere belli bir amaç doğrultusunda istendik davranışlar kazandırma sürecidir. Öğretim bireyin davranışlarında kendi yaşantıları yoluyla değişiklik yapma işidir. Eğitim bir süreçtir öğretim ise bu süreç içerisinde yer alan bir araçtır. Eğitim öğretimi kapsamaktadır. Her ikisinin de ortak yönü amaçlı olması, planlı olması ve nesnesinin insan olmasıdır.
(Cevap E)
20. Aşağıdaki seçeneklerde eğitim ve öğretim kavramlarıyla ilgili verilen ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Eğitim öğretime oranla daha geniştir.
C) Öğretim amaçlı, plânlı ve programlıdır.
B) Eğitim temel amaçtır, öğretim ise bir araçtır.
D) Eğitim yaşam boyu bir süreçtir.
E) Öğretim eğitimi kapsar.
62-
-PROGRAM GEÜŞTİRME-
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
1. Öğrenme kavramı ve süreci ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) Öğrenme sürecine ne kadar çok duyu organı
katılırsa, öğrenme o kadar çok kalıcı olur.
B) Başkaiarının yardımı ile edinilen yaşantıların
kalıcılığı yüksektir.
C) Öğrenilenlerin çoğu gözlerin yardımı ile olur.
D) En iyi öğrenme biçimi kişinin kendisinin
yaparak öğrenmesidir.
E) Öğrenme, bireyin herhangi bir şeyle etkileşimi
sonucunda davranışlarında oluşan kalıcı ve
izli değişikliklerdir.
4. Okulun bir görevi de, bireye içinde yaşadığı toplumun değerierini, kurallarını, geleneklerini ve göreneklerini öğretmektir.
Sözü edilen bu işlev okulun aşağıdaki hangi işlevini tanımlamaktadır?
A) Toplumsal değişmeyi hızlandırma
B) Akılcı düşünmeyi sağlama
C) Bireyin toplumsallaşmasını sağlama
D) Sağlıklı bireylerin gelişimine katkıda bulunma
E) Demokrasiye olan ınancı güçlendirme
o >~
C/3
2. Aşağıdakilerden hangisi iyi bir eğitim ;;.; programının özellikleri arasında sayılamaz? 8
A) Eğitim programı işlevsel olmalıdır. ^
B) Esnek olmalıdır. ^
C) Toplumun görüş ve isteklerine uygun
olmalıdır.
D) Uygulayıcılara yardımcı olmalıdır.
E) Hedefler; Içerik, eğitim durumları ve
değerlendirmeye uygun olarak belirlenmelidir.
5. Aşağıdakilerden hangisi eğitim tanımı içerisinde yer alan boyutlardan biri değildir?
A) Kendi yaşantısı yoluyla
B) istendik
C) Kasıtlı
D) Davranış değiştirme süreci
E) Fiziki gelişme
3. Bir disiplin ya da çalışma alanı için hazırlanan ve öğrenciye kazandırılması istenen özellikler aşağıdakilerden hangisidir?
A) Genelhedef
B) Hedef davranış
C) Özelhedef
D) Uzakhedef
E) Yatayhedef
6. Eğitim programınm hedefleri doğrultusunda
öğrenciye kazandırılması istenen yeterliklerin
(bilgi-beceri-tutum-davranış) çeşitli dersler
aracılığıyla planlı bir biçimde düzenlendiği
kılavuz kitap veya doküman ifadesi aşağıdaki
program türlerinden hangisini
tanımlamaktadır?
A) Eğitim programı
B) Öğretim programı
C) Ders programı
D) Örtük program
E) Ünite programı
-EGITİM BİLIMLERI-
63
7. I. Öğrenme
II. Eğitim
III. Öğretim
Yukarıda belirtilen kavramların kapsamı genişten dara doğru uygun sırası aşağıdakilerden hangisidir?
A) l-lll-ll
B) l-ll-lll
C) ll-lll-l
D) ll-l-lll
E) lll-ll-l
10. Türk Eğitim Sistemini düzenleyen 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nda eğitimin temel amaçları ve ilkeleri "iyi insan ve iyi vatandaş yetiştirmek, bireyleri meslek sahibi yapmak ve çağdaş medeniyet düzeyine ulaşmış bir toplum oluşturmak" şeklinde ifade edilmektedir.
Program hedefleri açısından
değerlendirildiğinde bu hedefler
aşağıdakilerden hangisiyle örtüşmektedir?
A) Uzak hedefler
B) Ders hedefleri
C) Özelhedefler
D) Gerçek hedefler
E) Olası hedefler
8.
Onceden hazırlanmış bir program o
çerçevesinde amaçlı ve planlı olarak öğretim £
yoluyla gerçekleştirilen sürecin tanımı .1
aşağıdakilerden hangisidir? "S
ü
A) Eğitim g
B) Öğrenme |
C) Olgunlaşma "^
D) İnformal eğitim :5
E) Formai Eğitim
11. Genel olarak hedef, ulaşılmak istenen nokta olarak ifade edilir. Eğitimde ise hedef, eğitim sürecine giren bireyin davranışlarında dolayısıyla kişiliğinde meydana gelmesi istenilen farklılaşmaları belirler. Eğitilecek kişinin kazanması gerekli davranış ölçütlerini ortaya koyar.
Yukarıdaki açıklamalara dayanarak aşağıdaki sorulardan hangisine cevap aranmaktadır?
A) Niçin B) Nerede C) Nasıl
D) Kim E) Ne
9.
Eğitim sisteminde nitelikli insan gücü yetiştirmede en öneınli rolü üstlenen öğretim kademesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) ilköğretim
B) Temel eğitim
C) Okul öncesi
D) Ortaöğretim
E) İlköğretim ikinci kademe
12. Tarih dersinde öğretmenin Anadolu Uygarlıkları konusu ile ilgili olarak öğrencileri Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ne götürmesi faaliyeti aşağıdakilerden hangi program türü içerisinde yer alır?
A) Günlük plan
B) Ders planı
C) Örtükprogram
D) Eğitim programı
E) Ders programı
64-
-PROGRAM GEÜŞTİRME.
13. Aşağıdakilerden hangisi iyi bir eğitim programının diğerlerine göre en önemli özelliğidir?
A) İşlevsellik
B) Esneklik
C) Uygulanabilirlik
D) Ekonomiklik
E) Toplum felsefesine uygunluk
14. Aşağıdakilerden hangisi örgün eğitim sistemine hiç girmemiş, herhangi bir eğitim kademesinde bulunan veya bu kademelerden birinden ayrılmış olan bireylere itgi ve ihtiyaç duydukları alanda örgün eğitim yanında veya dışında düzenlenen eğitim faaliyetlerinin tümünü kapsar?
A) Örgün eğitim
B) Yaygın eğitim
C) Sürekli eğitim
D) Mesleki eğitim
E) Açıkeğitim
! CEVAP ANAHTARI
1.B 2.E 3.C 4.C
5. E 6. B 7. B 8. E
9. D 10. A ...11.:.A 12. C
13. A 14. B
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
65
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
1. Eğitim, bireyin davranışında yaşantıları yoluyla istendik değişmeler oluşturma sürecidir.
Bu tanımda, "istendik" sözcüğü ile anlatılmak istenen temel koşul aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS2001)
A) Eğitim hedefleriyle ilgili olma
B) Bireyin isteklerini dikkate alma
C) Güncel gereksinimleri karşılama
D) Bireye fiziksel güç kazandırma
E) Toplumsal yardımlaşmayı artırma
Eğitimde plânlanmış etkinliklerin önemi büyüktür. Öğrenenlere öğrenme yaşantıları sağlamak eğitim programları aracılığıyla olur. (Ö. Demirel, Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, s:5) Eğitim, plânlı öğretme durumları düzeneğidir. Eğitimin plânlı olması program başında belirlenen hedeflerdir. Eğitim öğrencileri hedeflenen (istendik) davranışlara ulaştırmaktır.
Okullardaki öğretme-öğrenme sürecinde yer alan üç esas öge aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir? (KPSS 2001)
A) Okul, aile ve okul ile aile etkileşimi
B) Öğretmen programı, ders kitabı ve aile
C) Öğretmen, öğrenci ve öğrenci velileri
D) Öğrenci, öğretim programı ve öğretim hizmeti
E) Okul yönetimi, veli ve öğretmen
Eğitim, bir program doğrultusunda öğrencilere
istendik davranışlart kazandırma sürecidir.
Öğrenme öğretme süreçleri program, öğrenci ve
davranışların kazandırıldığı öğretim
hizmetlerinden oluşur. Öğretme öğrenme hizmetlerine aile katıldıkça bu hizmetlerin verimliliği artar, ancak sürece ailenin katılımı zorunlu değildir. Öğretmen öğesi ise, sadece etkinliklerin okullarda yürütülen kısmına katılır. Öğretmen de öğrenme süreci için gerekli değildir (uzaktan öğretim: bilgisayar, televizyon, kitaplar).
(Cevap D)
(Cevap A) ^
Q UJ
2. Öğretim plânları (yıllık plân, ünite plânı, günlük s plân, ders plânı) hazırlamanın temel amacı ^ aşağıdakilerden hangisidir? (KPSS 2001)
bir
A) Öğrenim etkinliklerini planlı ve organize
şekilde düzenlemek
B) Okulun çevresiyle ilişkisini güçlendirmek
C) Öğrencilerin ihtiyaçlarını belirlemek
D) Okul-aile işbirliğini güçlendirmek
E) Öğrenciler arasındaki paylaşımı artırmak
Eğitim, öğrencilere istendik yaşantılar kazandırma düzeneğidir. Öğrencilere hedeflediğimiz davranışları kazandırma gelişigüzel, plânsız, programsız etkinliklerle olmaz. Plân kazandırmak istediğimiz davranışların nasıl, hangi araçlarla, hangi sırada kazandırılacağının düzenlenmesidir. Plânsız etkinliklerde amaçlara ulaşmak çok zordur. Öğretimi planlamanın temel amacı öğretim etkinliklerini planlı, organize ve verimli bir şekilde kullanabilmedir.
(Cevap A)
"Eğitim programının sürekli olarak geliştirilmesi gerekir."
Aşağıdakilerden hangisi bu anlayışa uygun değildir? (KPSS 2001)
A) İlk uygulamada yüzde yüz öğrenme
sağlayacak etkinlikte program hazırlamanın
çok güç olması
B) Okulların bürokratik bir yapı içerisinde
örgütlenmiş olması
C) Eğitim teknolojisinde ilerlemeler kaydedilmesi
D) Konu alanlarındaki bilgi birikiminde önemli
değişiktikler olması
E) Bilginin sürekli ve birikimli olarak değişmesi
66-
-PROGRAM GELİŞTİRME-
Eğitimin programının hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ve değerlendirme öğeleri arasındaki dinamik ilişkiler bütünüdür. (Demirel, 2003) Program geliştirme, öğreîim programının tüm ögelerini daha etkili ve yeterli hale getirme sürecidir. Diğer bir deyişle, program geliştirme, ulaşılması beklenen hedefleri ve kapsadığı davranışların saptanmasını, öğrenme yaşantılarının seçilip düzenlenme ve kazandınlmasını, öğrenme yaşantılarının etkililiğini yani hedeflere ne derece ulaşıldığını ortaya koyabilecek ölçme ve değerlendirme etkinliklerini ve programın tüm ögelerine dönüt verme ve düzeltme, çalışmalarıni bünyesinde bulunduran bir süreçtir. Kısaca program geliştirme, öğretim programının ögeleri arasında gelişmeye dönük, karşılıklı ve çembersel etkileşimi sağlayan bir süreçtir. Program geliştirmeciler şu soruları cevaplamak durumundadırlar. (Ertürk, 1977):
LÖğrenciye olmalıdır?
kazandırılacak davranışlar neler
2. Öğrenci bu davranışları kazanmak için, hangi ^
eğitimsel yaşantıları geçirmeli yani hangi eğitim ©
durumları düzenlenmelidir? ©
>"
3. Bu eğitimsel yaşantılar, öğrenciye davranışı
kazandırmak üzere nasıl örgütlenmelidir?
4. İstendik davranışları kazandırmak üzere
düzenlenen eğitim durumlarının etkinlilik derecesi
nedir?
5. Değerlendirme sonuçlarına göre, mevcut
programda ne gibi değişiklikler gereklidir?
(Cevap B)
Otoritelerin çoğu, "eğitim programını, istendik hedef ve davranışların kazanılması için stratejilerin belirlendiği yazılı doküman ya da eylem plânı" olarak kabul etmektedirler.
Bu görüş, eğitim programının hangi boyutunu vurgulamaktadır? (KPSS 2002)
A) Öğretme öğrenme yaklaşımları
B) Eğitimin uzak hedefleri
C) Konu kapsamının yapısı
D) Öğrenme ürünleri
E) Ölçme ve değerlendirme işlemleri
Eğitim programı, öğrencilere istendik davranışları kazandırmaktır denmesi, hedefleri tanımda ön plâna çtkarır. Verilen tanımda ise, eğitim programı isîendik davranışların (hedeflerin) kazandırılması için konu içeriğinin öğrenciye hangi stratejilerle sunulacağına ilişkin yapılacak eylem plânı ön plândadır. Eğitim programlarında kazandırılmak istenen hedef davranışlar, bu hedefleri kazandırmak için kullanılacak araç içerik (konu), hedefleri kazandırmak için izlenecek yol da öğretme öğrenme yaklaşımları (eğitim durumları) boyutunu oluşturur. Tanımda da öğrencileri hedeflere uiaştırmak için kullanılacak strateji ve eylem plânı yani öğretme öğrenme yaklaşımları üzerindedurulmaktadır.
(Cevap A)
Bir bölgede yapılan araştırmalar, bu bölge ekonomisinde sanayi sektörünün ağırlık taşıdığını göstermişti. Bunun üzerine, böigedeki eğitimde sanayi ile ilgili hedeflere öncelik verilmesi kararlaştırılmıştır.
Bu karar, özellikle aşağıdakilerden hangisi dikkate alınarak verilmiştir? (KPSS 2002)
A) Özel hedefler araştırma sonuçlarına uygun
olarak belirlenmelidir,
B) Konu alanındaki yenilikler eğitimin hedefleri
üzerinde etkilidir.
C) Eğitimin hedefleri belirlenirken toplumsal
çevrenin ihtiyaçları dikkate alınmalıdır.
D) Eğitim hedefleri belirlenirken değişik yollar
izlenebilir.
E) Bireylerin eğitimden beklentileri, zamandan
zamana değişebilir.
-EGITIM BILIMLERİ-
67
Eğitim, insana yapılan uzun vadell bir yatırımdır. Yetişmiş insan gücünün niceliği ve niteliği ile, ülkenin kalkınma hızı arasında anlamlı bir ilişki vardır. Ülkenin gereksinim duyduğu insan gücünü yetiştirecek olan eğitim sistemidir. Eğitim hedefleri belirlenirken de toplumun ihtiyaç duyduğu insan gücü dikkate alınmalıdır. Eğitim sistemi en azından tutarlı bir üretici ve tüketici olarak yetiştirmek zorundadır. Eğer bunu sağlamazsa ülke dar boğaza ve entropiye düşebilir. Eğitim sistemi, kendine yapılan harcamaları boşa çıkarmış olur. Eğitim toplumsal sistemin sadece ihtiyaçlarını karşılamakla kalmamalı onu değiştirip geliştirebilmelidir. Eğitim toplumsal gerçeğe hem uymalı, hem de onu temele alıp daha tutarlıya doğru değiştirip geliştirmeye yönelmelidir.
(Cevap C)
f&M&Ms
Eğitim öğrencilere istendik davranışlar kazandırma düzeneğidir. istendik olması kazandırılacak davranışların kontrollü olması demektir. Eğitim süreci sonunda öğrencilerin kendi çabalarıyla kazandıkları davranışlar, eğitim hedefi olamaz. Eğitim hedefleri öğrencilerin belli şartlar altında göstermeleri gereken, öğrencinin hazırbulunuşluk düzeyiyle tutarlı, gözlenebilir, ölçülebilir davranış ifadeleridir.
(Cevap E)
o
"E UJ
Aşağıdakilerden hangisi, hedef davranışlara bağlı olarak belirlenmez? (KPSS 2002)
A) Eğitimin genel hedefleri
B) İçeriğin oluşturulması
C) Değerlendirmede kullanılacak ölçütler
D) Öğrenme yaşantıları için gerekii hazırlıklar
E) Öğretme öğrenme etkinlikleri
7. Eğitim öğretim süreci sonunda öğrencilere kazandırılması plânlanan hedeflerin belli niteliklerde olması gerekir.
Aşağıdakilerden hangisi bu niteliklerden biri değildir? (KPSS 2002)
A) Öğrenci davranışı olarak ifade edilmesi
B) Davranışın hangi koşullar altında gösterilmesi
beklendiğini belirtme
C) Öğrencinin hazır bulunuşluğuyla erişilebilir
olma
D) Gözlenebilir ve ölçülebilir olma
E) Öğrencilerin kendi çabalarıyla ulaşabilecekleri
nitelikte olma
Eğitim programları, hedef, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme öğelerinden oluşur. Bütün bu öğeler arasında dinamik bir ilişki vardır ve bu öğelerden birinde yapılacak bir değişiklik diğer tüm öğeleri etkiler. Eğitim programının temelini hedef davranışlar oluşturur çünkü program bu hedefleri kazandırmak için plânlanır. İçerik, eğitim durumları (öğretme öğrenme etkinlikleri) ve değerlendirme süreçleri hedeflere göre beiirlenir. Eğitimin genel hedefleri ise, bireysel ihtiyaçlar toplum ve konu alanı ihtiyaçlarına göre belirlenir. Genel hedefler, hedef davranışları da içine alır ve daha kapsamlıdır. Hedef davranışlar genel hedeflere göre belirlenir.
(Cevap A)
68-
-PROGRAM GELİŞTİRME-
9. Bir öğretim programının temel öğeleri, aşağıdakilerden hangisinde tam olarak sunulmuştur? (KPSS 2003)
A) Kritik davranışlar; öğretme - öğrenme
etkinlikleri
B) Öğretmen ve öğrenci; içerik; değerlendirme
durumları
C) Öğrenci; öğretme - öğrenme etkinlikleri; okul
yönetimi
D) Özel hedefler; öğretme-öğrenme etkinlikleri;
değerlendirme durumları
E) Öğretmen ve öğrenci; okul yönetimi; veli
Eğitim programının dört temel öğesi vardır. Bu öğeler; hedef, içerik, öğrenme-öğretme süreci ile ölçme-değerlendirmedir. Hedef kavramı içinde öğrenene kazandırılacak istendik davranışlar da yer alır. İçerik öğesi ile, eğitim programında hedeflere uygun düşecek konular bütünü düşünülmektedir. Öğrenme öğretme sürecinde ise, hedeflere ulaşmak için hangi öğrenme öğretme modelleri, stratejileri, yöntemleri ve tekniklerin seçileceği belirtilmektedir. Ölçme değerlendirme öğesinde hedef davranışiarın ayrı ayrı tespit edilip, istendik davranışların ne kadarının kazandırıldığı ve yapılan eğitimin kalite kontrolü vurgulanmaktadır. (Ö. Demirel Kuramdan Uygulamaya Eğitimde Program Geliştirme, s.5)
(Cevap D)
o 11.
ço 'a
Eğitim programlarının içerik öğesi, öğretilecek konu kapsamıdır. İçerik toplumsal, bireysel ve konu alanı ihtiyaçlarına cevap vermelidir. Bireyin ihtiyaçlarına cevap veren içerik bireyin günlük hayatta kullanabileceği bilgilerden oluşur. Açıklık ilkesi konutarın net, anlaşılır ve farklı yorumlara kapalı oluşudur. Bütünlük anlatılacak konunun anlamlı bir bütün şeklinde organize edilmiş olmasıdır. Düzeye uygunluk içeriğin öğrencinin düzeyine uygun olmasıdır (birinci sınıftaki çocuklara elementler anlatılmaz). Somutluk ilkesi, konunun somutlaştırılarak öğrencinin anlamasını kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesidir (ilk sayma işlemlerinin fasulyelerle yaptırılması gibi),
(Cevap C)
Plânlamadan uyguiamaya kadar öğretim etkinliklerinden sorumlu olan öğretmen, değişken sınıf koşullarıyla başa çıkmak için sürekli seçenekler yaratmalıdır.
Bu durum ögretim plânlarında aşağıdakilerden hangisinin gerekliligini vurgulamaktadır? (KPSS 2004)
A) Açık ve kolay anlaşılır bir dille yazılmış olma
B) Uzun ve ayrıntılı bir biçimde hazırlanma
C) Esnek ve değişebilir niteliğe sahip olma
D) Yöneticilerinin istek ve önerileri doğrultusunda
hazırlanma
E) Uygun yöntem ve teknikleri açıkça belirtme
10. Öğretim sürecinde önemli olan bireyin gereksinim duyacağı yararlı ve kullanılabilir bilgilerin öğretilmesidir. Bu görüş, aşağıdakilerden hangisini önemli kılmaktadır? (KPSS 2004)
A) Açıklık
B) Bütünlük
C) Yaşama uygunluk
D) Düzeye uygunluk
E) Somutluk
Eğitim plânları eğitim durumlarının düzenlendiği, gerekli ders araç gereç, yöntem ve tekniklerinin belirlendiği düzenlemelerdir. Esnek ve tekdüze yazılmış altematifsiz programlar sınıf içindeki muhtemel eğitim güçlüklerini gidermede yetersiz kalır. Muhtemel öğrenme eksikliklerinde öğretmen kullandığı yöntem ve tekniği hemen değiştirebilmeli, öğrencilere farklı öğrenme yaşantıları sunabilmelidir.
(Cevap C)
-EGITIM BILIMLERI-
69
12. Türk milli eğitiminin genel hedefleri aşağıdakilerden hangisine göre belirlenir? (KPSS 2005)
A) Milli Eğitim Temel Kanunu
B) Okul Yönetmeliği
C) DersPlanı
D) Tebliğler Dergisi
E) Müfredat Programı
Eğitimde hedefler üç düzeyde belirlenmektedir. Ülkenin politik felsefesini yansıtan ve oldukça genel olarak belirlenen uzak hedef, uzak hedefin yorumu aynı zamanda da okulun iş görüsünü yansıtan genel hedef, öğrenciye kazandırılması uygun görülen özellikler ve bir disiplin ya da bir çalışma alanı için hazırlanmış olan hedefler de özel hedefler olarak tanımlanır. Bu sıralama bir bakıma hedeflerin dikey sıraianmasını ortaya koymaktadır. (Ö. Demirel, Eğitimde Program Geliştirme, s.106) Uzak hedefler kolay kolay değişmeyen hedeflerdir. Genel hedefier ise yetiştirilmek istenen insan profili şeklinde ifade edilen hedeflerdir. Bu hedefler de Milli Eğitim Temel Kanunu'nda yazan hedeflerdir. Uzak hedefler ülkenin hedefleri, Genel hedefler Milli Eğitimin hedefleri şeklinde düşünülebilir.
(Cevap A) .sş
UJ
>
70-
-ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ.
ÖGRETİM İLKE VE TEKNİKLERİ
Öğretim stratejileri, yöntem ve teknikleri eğitim-öğretim hedeflerine yönelik olarak içeriği öğrenciye aktarmada kullanılır ve eğitim programı öğelerinden öğrenme-öğretme durumları (eğitim durumları) içerisinde yer alır. Strateji, yöntem ve tekniklere geçmeden önce bunların temel kaynağı olan öğretme kavramından ve aralarındaki ilişkiden bahsetmek gerekmektedir.
TEMEL KAVRAMLAR
1. Öğretme Kavramı: Öğretme, herhangi bir öğrenmeyi sağlama ya da kılavuzlama faaliyetidir. Stratejilerde şekilde görüldüğü gibi öğretmen ve öğrenci merkezli stratejiler olarak ikiye ayrılır.
Öğrenmeyi Sağlama ■ Öğrenmeyi Kılavuzlama
(ÖĞRETMEN MERKEZLİ) I (ÖĞRENCİ MERKEZLİ)
STRATEJİLER
Sunuş Yoluyla
Tam Öğrenme
STRATEJİLER
Buluş
Araştırma-İnceleme
Yapısalcı
2. Kuram (Teori): Herhangi bir konuyla ilgili
kanıtlanmış, sistematik bilgiler bütünüdür. Öğrenme
kuramı, öğrenmenin herhangi bir yerde, herhangi bir
yaşta nasıl oluştuğuna dair bilgiler bütünüdür.
(Davranışçı kuram- (uyarıcı-tepki), Pavlov,
Thorndike, VVatson, Skinner, Bilişsel kuram-Piaget)
3. Öğretim Stratejisi: Dersin hedeflerine
ulaşılmasını sağlayan ve yöntemin belirlenmesine
yön veren genel bir yaklaşımdır. Strateji, sınıf
içerisindeki öğrenmenin "nasıl" oluştuğunu belirten
yaklaşımlara denir. (Tümdengelim, tümevarım)
4. Öğretim Yöntemi: Öğrenciyi hedefe ulaştırmak
için izlenen yollardır. Bizi amaçlarımıza ulaştıran en
kısa, en ucuz ve en az emek gerektiren sistemli
yoldur.
o
5. Öğretim Tekniği: Öğretimin etkinliğini yükseltmek amacıyla seçilen beceri, işlem ya da yoldur. Bir yöntemi uygulamaya koyma biçimidir.
Strateji, yöntem ve teknikleri seçerken öncelikli ve belirleyici değişken olarak hedefler dikkate alınır. Strateji hedefe, yöntem stratejiye, teknik ise yönteme bağlıdır.
ÖĞRETİM STRATEJİLERİ
1. SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ
(Anlamlı Öğrenme/Alış yoluyla Öğrenme
Stratejisi)
David Ausubel tarafından buluş yoluyla öğretim stratejisine alternatif olarak geliştirilen öğretmen merkezli bir öğretim stratejisidir. Bilişsel öğrenme kuramına dayalı olarak geliştirilmiştir. Sunuş yoluyla öğretim stratejisi, bilişsel kuramcılardan Gestalt psikolojisinden etkilenmiştir. Gestalt kuramcılara göre; bütün parçaların toplamından fazladır ve birey, bütünü parçalarına ayrıştırarak değil, bütünlük içinde algılar. Geştaltçılara göre; bizler dünyayı bütün olarak algılarız. Orkestra onlara göre her müzisyenin çaldığı notaların toplamı değil, farklı kalitede bir müziktir.
Herhangi bir konu ile ilgili ön öğrenmelerin yeterli
olmadığı ve konunun yeni öğrenilmeye başlandığı
durumlarda "sunuş yoluyla öğretim" öğrenmeyi
daha etkili olarak sağlamaktadır. Bu stratejiye göre;
konu alanının kavramları, ilkeleri, fikirleri, süreçleri
öğretmen tarafından organize edilerek, öğrencilere
sunulmalı, öğrenciler de sunulan bilgiyi anlamlı bir
biçimde öğrenmelidir, Öğrenciler bilgiyi
keşfetmekten çok, hazır olarak alırlar. Alt düzey
hedef davranışların (bilgi-kavrama)
kazandırılmasında kullanılır. Okullarda yaygın şekilde kullanılmaktadır.
Ezberieyerek öğrenmeye karşı çıkmış, anlamlı öğrenmenin gerçekleştirilmesine önem vermiştir. Ausubel'e göre öğrenciler bilgileri keşfetmekten
-EGITIM BILIMLERI-
71
çok hazır olarak alır. Bu nedenle öğrencileri bir bulma sürecine sokmak yerine, önceden öğretmen tarafından düzenlenmiş, sıralanmış ve öğrenciler tarafından alınmaya hazır hale getirilmiş içeriğin sunulması gerekir. Bu süreç anlamlı öğrenmeyi sağlar. Anlamlı öğrenme bireylerin, öğretimin bir sonucu olarak önceden edindikleri bilgilerle yenileri arasında bağlantı kurarak anlamlı bir bütün oluşturmalarıdır.
Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde anlamlı öğrenme önemli bir yer tutar. Anlamlı öğrenmenin gerçekleşebilmesi için dersin bütünden parçaya doğru işlenmesi gerekir. Buradan yola çıkarak insanların da öğrenmesini kolaylaştırmak için dersin ilk olarak geneli gösterilir sonra parçalara geçilir. Bu ise dersle ilgili ilke, kavram, genelleme ve tanımların dersin başında verilmesini gerektirir. Öğrenci konuyu örneklendirir.
Sunuş yoluyla öğrenmenin 3 temel aşaması vardır:
1. Örgütleyicilerin (önorganize edicilerin) sunulması
(Giriş)
2. Öğrenilecek yeni konunun sunulması (Gelişme)
3. Bilişsel örgütlenmenin güçlendirilmesi
Kavram haritalan sıklıkia sunuş yoluyla öğretim stratejisinde kullanılır. Kavram haritaları: geniş bir kavram başlığı altındaki kavramların birbirleriyle ilişkilerini gösteren iki boyutlu bir şemadır. Kavram haritaları, kavramlar arasındaki ilişkileri şematize ederek anlamlı öğrenmeyi sağlar.
1. Kullanıldığı Yerler ve Etkili Kullanım İlkeleri Stratejinin kullanıldığı yerler şunlandır;
• Öğrencilerin herhangi bir konuyla ilgili ön
öğrenmelerinin (ön bilgilerin) yeterli olmadığı ve
konunun yeni öğrenilmeye başlandığı
durumlarda,
• Dersin giriş kısmında,
• Konuyla ilgili gerekçelerin açıklanmasında,
• Soyut kavramların açıklanmasında özellikle
ilköğretim birinci kademede.
Stratejinin daha etkili kullanımına yönelik ilkeler şunlardır:
1. Öğrenciye sunulan içeriğin kendi içinde bir
bütünlük ve anlamlılık taşıması gerekir (Oğretmen
kontrolünde). Öğrenci kendi işine yarayacak olan
bilgileri anlamlı bulur.
2. Tanım, ilke ve kavramlar önce verilmelidir.
Konular mantıklı bir sıra takip etmelidir. Örnekler önemli bir yer tutar. Tanım ilke ve kavramlar verildikten sonra konu öğretmen ve öğrenciler tarafından örneklendirilir.
3. Öğrencinin olumlu yönde bir hazırlığının olması
gerekir (Öğrenci kontrolünde). Eğer öğrencinin
öğrendiği bilgi önceden zihninde oluşturduğu
şemalarla ilişki içinde değilse ezberlemeye gidebilir.
4. Öğrenci anlamlı öğrenmeye "istekli ve kararlı"
olmalıdır (Öğrenci kontrolünde). Öğrencinin
anlamlı öğrenmeye niyetli ve kararlı olması gerekir.
5. Öğretmen ve öğrenci arasmda sözlü
etkileşime yer verilmelidir.
6. Yeni öğrenmelere başlamadan önce öncekilerin
tam olarak öğrenilmiş olması gerekir.
7. Derse öğrencinin ne bildiği ile başlanmalıdır.
8. Ezberleme, tanıma ve hatırlama (bilgi ve
kavrama) niteliği taşıyan öğrenme-öğretme
durumlarında başvurulması uygundur,
2. Öğretmenin Görevi
Konuyu en iyi şekilde organize etme, uygun materyal ve yöntemleri belirleme ve genelden özele doğru (tümdengelim) içeriği sistemli biçimde öğrencilere sunmaktır.
3. Sunuş Yoluyla Öğretim Stratejisinin
Uygulanması
1. Ders ve konular tümdengelim yöntemiyle
(bütünden parçaya-genelden özele) işlenir.
2. İlk sunuşu öğretmen yapar. Öğretmen,
öğrencilerin aktif katılımını sağlamaya çalışır.
Başlangıç sunuşlarını öğretmen yapmakla
birlikte (1-2 dak. ya da en fazla 5 dak.), hemen
arkasından öğrenciler fikirlerini, örneklerini,
tepkilerini açıklar ve tartışırlar. Bu durum ders
boyunca sürer.
3. Anlamlı öğrenme mantıki bir sıra içinde
gerçekleşmelidir. Öğretim adıım adım ilerler.
Ders organize edicilerle başlar. Her öğrenme
basamağında, önce ve yeni öğrenilenler
arasında yatay ve dikey ilişkiler kurulur.
Öğretmen tarafmdan kavram, ilke, kural
veya genellemelerden önce organize
edicilerin verilmesi gerekir.
4. Yeni bilgilerle eski bilgiler arasında uyum
olmalı, bütünlük oluşturulmalıdır.
5. Kavram, ilke, olgu ve genellemeler öğretimin ilk
aşamasında verilir, sonra ayrıntılara geçilir.
72-
-OĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ-
6. Konunun ana hatları iyi belirlenmelidir.
7. Soyut ağırlıklı konular grafik, şema, şekil,
resimler kullanılarak, somutlaştırılmalıdır.
Sunuş yoluyla öğretim, somut kavramların
anlamlı hale getirilmesi için bol örnek vermeyi,
resimlerle, şemalarla somutlaştırmayı; kısacası
tüm duyu organlarına hitap eden uyarıcıların
kullanılmasını gerektirir. Örnekler, resimler,
şemalar, görsel ve diğer eğitim araç-gereçleri
sıklıkla kullanılır.
8. Öğretmen sadece anlatım yöntemini
kullanmamalıdır. Anlatım yönteminin yanında
soru-cevap ve tartışma yöntemleri de
kullanılmalıdır.
9. Resim, şekil, şema ve kavram haritalarıyla da
konunun bütününü öğrencilere göstermelidir.
Sunuş yoluyla öğrenme için öğrencilerin soyut düşünmeleri çok önemlidir. Bu nedenle, bu yöntem ilköğretim 5. sınıftan sonraki sınıflar için uygundur.
4. Örgütleyiciler (Organize Ediciler)
Yeni bilgiler için bir yapı oluşturan, yeni bilginin çerçevesini çizen ve yeni bilginin öğrencinin daha önce kazanmış olduğu bilgi ile ilişkilendirilmesini sağlayan, sonradan öğrenilecek bilgilerin yerleştirildiği genel çerçevelere (kalıplara) organize ediciler (Ön organize ediciler) denir. Organize ediciler, öğrencinin ön bilgileri ile yeni sunulacak bilgi arasında ilişki kurmasına, ön bilgilerin hatırlanmasına yardım eder. Ders ön organize edicilerle başlar.
Örgütleyiciler (açıklayıcı ve karşılaştıncı)
kullanılır. Önörgütleyicilerin başlıca işlevi: öğrenenin hali hazırdaki bildikleri ile elindeki işi öğrenebilmesi için bilmesi gerekenler arasındaki boşluğu doldurmaktır.
Organize edicilerin temel özellikleri:
• Genel olarak kısa sözel ya da görsel
bilgiden oluşur.
• Öğrenilecek geniş bilgiden önce sunulur.
Öğreniiecek yeni bilgi ile ilgili ayrıntıyı
kapsamaz. Daha üst düzeyde düşünmeyi
sağlayacak, temel çerçeveyi verir.
• Yeni bilgiyle, konuyla ilişki kurmada aracılık
yapar.
Dersin genel yapısını gösterir. Örgütleyiciler, sözel açıklamalar olabileceği gibi şekil, şema, somut modeller, grafikler, benzetimler, kavram haritaları ve özetler olabilir. Örgütleyiciler dersin, ünitenin ve konunun başlangıcında verilir. Birçok ders kitabında ve bu kitabın her ünitesinin başında
verilen hedefler, ünitenin ana hatları, hazırlık çalışmaları; bu konuda ne düşünüyorsunuz? gibi sorular birer ön organize edicidir. Öğretmenin o gün işlenecek konunun ana hatlarını vermesi; yani konunun başlık ve alt başiıklarını tahtaya yazması; o derste ulaşılacak hedeflerin açıklanması birer ön organize edici etkinliktir. Örgütleyiciler 2'ye ayrılır:
/. Açıklayıcı örgütleyiciler: Dersin genel yapısını gösteren ve sonradan öğreneceklerin yerleştirildiği genel yapılardır. Açıklamalı örgütleyiciler, genei bir kavramın ya da kuramın, önermenin tanımıdır. (Bölge, yöre tanımı). Öğrencilerin karşılaştıkları bu yapı önceki bilgilerin organize edilmesini ve sonradan öğrenileceklerin ise doğru yerlere kaydedilmesini sağlar. Ders kitaplarının başındaki özetler, işlenecek konunun ana hatları birer açıklamalı önörgütleyici niteliği taşır. Örneğin eğitim programı dersinin örgütleyicisi; Hedef, İçerik, Eğitim Durumları ve Değerlendirme'dir. Harita üzerinde kongrelerin yapıldığı şehirlerin gösterilmesi bir organize edicidir.
2. Karşılaştıncı örgütleyiciler: Kavramların benzerlik ve farklılıklarını ortaya koyacak şekilde yapılan örgütlemedir. Bu örgütleyiciler daha önceden öğrenilmiş veya bilinen bir konuyu hiç bilinmeyen bir konuyla karşılaştırır ve ilişki kurar. Benzerliklerin ve farklılıkların öğrenilmesini kolaylaştırır. Örneğin, buluş yoluyla öğretim stratejisini bilmeyen öğrenciye aşağıdaki karşılaştırıcı örgütleyici verildiğinde, ilişki kurarak yeni şeyler öğrenmesi mümkün hale gelmektedir.
Stratejiler Sunuş Buluş
Bilişsel kuramdan etkilenmiştir. * *
Ezberleme yoktur. * *
Ders bütünden parçaya doğru işlenir. *
Ders parçadan bütüne doğru işlenir.
5. Sınırlılıklar
Stratejinin sınırlılıkları şunlardır:
• Öğrenci aktif olmadıği için öğretmen
öğrencinin yanlış öğrenmelerinin farkında
olmayabilir.
• Uygulama ve üst düzey hedef davranışların
kazandırılmasında etkili değildir.
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
73
ÇOZUMLU ONU KAVRAMA TESTİ
1. Bilişsel alanın bilgi (hatırlama) basamağı ile ilgili bir hedef davranış kazandırılacaksa aşağıdaki öğretim stratejilerinden hangisinin kullanılması uygun olur?
A) Sunuş yoluyla öğretim
B) Buluş yoluyla öğretim
C) Araştırma-inceleme yoluyla öğretim
D) Programlı öğretim
E) Çoklu Zeka Kuramı
3. Aşağıda belirtilen öğretim yöntemlerine uygun bilişsel alan basamakları eşleştirmelerinden hangisi doğru değildir?
A) Araştı rma-inceleme-Analiz/Sentez
B) Buluş yoluyla öğretim-Kavrama
C) Örnek olay yöntemi-Analiz
D) Sunuş yoluyla öğretim-Sentez
E) Tartışma yöntemi-Analiz
Sunuş yoluyla öğretim stratejisi bilgi ve kavrama
düzeyindeki hedef davranışların
kazandırılmasında etkilidir.
(Cevap D)
Sunuş yoluyla öğretim stratejisine; ezberleme, tanıma ve hatırlama (bilgi ve kavrama) niteliği taşıyan öğrenme-öğretme durumlarında başvurulması uygundur.
(CevapA)-^
o
LU Q
"Ec ÜJ —i
I
"bz
'O
itt
2. Aşağıdakilerden hangisi sunuş yoluyla öğretim stratejisini etkili bir şekilde uygulamak isteyen bir öğretmenin öncelikle yapacağı bir etkinliktir?
A) Anlatılacak konuya ilişkin ilginç örnekler bulma
B) İçeriği düzenli ve anlamlı bir biçimde
öğrenciye sunmaya çalışma
C) İçeriği ayrılan ders saatine sığdırma
D) Öğrencileri seviye gruplarına bölme
E) Grup çalışması yöntemleri uygulama
ÇÖ2UM:
Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde anlamlı öğrenme önemli bir yer tutar. Anlamlı öğrenmenin gerçekleşebilmesi için dersin bütünden parçaya doğru aşamalı şekilde işlenmesi gerekir. Buradan yola çıkarak öğrencilerin de öğrenmesini kolaylaştırmak için dersin ilk olarak geneli gösterilir sonra parçalara geçilir.
(Cevap B)
Öğretmenin o gün işlenecek konunun ana hatlarını vermesi; yani konunun başlık ve alt başlıklarını tahtaya yazması; o derste ulaşılacak hedefierin açıklanması etkinliğini aşağıdaki kavramların hangisine bir örnek olarak verebilirsiniz?
A) Ön organize ediciler
B) Ön koşul öğrenmelerin hatırlatılması
C) Taksonomi
D) Akademik bilinç
E) Sezgisel düşünme
Yeni bilgiler için bir yapı oluşturan, yeni bilginin çerçevesini çizen ve yeni bilginin öğrencinin daha önce kazanmış olduğu bilgi ile ilişkilendirilmesini sağlayan, sonradan öğrenilecek bilgilerin yerleştirildiği genel çerçevelere (kalıplara) organize ediciler (Ön organize ediciler) denir. Organize ediciler, öğrencinin ön bilgileri ile yeni sunulacak bilgi arasında ilişki kurmasına, ön bilgilerin hatırlanmasına yardım eder. Ders ön organize edicilerle başlar.
Örgütleyiciler, sözel açıklamalar olabileceği gibi şekil, şema, somut modeller, grafikler, benzetimler, kavram haritaları ve özet olabilir. Örgütleyiciler (ön organize ediciler) dersin, ünitenin ve konunun başlangıcında verilir.
(Cevap A)
74-
-OGRETİM İLKE VE YONTEMLERİ.
5. Dersin ya da konuların başındaki açıklamalar, şemalar, özetler ve kavramlar öğrenmeyi kolaylaştıracak örgütleyiciler olarak kullanılır.
Yukarıda belirtilen hususlar aşağıdakilerden hangi öğretim stratejisi için geçerlidir?
A) Buluş
B) Tamöğrenme
C) Yapısalcı
D) Sunuş
E) Araştırma-inceleme
7. Herhangi bir konu ile ilgili ön öğrenmelerin yeterli olmadığı ve konunun yeni öğrenilmeye başladığı durumlarda aşağıdaki öğretim stratejilerinden hangisinin kullanılması gerekir?
A) Araştırma-inceleme yoluyla
B) Sunuş yoluyla
C) Tam öğrenme
D) Yapısalcı anlayış
E) Buluş yoluyla
Örgütleyiciler, sıklıkla stratejisinde kullanılır.
sunuş yoluyla öğretim
(Cevap D
Herhangi bir konu ile ilgili ön öğrenmelerin yeterli olmadığı ve konunun yeni öğrenilmeye başladığı durumlarda "sunuş yoluyla öğretim" öğrenmeyi daha etkili olarak sağlamaktadır.
(Cevap B)
s: o
w "Q
UJ
6. Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde öğretmenin temel görevi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öğrencileri buluşa götürmek
B) Öğrencileri doğruyu bulmaiarı için
yönlendirmek
C) Öğrencilere farklı örneklerle, görsel ve işitset
eğitim araçlarından yardım alarak konuyu
açıklamak
D) Öğrencileri işbirlikçi çalışmalara yönlendirmek
E) Öğrencilere rehberlik, koçluk yapmak
Sunuş yoluyla öğretim stratejisini uygulayan bir öğretmenin aşağıdakilerden hangisini yapması uygun değildir?
A) Sunuşunu değerlendirme ve son özetle bitirir.
B) Öğretmen öğrenci ile iletişimi tekdüzelikten
çıkarmak için ömekler, modeller, resimler,
eğitim yazılımları kullanır.
C) Öğrenciyi dersin girişinde hedeften haberdar
eder.
D) Kavramlar arasındaki ilişkileri ortaya koymak
üzere kavram haritalarını kullanır.
E) Tümevarım yöntemini uygular.
Konuyu en iyi şekilde organize etme, uygun materyal ve yöntemleri belirleme ve genelden özele doğru (tümdengelim) içeriği sistemli biçimde öğrencilere sunmaktır.
(Cevap C)
Anlamlı öğrenmenin gerçekleşebilmesi için dersin bütünden parçaya doğru (tümdengelim) işlenmesi gerekir. Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde, ders ve konular tümdengelim yöntemiyle (bütünden parçaya-genelden özele) işlenir.
(Cevap E)
-EGITIM BİLİMLERİ-
75
9.
Aşağıdakilerin hangisi sunuş yoluyla öğretim stratejisinde örgütleyicilerin kullanılmasının en önemli yararı olarak nitelendirilebilir?
A) Öğrenciyi bilgilendirir.
B) Öğretilmesi gereken bilgileri şematize ederek,
görselleştirilmesini sağlar.
C) Öğrencilerin gereksiz soruiar sormasını
engelleyerek öğretmenin zaman kazanmasını
sağlar.
D) Organize ediciler öğrenciyi motive eder.
E) Yeni bilgilerin öğrencinin daha önceden
kazanmış olduğu bilgi ile ilişkilendirilmesini
sağlar.
Ausubel'e göre öğrenciler bilgileri keşfetmekten çok hazır olarak alır. Bu nedenle öğrencileri bir bulma sürecine sokmak yerine, önceden öğretmen tarafından düzenlenmiş, sıralanmış ve öğrenciler tarafından alınmaya hazır hale getirilmiş içeriğin sunulması gerekir. Bu süreç anlamlı öğrenmeyi sağlar. Anlamlı öğrenme bireylerin, öğretimin bir sonucu olarak önceden edindikleri bilgilerle yenileri arasında bağlantı kurarak anlamlı bir bütün oluşturmalarıdır. Anlamlı öğrenme, eski bilgilerle yeni bilgiler arasındaki ilişkiyi sağlar.
11. İlköğretimin özellikle I. kademesinde, derste gerçekleştirilecek öğretim aktivitelerinde aşağıdakilerden hangisinin göz önünde tutulması doğru degildir?
A) Yakından uzağa gitme
B) Tümdengelim
C) Çoklu öğrenme ilkesi
D) Soyut kavramlara öncelik verme
E) Basitten karmaşığa doğru ilerleme
İlköğretimin 7-12 yaş dönemi somut işlemler dönemidir, bu dönemde mümkün olduğunca konunun gözle görülmesi, elle tutulması ve parçalara ayrılması öğrenilmesini kolaylaştırır, unutulmasını azaltır.
(Cevap D)
(Cevap E) şs
10.1.Tamöğrenme
II. Sunuş yoluyla öğretim
"5
lü
III. Araştırma-inceleme yoluyla öğretim
IV. Yapısalcı öğrenme
V. Buluş yoluyla öğretim
Yukarıda verilen öğretim stratejilerinin hangisinde öğretmenin rolü rehber, koç ve yönlendiricidir?
A) l-ll-lll B) III-IV-V C) I-II-IV
D) V-IV-I E) IV-İI-V
12. Aşağıdaki kavramların hangisi öğretimde hedeflerin basitten karmaşığa, somuttan soyuta aşamalı şekilde sınıflandırılmasını tanımlar?
A) Taksonomik
B) Sınıfsal aşamalılık
C) Bütünsellik
D) Aşamalılık
E) Alansal sınıflama
Tam öğrenme ve sunuş yoluyla öğretim stratejisi öğretmen merkezlidir. Araştırma-inceleme yoluyla öğretim, yapısalcı anlayış ve buluş yoluyla öğretim stratejisi öğrenci merkezlidir. Öğretmenin rolü rehber ve koçtur.
(Cevap B)
Eğitimde hedeflerin basitten karmaşığa ve somuttan soyuta aşamalı şekilde sınıflanmasına taksonomi denir.
(Cevap A)
76-
-ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ-
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
13. Sınıfta bir öğrenci genellikle derslerde kağıttan küçük oyuncaklar yapıyor ve derslerde bu yönde etkinliklere yöneliyor.
Öğretmen bu durum karşısında aşağıdakilerden hangisini yaparsa uygun bir davranış sergiler?
A) Öğrencinin yaptığı kağıt oyuncakları sadece iş
teknik dersinde yapabileceğini ifade etme
B) Öğrencinin kağıt oyuncakiarı yapmasını
yasaklama
C) Sürekli öğrenciyi her derste bu aktiviteleri
yapmasını engellemek amacıyla uyarma
D) Bu yeteneğini geliştirebileceği dersle ilgili
aktiviteler yaptırma
E) Öğrenciye herhangi bir konu ile ilgıli kağıttan
oyuncaklaryaptırma
1. Aşağıdakilerden hangisi dersin hedeflerine ulaşılmasını sağlayan yöntemin uygulanma biçimidir?
A) Yöntem
B) Strateji
C) Eğitim durumu
D) Teknik
E) Taktik
Öğretmenin öğrenciyi bu geliştirebileceği dersle ilgilj yönlendirmesi uygun bir davranış olur.
yeteneğini aktivitelere
(Cevap D)
2. Aşağıdakilerden hangisi bir konuyu öğrenmek ya da öğretmek, bir sorunu çözmek. bir deneyi gerçekleştirmek gibi amaçlara ulaşmak için bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur?
A) Yöntem
B) Strateji
C) Kuram
D) Teknik
E) Öğretinn
3. "Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır" atasözü aşağıdaki yaklaşımların hangisini açıklamada güzel bir örnek olur?
A) Strateji
B) Yöntem
C) Kuram
D) Taktik
E) Teknik
-EGİTIM BİLİMLERl
77
4. Strateji, yöntem, teknik kavramları arasındaki ilişki aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Yöntem seçerken öncelikli olarak teknik
dikkate alınır.
B) Strateji hedefe, yöntem ve tekniğe göre
belirlenir.
C) Strateji, yöntem ve teknik seçilirken öncelikle
hedefler dikkate alınır.
D) Yöntem seçerken öncelikle içerik dikkate
alınır.
E) Yöntem stratejiye, hedef yönteme göre
belirlenir.
7. I-Başlangıç sunusunu öğretmen yapar arkasından öğrenciler fikirierini açıklarlar.
Il-Ömekler önemlidir. Sözei ömekierin yanında resim, şema ve diğer görsel örnekler kullanılır.
Ill-Tümdengelim yaklaşımına dayandığı için önce genel kavramlar sonra bu kavramların kapsamındaki özel ve dar kavramlar sunulur.
Yukarıda belirtilen özeilikler aşağıdakilerden hangi öğretim stratejisine aittir?
A) Araştırma-inceleme
B) Tam öğrenme
C) Yapısalcı öğrenme
D) Problem çözme
E) Sunuş yoluyla öğretim
5. Aşağıdaki öğretim stratejilerinin hangisinde öğretmen diğerlerine oranla daha aktiftir?
A) Yapısalcılık
B) Buluş
C) Problem çözme
D) Araştırma inceleme
E) Sunuş yoluyla öğretim
o m
>■
Aşağıdakilerden hangisi Ausubel'in geliştirdiği sunuş yoluyla öğretim stratejisi ile ilgili doğru bir ifade değildir?
A) Öğrenciye kısa zamanda çok bilgi
aktarılmasında kullanılır.
B) Ders ve konular tümdengelim yöntemiyle
işlenir.
C) Öğrencinin öğrenme sürecine etkin katılımı
söz konusudur.
D) Yeni konuların öğrenilmesinde
"örgütleyiciler"den yararlanılmasını vurgular.
E) Kavram haritaları sıkiıkla kullanılır.
6. Kavramların benzerlik ve farklılıklarını ortaya koyacak şekilde yapılan örgütlemedir. Bu örgütleyiciler daha önceden öğrenilmiş veya bilinen bir konuyu hiç bilinmeyen bir konuyla karşılaştırır ve ilişki kurar.
Yukarıda tanımlanan örgütleyici tanıını ve uygun öğretim stratejisi aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Açıklayıcı-Duyuşsal yaklaşım
B) Örgütleyici-Buluş yoluyla
C) Karşılaştırıcı-Buluş yoluyla
D) Açıklayıcı-Yapısalcı
E) Karşılaştırıcı-Sunuş yoluyla
9. Aşağıdakilerden hangisi sunuş yoluyla öğretim stratejisinde kullanılan organize edicilerin (örgütleyiciler) temel özellikleri arasında sayılamaz?
A) Genel olarak kısa sözel ya da görsel bilgiden
oluşur.
B) Öğrenilecek yeni bilgi ile ilgili ayrıntıyı
kapsamaz. Daha üst düzeyde düşünmeyi
sağlayacak, temel çerçeveyi verir.
C) Öğrenilecek geniş biigiden önce sunulur.
D) Örgütleyiciler, sözel açıklamalar olabileceği
gibi şekil, şema, somut modeller, grafikler,
benzetimler, kavram haritaları ve özet olabilir.
E) Örgütleyiciler dersin, ünitenin ya da konunun
sonunda verilir.
78-
-ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ.
10. Aşağıdakilerden hangisi sunuş yoluyla öğretim stratejisinin bir özelliği değildir?
A) Öğretmen, öğrencilerin aktif katılımını
sağlamaya çalışır. Başlangıç sunuşlarını
öğretmen yapmakla birlikte, hemen
arkasından öğrenciler fikirlerini, ömeklerini,
tepkilerini açıklar ve tartışırlar.
B) Genelden özele doğru ders işlenir.
C) Ömekler, resimler, şemaiar, görsel ve diğer
eğitim araç-gereçleri sıklıkla kullanılır.
D) Örnek-kural yöntemi sıklıkla kullanılır.
E) Öğretim adım adım ilerler. Ders organize
edicilerle başlar.
13. Kavram öğretiminde bütünün parçaları ile verilmesini savunan (önce bütün-sonra parçalar) öğretim stratejisi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Sunuşyoluyla
B) Buluş yoluyla
C) Araştırma-inceleme yoluyla
D) Gözlem yolu ile
E) Işbirliğine dayalı öğretim
H.Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde "anlamlı
öğrenmenin" sağlanabilmesi için
aşağıdakilerden hangisinin yapılmaması
gerekir? z
o
A) Öğrencinin öğrenme sürecine yönelik olumlu «j
yönde bir hazırlığının olması gerekir. m
B) Öğrenci anlamlı öğrenmeye "istekli ve kararlı" ©
olmalıdır. o
C) Sunulan bilgilerin öğrenciler için anlamlı £!
olması gerekir.
D) Öğrenilecek bilgiler kendi içinde bir bütünlük
veanlamlılıktaşımalıdır.
E) Öğrenciler sezgisel düşünmeye teşvik edilir.
14. Sunuş yoluyla öğretim (Anlamlı Öğrenme) stratejisi aşağıdakilerden hangi eğitimci tarafından geliştirilmiştir?
A) Ausubel
B) John Devvey
C) Bloom
D) Piaget
E) Bruner
12. Sunuş yoluyla öğretim stratejisini dersinde uygulayan bir öğretmenin aşağıdakilerden hangisini yapması uygun olmaz?
A) Anlatım ve soru-cevap yöntemini birlikte
kullanmalıdır.
B) İlk sunum öğrencilere yaptırılmalıdır.
C) En genel kavramı öncelikle vermelidir.
D) Konuları bütünden parçaya doğru vermelidir.
E) Sunuş resim, şema, grafik ve görsel araç-
gereçlerle desteklenmelidir.
15. Aşağıdakilerden hangisi sunuş yoluyla öğretim stratejisine ait doğru bir ifadedir?
A) Yapısalcı öğrenme kuramından etkilenmiştir.
B) Bloom tarafından geliştirilmiştir.
C) Ders ve konular tümdengelim yöntemiyle
işlenir.
D) Örgütleyiciler (açıklayıcı ve karşılaştırıcılar)
kullanılmaz.
E) Üst düzey hedef davranışları (uygulama,
analiz, sentez, değerlendirme)
gerçekleştirmeye uygundur.
-EGITİM BİÜMLERI-
79
16. Öğrencinin derse katılımının en önemli belirtilerinden biri öğrencinin dikkat etmesi ve dikkatini öğrenme süresince devam ettirebilmesidir.
Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin öğrencinin dikkatini çekmek için yapması gerekenlerden biri değildir?
A) Öğretmenin ses tonunu birden yükseltmesi
B) Öğretmenin sürpriz unsuru taşıyan bir durumu
sınıfa getirmesi
C) Farklı parlak renklerin kullanılması
D) Öğretimin belirli bir sıra ve düzen içinde
verilmesi
E) Öğretmenin "bu noktaya dikkat edelim",
"burası önemli" demesi
"o
cc
UJ Q
öc
UJ
'm
"tz
'O LÜ
Q UJ
>■
! CEVAP ANAHTARI
1.D 2.A 3.E 4. C
5.E 6.E 7. E 8. C
9.E 10. D 11.E 12. B
13. A 14. A 15. C 16. D
80-
-OGRETİM İLKE VE YONTEMLERİ.
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
1. Kavramlar arasındaki ilişkileri öğretmek isteyen bir öğretmen için en uygun hazırlık aşağıdakilerden hangisidir? (2001 KPSS)
A) Kavramların çeşitli dillerdeki karşılıklarını
belirlemek
B) Kavram haritası oluşturmak
C) Kavramların tanımlamasını yapmak
D) Kavramlara örnek olan ve olmayan olay,
durum veya nesneler bulmak
E) Kavramının somutluk-soyutluk derecesini
incelemek ve bunu örneklerle açıklamak
Sunuş yoluyla öğretme genelden özele doğru hiyerarşik bir sıra izler. Daha genel ve kapsamlı konular önce, bu kavramın kapsamında yer alan daha özel ve dar kavramlar sonra sunulur. Öğretim adım adım ilerler. Ders ön organize edicilerle başlar. Her öğrenme basamağında, § önce ve yeni öğrenilenler arasında yatay ve dikey «j ilişkiler kurulur. (N. Senemoğlu; Gelişim Öğrenme 8 ve Öğretim, s. 478) Sunuş yoluyla öğretimin üç g aşaması vardır; bunlardan ilki yani başlangıç — aşaması ön organize edicilerin sunulmasıöu. Bu ^ basamakta derste işlenecek konunun ve ilgili ayrıntıların yerleştirileceği bir yapı oluşturulur. Bu kavram haritası sayesinde öğrenci önceki öğrenmeieriyle bağlantı kurar ve anlamlı öğrenmeler gerçekleşebilir. Kavram haritası aynı zamanda öğrencinin öğrenilecek kavramlar arasındaki ilişkileri bir bütün olarak görmesini sağlar.
(Cevap B)
Uzun zamandır okullarda hakim olan anlatım yöntemi ekonomikliği ve kolaylığı ile çokça tercih edilmektedir. Düz anlatım, halen en çok kullanılan öğretim yöntemi olmaya devam ediyor. Ancak bu yöntemi etkili kullanabilmek için anlatıcının konuya hakim, anlatım becerileri gelişmiş olmalıdır. Bazı kişiler bu yöntemle, özellikle öğretmen dersi çok iyi anlatırsa, çok şey öğrenebilir. Anlatıma dayalı derslerin bir çok yararı var: biigileri etkili şekilde iletir, kalabalık sınıflarda iletişim kurmak için en iyi yoldur, heves -bağlılık - heyecan gibi güçlü duyguları uyandırabilir. Ancak, bu yöntemin bazı önemli sorunları da vardır. Birçok kişi sunu ne kadar dinamik veya eğlendirici olursa olsun pasif şekilde dinlerken öğrenmeyebilir. Derslerde öğrenci katılımını arttırdığınız zaman, aynı zamanda öğrencilerin dikkatlerini çekmiş, içeriği açıklığa kavuşturmuş, fikirleri bireysel durumlara uygun hale getirmiş, kavramaya yardımcı olmuş olursunuz. Sonuç olarak, öğrenciler daha fazla öğrenir.
(Cevap E)
Sunuş yoluyla etkili bir öğretim yapmak isteyen öğretmen, aşağıdakilerden hangisinden kaçınmahdır? (2001 KPSS)
A) Sunuşunda bütün öğrencilerin anlayabileceği
birdil kullanma
B) Sadece düz anlatım tekniğini kullanarak
konunun bütün boyutlarını açıklama
C) Öğrencileri neleri öğrenecekieri konusunda
bilgilendirme
D) Sunuşunu ses tonu değişiklikleri, jest ve
mimiklerle destekleme
E) Sunuşunu, önemli kısımları toplayarak bitirme
2. Öğretmen, aşağıdaki yöntemlerden hangisini uzun süre kullanırsa, öğrencilerin öğretme-öğrenme sürecine etkin katılımını sağlamada yetersiz kalır? (2001 KPSS)
A) Buluşyöntemi
B) Rol oynama yöntemi
C) Problem çözme yöntemi
D) Soru - yanıt yöntemi
E) Anlatım yöntemi
Sunuş yolu anlamlı öğrenmeyi sağlayan bir öğretim yaklaşımıdır. Öğretmen içeriği ve konuları anlamlı bir yapı bütünlüğüne getirerek sınıfa aktarır. Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde öğretmen-öğrenci etkileşimi yoğundur. Soru-cevap, ipucu, dönüt-düzeltme ve öğrenci katılımı söz konusudur. Bu nedenle sunuş yoluyla öğretim stratejisinde öğretmen yalnızca düz anlatım tekniğini kullanmaz.
(Cevap B)
-EĞİTİM BİÜMLERİ-
81
4. Her birey bilişsel, duyusal ve devinimsel (psikomotor) özellikleri bakımından birbirinden farklıdır.
Bu durumu dikkate alan bir öğretmen, okulda öğretim sürecini nasıl düzenlemelidir? (2002 KPSS)
A) Her öğrenci için ayrı bir program hazırlamalı
B) Öğretmen, sınıftaki ortalama bir öğrenciyi
dikkate almalı
C) Çeşitli öğretim yöntem ve tekniklerinden
yararlanmaiı
D) Her öğrenci için ayrı bir öğretim etkinliği
hazırlamalı
E) Öğrencilere, yarışma sorumluluğunu vermeli
Günümüzde öğrenciler arasındaki farklara göre öğretim yapma gerekliliği savunulmaktadır. Çünkü her öğrenci kendi yapısına, yaşantısına ve öğrenme biçimine göre eğitim alma hakkına sahip olmalıdır. Eğitim gittikçe bireyselleştirilmelidir. Ancak sınıf ortamında eğitimin bireyselleştirilmesi adına her öğrenci için ayrı bir program ve her öğrenci için ayrı etkinlik imkansızdır. Eğitimin bireyselleştirilmesi ancak öğrencinin öğrenme stiline uygun öğretim hizmetleriyle gerçekleşir. Bu da ancak öğretim ortamında farklı öğretim yöntem ve tekniklerinin kullanılmasıyla mümkündür. Öğretmenin kullanacağı çeşitli teknikler farklı öğrenciler için anlamlı öğrenme ortamları oluşmasına yardımcı olur.
(Cevap C)
5.
Dersin başında öğrencilerin, öğrenmeye istekli hale getirilmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir? (2003 KPSS)
A) Dersin içeriği hakkında bilgi verme
B) Hazırbulunuşluk düzeyini artırma
C) Hedeflenen davranışı öğrenmeye güdüleme
D) Öğrenciler arasında etkileşim sağlama
E) Kullanılacak yöntem ve teknikleri tanıtma
Hazırlık etkinlikleri dersin başında öğrenciyi öğretilecek konuya hazırlamak için yapılan etkinliklerdir. Bu etkinliklerin başında öğrenciyi duyuşsal olarak derse hazırlamak yer alır. Öğrencinin dikkatini ve ilgisini konuya çekme, öğrencileri öğrenmeye istekli hale getirme yani güdüleme öğrenciyi duyuşsal olarak derse hazırlamaktır. Bilişsel olarak da öğrenciye o ders için gerekli ön koşul öğrenmelerin hatırlatılması ve varsa eksiklerin tamamlanması yer almaktadır. Hazırlık etkinliklerinde ön koşul öğrenmeler daha çok öğrenci hazırbulunuşluk düzeyi ile ilgilidir. Öğrencileri derse istekli hale getirme duyuşsal süreçleri içerir ve güdüleme çalışmalarıdır.
(Cevap C)
Bir öğretmen sınıf içi öğretim etkinliklerini düzenlemek istemektedir. Ancak öğrenciler arasındaki bireysel farklılıkları da dikkate almak istemektedir.
Bu durumda aşağıdakilerden hangisine öncelik vermelidir? (2003 KPSS)
A) îçeriği sunmak için ayrılan süreyi artırmak
B) Her öğrenciye uygun içerik sunmak
C) İçeriği, ömeklerle zenginleştirmek
D) Öğrencileri güdülemek
E) Çeşitli yöntem ve tekniklerden yararlanmak
Öğrenciler arasındaki farklar öğretim süreci
sonunda da ürüne yansımaktadır yani her öğrenci
aynı düzeyde öğrenememektedir. Sınıfta
öğrenmeyi etkileyen öğrenciler arasındaki farkiar;
zeka, derse karşı ilgi ve tutum, dersle ilgili ön
koşul öğrenmeler, öğrencinin hazırbulunuşluk
düzeyi, öğrencinin öğrenme stili vb. Bu farklardan
bazıları eğitim ortamında kapatılabilir. Örneğin
derse başlamadan önce tüm öğrencilerin ön koşul
öğrenmeleri eşitlenebilir veya derse farklı ve
değişik bir başlangıçla tüm öğrenciler
güdülenebilir. Fakat ders işlerken öğrencilerin
öğrenme stillerinden kaynaklanan farklılıklar
ortaya çıkar. Her öğrenci için ayrı bir program
hazırlamak toplu öğretimde kalabalık sınıflarda
imkansızdır. Farklı öğrenme stilleri olan
öğrenciler için yapılacak tek şey sadece tek bir
teknik değil çeşitli teknik ve yöntemler kullanarak
tüm öğrencilere hitap etmektir. (Cevap E)
82-
-OGRETIM İLKE VE YONTEMLERİ-
7. Öğrenci düzeyine uygunluk ilkesinin sınıf içinde etkili bir biçimde uygulanması için aşağıdakilerden hangisine öncelik verilmelidir? (2003 KPSS)
A) İçeriğin açık, net ve anlaşılır bir biçimde
sunulması
B) Öğrencilerin hazırbulunuşluk durumunun
dikkate alınması
C) Öğrenciler arası etkileşimin artması
D) Grupla çalışma tekniklerinin uygulanması
E) Öğretmenin öğretim sürecinin dışında kalması
Öğretim içeriği öğrencinin beklentilerine, amaçlarına uygun ise öğrencinin etkin katılımt dolayısıyla da öğrenme düzeyi yükselir. Öğretimin içeriği, öğrencinin beklentilerine cevap vermiyor ve öğrencinin amaçlarını gerçekleştirmiyorsa öğrenme düzeyi düşer. (N. Senemoğlu; Gelişim Öğrenme ve Öğretim, s.383). Öğrencilerin düzeylerine uygun düzenlenen eğitim ortamları öğrencinin hazırbulunuşluk düzeyi dikkate alınarak planlanır. Hazırbulunuşluk ön öğrenmeler, yeni bilginin kolayca kazanılmasında, etkili olduğu gibi, yeni bilginin nasıl kazanılacağına yol göstermede de etkili olur.
(Cevap B)
Sunuş yoluyla öğretim konu merkezlidir. Sunuş yoluyla öğretimin etkili kullanılması için içeriğin genelden özele düzenli ve anlamlı bir biçimde sunulması gerekir. Diğer seçenekler de etkili öğretim için gereklidir fakat diğer seçenekler daha çok öğrenci merkezli olduğu için sunuş yoluyla öğretim yöntemi için uygun değildir.
(Cevap A)
Öğretmen, öğretim sürecinde uygun metodu belirlerken aşağıdakilerden hangisini göz önünde bulundurmak zorunda degildir? (2003 KPSS)
A) Öğrencilerin ilgi, ihtiyaç ve beklentilerini
B) Kazandırılması gereken davranışları
C) İşlenecek konunun özelliklerini
D) Okulun sahip olduğu olanak ve kaynakları
E) Öğrenci velilerinin kişisel tercihlerini
A, B, C ve bulundurulması seçeneğinin ise zorunlu değildir.
D seçenekleri göz önünde gereken metotlardır. E göz önünde bulundurulması
(Cevap E)
BilgİNotof
(Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar eğitimj
|ortamında çeşitli yöntem ve teknikler kullanılarak en aza;
iindirilebilir. !
8. Sunuş yoluyla öğretme yaklaşımını etkili bir biçimde kullanmak isteyen bir öğretmen aşağıdakilerden hangisini öncelikli olarak göz önünde bulundurmalıdır? (2003 KPSS)
A) içeriği düzenli ve anlamlı biçimde sunmaya
çalışma
B) Öğrenci merkezli öğretim sağlanmalıdır
C) Öğrencilerin derse güdülenmesi sağlanmalıdır
D) Sınıfta seviye grupları (homojen gruplar)
oluşturma
E) Öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeyini
değerlendirmeiidir
10. Bir öğretmen, belirli bir konunun öğretme-öğrenme sürecindeki ilk denemesinde, öğrencilerin hedef alınan davranışı kazanarnadıklarını tespit ederse öncelikle aşağıdakilerden hangisini yapmalıdır? (2004 KPSS)
A) Öğrenme güçlüğü yaşayan öğrencileri okul
rehberlik servisine göndermelidir.
B) Öğrencilerin başarısızlık nedenlerini
belirlemek için velilerle görüşmelidir.
C) Yöneticilerin desteğini almak için yaşanan
sorunu okul yönetimine bildirmelidir.
D) Kullandığı yöntem, teknik ve araç-gereçlerde
değişiklik yaparak öğretme-öğrenme sürecini
farklı biçimde tekrarlamalıdır.
E) Eğitim hedefleriyle içeriğin tutarlılığını test
etmelidir.
JEGITIM BILIMLERİ-
83
Öğretme-öğrenme süreçleri öğrencilere istenen davranışların kazandırılmasını sağlayan yaşantıların düzenlenmesidir. Bu düzenleme işlemi uygun yöntem ve tekniğin seçilmesi ve kullanılacak araç-gereç ve materyallerin belirlenmesidir. Eğitim durumları düzenlenirken öğrenci merkezde tutulmalıdır. Etkinliğe dayalı öğrenci seviyesine uygun yaşantılar her zaman daha etkilidir. Eğer düzenlenen eğitim süreçleri ilk denemede başarısız olursa yani program hedeflerini öğrencilere kazandırmakta yetersiz kalırsa kullanılan teknik, yöntem, araç-gereç gözden geçirilmelidir. Farklı bir öğrenme-öğretme durumu düzenlenmeli ve tekrar denenmelidir.
(Cevap D)
11. Öğretme-öğrenme süreçlerinde öğretmenin öğrenciyi temele alarak içeriği düzenli ve anlamlı bir bütünlük içinde sunmasının öğrenciye sağlayacağı en önemli yarar aşağıdakilerden hangisidir? (2004 KPSS)
A) Öğretimin hedeflerine daha etkili ulaşılması
B) İçerikte ön plana çıkan ayrıntılara
odaklanılması
C) İşbirliği içinde çalışılması
D) Materyallerin daha ekonomik kullanılması
E) Öğretimin eğlenceli olarak algılanması
"o
CC
o
12. Aşağıda verilen hangi öğretim stratejisinde öğrencilerin öz değerlendirme yapma imkanı en azdır? (2005 KPSS)
A) Buluş yoluyla öğrenme
B) Sunuş yoluyla öğrenme
C) Tam öğrenme
D) Programlı öğrenme
E) Araştırma inceleme yoluyla öğrenme
Sunuş yoluyla öğretim buluş yoluyla öğretime alternatif olarak geliştirilmiştir ve öğrencinin bilgiyi hazır aldığını savunur. Sunuş yoluyla öğretimde bilgiler, olgular ve kavramlar öğrenciye hazır olarak verilir. Ausubel'e göre öğrenmenin anlamlı olabilmesi için bilginin illa da öğrenci tarafından bulunması gerekemez. Bu öğretim yönteminde öğrenci pasiftir. Öğrencinin öğreneceği bilgiyi muhakeme etmesi araştırması gerekmez, bilgiyi hazır alır. Öğrencinin pasif olduğu bu öğretim stratejisi öğrenciye öz değerlendirme yapma imkanı dahaaztanır.
(Cevap B)
Eğitim durumlarının öğrenci merkezli oiması ve içeriğin sistemli ve anlaşılır bir biçimde sunulması programın başlangıcında belirlenen program hedeflerine daha çabuk ve etkili bir şekilde ulaşılmasını sağlar. Eğitim programlarının süreç (öğrenme-öğretme süreçleri) ve içerik boyutu program hedeflerinin kazandırılması ile ilgilidir. Süreç boyutunda program hedeflerine ulaşmak için nasıl bir yol izleneceği, içerik boyutunda ise bu öğretim hedeflerine ulaşmak için nasıl bir konu içeriği düzenleneceği sorularının cevapları aranır. Bu öğelerde yapılan değişiklik ve iyileştirmeler program hedeflerini etkiler.
(Cevap A)
84-
-PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK.
REHBERLİK | Rehberliğe Giriş - Tammlar, İlkeler, Temel Kavramlar
Almanya'da Doktora Eğitimi Yapan Bir Türk Öğrencinin Başından Geçen
Gerçek Bir Öykü
Eşimin hamile olduğunu öğrendiğim gün hayatımın en mutlu günüydü. Hemen onu doktora götürmüş, bebeğimizin sağlıklı olması için ne yapmamız gerektiğini sormuştum. Adının Pawel olduğunu hatırladığım doktor, sadece o kentte değil bütün ülkede tanınan bir hekimdi. Aynı zamanda cerrahtı ve çok ünlüydü. Hamilelik süresince aşağı yukarı her ay bir defa gidiyorduk. Söylediklerini harfi harfine uyguluyor, doğum günü yaklaştıkça heyecanımız artıyordu. Bu heyecan içinde eşim doğumdan bir hafta önce doktorumuzun görev yaptığı hastaneye yattı. Son günlerin bütünüyle doktor denetiminde geçmesini istiyorduk. Ve o gün geldi. Ben doğumhanenin alt katındaki bekleme salonunda mutlu haberi duymak için sabırsızlanıyordum. Bir süre sonra bir görevlinin bana doğru geldiğini gördüm.
- 'Doktor seni görmek istiyor.' dedi.
10-15 merdiveni nasıl çıktığımı hatırlamıyorum. Doğum odasının önüne geldiğimde heyecandan ölecek gibiydim. Doktor sakin bir ifade ile;
- 'Eşinin normal doğum yapması için çaba gösterdik. Ancak doğum normal olarak gerçekleşmeyecek.
Cerrahi müdahale ile bebeği alacağız. Bu sana fazladan 450 Avroya mâl olacak. Bu paranın bir kısmını
hemen ödemen gerekiyor.' dedi. Bir an aklımı kaçırdığımı sandım.
- 'Ben size aylardır para ödüyorum. Söylediğiniz miktarın lafı mı olur? Lütfen ne gerekiyorsa yapın.'
dediğimi hatırlıyorum. Bir süre sonra, oksijensizlikten kömür gibi olmuş, beyin fonksiyoniarının büyük
bölümünü yitirmiş bir erkek çocuğu kucağımıza verdiler. Şimdi yedi yaşında. 2-3 yaşında bir çocuğun
zekasına sahip. Yürüyemiyor, konuşamıyor. Hep böyle yaşayacak.
Şimdi şöyle bir düşünelim, öyküde adı geçen doktor Avrupa'nın en iyi yetişmiş kadın doğum uzmanı olabilir. Alanını çok iyi biliyor olabilir, dereceler birincilikler almış olabilir. Kısacası iyi bir doktordur, ancak iyi bir insan olmadığı belli. Eğitim sisteminde insanlara sırf kuru bilgi yüklemenin dışında öğrencilere insan olduğunun bilincini öğretecek daha önemli hizmetler olduğu hepimizin malumudur. İşte çağdaş eğitimde bu hizmetlerin karşılığı "Rehberlik Hizmetleri"dir.
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
85
Çağdaş eğitim, bireyin her yönüyle bir bütün olarak kendisi ve toplumu için en uygun düzeyde geliştirilmesi sürecidir (Yeşilyaprak, 2000). Çağdaş eğitimin işlevi, öğrencilerin bedensel, psikolojik ve sosyal yönlerden bir bütün olarak devamlı bir şekilde gelişmelerine, topluma uyum sağlayabilecek mutlu ve üretken kişiler olarak yetişmelerine ortam sağlayarak yardım etmektir. Bu bağlamda öğrencinin eğitim ve öğretim faaliyetlerinden mümkün olduğu kadar yararlanabilmesi için, çağdaş eğitimin amaçlarına ulaşabiimesi için okuliarda öğretim ve yönetim faaliyetleri dışında başka hizmetlere ihtiyaç olduğu bir gerçektir. Çağdaş eğitim sisteminde bu ihtiyacı karşılayan hizmetlere, içinde Rehberlik hizmetlerinin de yer aldığı öğrenci kişilik hizmetleri denir.
? Sağlık Hizmetleri: Sağlıkla ilgili önlemler alma,
sağlık eğitimi verme, sağlık kontrolleri ve taramaları
yapma.
? Sosyal Yardım Hizmetleri: Parasal yardım,
barınma, beslenme, ulaşım, ek iş bulma hizmetleri.
? Rehberlik Hizmetleri: Psikolojik danışma, bireyi
tanıma, bilgi toplama ve yayma, yöneltme ve
yerleştirme, izleme, oryantasyon, müşavirlik,
araştırma ve değerlendirme hizmetleri.
? Özel Yetiştirme Hizmetleri: Başarısızlığı giderici
yetiştirici çalışmalar, özel yetenekleri geliştirme
çalışmaları, ihtiyaca göre gerekli hazırlık kursları.
♦ Sosyal ve Kültürel Hizmetler: Boş zaman
eğitimi verme, boş zamanları değerlendirme
oianakları hazırlama, ilgilere göre çeşitli etkinlikler
hazırlama.
Öğretim Hizmeileri
ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİ
ÇAĞDAŞEĞİTİM
"C5
er
ili
o 'öc
Öğrenci K işilik
Hizmetleri
Yönetim ve !=i Denetim Hizmetieri^
REHBERLIGİN TANIMI
Rehberlik Nedir? Anlamı, Tanımı ve Amaçları Nedir?
Kelime anlamı itibariyle rehberlik Latince guidance; kılavuzluk etme, yo! gösterme anlamına gelir. Ancak bu anlamı rehberlik hizmetlerinin özüyle bağdaşmaz, çünkü rehberlik yol göstermek değil yollar göstermek, seçenekler sunmaktır.
ÜJ
Çağdaş eğitim bu temel üç boyuttan oluşmaktadır. -g
1. Öğretim Hizmetleri, belirli bir alanda bilgi, beceri M
ve tutum kazandırmaya yönelik etkinliklerdir. §
2. Yönetim ve Denetim Hizmetleri, eğitim
kurumunu amacına yönelik olarak yaşatma, öğretim
ve kişilik hizmetlerini eşgüdümleme ve yürütme
etkinlikleridir.
3. Öğrenci kişilik hizmetleri, öğrencinin tüm
yönleri ile ele alınıp, uygun düzeyde gelişimini
sağlayabilecek çeşitli hizmetlerin bütünüdür
(Altıntaş, 2002). Çağdaş eğitimin ayrılmaz bir
parçası olan Öğrenci Kişilik Hizmetlerinin amacı,
öğrencinin eğitim ortamından en yüksek düzeyde
yararlanabilmesi için gerekli oian imkanları
sağlamak, var olan engelleri kaldırmak, öğretim ve
yönetim etkinliklerinin de amacına ulaşmasına
yardımcı olmaktır. Bu dersin konusunu oluşturan
Rehberlik hizmeti de öğrenci kişilik hizmetleri
kapsamında merkezinde yer alan en önemli
hizmettir.
Öğrenci Kişilik Hizmetlerinin kapsamında beş ayrı hizmet alanı bulunmaktadır (Yeşilyaprak, 2000):
Bireyin gelişimi ve uyumu için ona yardım hizmetlerini kapsayan rehberliğin çok sayıda çeşitli tanımları yapılmıştır:
Rehberlik, bireye kendini anlaması, çevredeki olanakları tanıması ve doğru kararlar vererek özünü gerçekleştirebilmesi için yapılan sistematik ve profesyonel yardım sürecidir. (Kuzgun, 1992)
Rehberiik, bireyin en verimli şekilde gelişmesi ve tatminkar uyumlar sağlamasında gerekli olan seçimleri, yorumları, planları yapmasına ve kararları vermesine yarayacak bilgi ve becerileri kazanması ve ulaştığı bu seçim ve kararları uygulaması için kişiye yapıian sistemli ve profesyonel yardımdır. (Tan(1995)
Rehberlik, kendini anlaması, problemlerini çözmesi, gerçekçi kararlar alması, kapasitelerini geiiştirmesi, çevresine sağlıklı ve dengeli bir uyum yapması ve böylece kendini gerçekleştirmesi için uzman kişilerce bireye yapılan psikolojik yardımlardır. (Kepçeoğlu, 1996)
86-
-PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK.
tanımlar olarak şu
Rehberlikle ilgili
incelendiğinde, ortak noktalara değinilmiştir:
♦ Rehberlik, uzman kişilerce yapılan
profesyonel biryardımdır.
? Rehberlik hizmeti bir süreçtir,
zaman gerektirir.
? Çağdaş eğitimin ayrılmaz bir
parçasıdır.
♦ Rehberlik hizmetlerinin merkezinde birey vardır.
bireyin kendini
♦ Rehberliğin esası gerçekleştirmesine dayanır. Rehberlik Hizmetinin Amacı
İnsan kendini geliştirme çabasını sürdürürken önemli ya da önemsiz, bilinçli ya da farkında olmadan, bir takım tercihler yapmakta, kararlar almaktadır. Kişilerin karar verirken daha çok bilinçli ve daha az gelişigüzel davranmasına, dış baskılardan ve iç çatışmalardan arınık olmasına yardımcı olmak rehberliğin en önemli amacıdır. Bireyin küçük ve önemsiz görünen kararlarında bile mümkün olduğu kadar zengin ve doğru bilgiye dayanmasına, iç çatışmalarından haberli olmasına, göremediği seçenekleri görmesine yardım etmek rehberliğin başlıca hedefini oluşturur.
Rehberliğin bireyde gerçekleştirmeye çalıştığı amaçlar; (Yeşilyaprak, 2003)
> Kendini ve çevresini tanıyarak uyum sağlaması,
> Çevrede kendisine açık olan fırsatları öğrenmesi,
(meslek, iş, sosyal faaliyetler)
> Gizli güçlerini geliştirmesi, güçlü ve zayıf
yönlerinin farkına varması,
> Çevresine uyum sağlamasıdır.
> Rehberliğin esas, nihai amacı bireyin kendini
gerçekleştirmesidir.
> Bireyin kapasite yetenek ve becerilerini kendine
en uygun olarak maksimum düzeyde kullanması.
Rehberliğin temel ya da nihai (sonal) amacı, bireyin kendini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır. Kendini gerçekleştirme kelime anlamı itibariyle Latince (fullu tunctionina) tam verimlîlik; kendi kapasite ve becerilerini, kendine en uygun alanda maksimum düzeyde kullanabilmektir. Kendini gerçekleştirme, bireyin her yönüyle gizil güçlerini
geliştirebilmesi, daha verimli ve mutlu bir düzeye ulaşabilmesidir (Yeşilyaprak, 2003). Kendini gerçekleştiren birey, kendini ve başkalarını olduğu gibi kabul eden, yaratıcı, yeni yaşantılara açık, sağlıklı kişiierarası ilişkiler kurabilen, demokratik bir insan anlayışına sahip, bağımsız ve kendine güvenen insandır.
Kendini gerçekleştirme yaşam boyu devam eden bir süreçtir.
Kendini gerçekleştirme uzun bir süreç içinde aşamalı olarak sağlanabilecek bir oluşumdur. Bu nedenle rehberlik hizmetleri ile bireyin öncelikle şu alt amaçlara ulaşmasına yardımcı olunmalıdır:
Ben kimim?
(Kendini tanıma)
I
Nasıl bir çevrede yaşıyorum?
(İçinde bulunduğu ortamı ve çevreyi tanıma)
1
Ben ne yapabilirim?
(Gizil güçlerini geliştirme)
I
Kendini Gerçekleştirme
REHBERLIGIN ILKELERI
Rehberlik hizmetlerinin amacına ulaşabilmesi için bu hizmetleri yürüten bütün görevlilerin (psikolojik danışman, öğretmen, yönetici vb.) bu alandaki temel ilkeleri bilmeleri ve uygulamaları gerekmektedir.
Rehberliğin ilkeleri aşağıda sıralanmıştır (Kuzgun, 1992 &Kepçeoğlu, 1996).
1. Rehberliğin temelinde insan hak ve sorumlulukları
ile ilgili demokratik ve insancıl bir anlayış vardır.
2. Rehberlik bireye dönüktür ve onun değerine
önem verir.
3. Rehberlik bireyin bir bütün olarak tüm
kapasitelerini kendine en uygun düzeyde
geliştirmeyi esas alır.
4. Rehberlik hayat boyu yararlanılabilecek bir
hizmettir.
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
87
5. Rehberlik hizmetlerinden yararlanmak isteğe
bağlıdır.
6. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde
gizlilik esastır.
7. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri öğrenci
ile ilgili herkesin ortak bir anlayış ve işbirliği içinde
çalışmasını gerektirir.
8. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri hem
bireye hem de topluma karşı sorumludur.
9. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinde
bireysel farklara saygı esastır.
10. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri tüm
öğrencilere açıktır.
11. Her birey seçme özgürlüğüne sahiptir.
12. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri
eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır.
REHBERLİKTE YANLIŞ ANLAYIŞLAR (Rehberlik ne değildir?)
• Bireye tek yönlü doğrudan yapılan yardım
hizmeti değildir.
• Bireye acımak, kayırmak her sıkıntıya
düştüğünde kol kanat germe anlayışı yoktur.
• Akademik bilgi aktarma ya da bilgilendirme
süreci hiç değildir.
• Disiplin görevi asla değildir. (cezalandırma,
suçlama, yargılama yoktur.)
• Her türlü problemi çözecek sihirli bir güç değildir.
• Rehberlik hizmeti test ve ölçme aracı uygulama
işi değildir. Test ve ölçme araçları sadece bireyi
tanımayı kolaylaştıran araçlardır AMAÇ olamaz.
REHBERLİK VE ÖĞRETİM
Rehberlik ve öğretimin nihai amaçları ortaktır. Kendini gerçekleştirme her ikisinin de amacıdır her ikiside öğrencide davranış değişikliği beklemektedir ancak kullanılan yöntem vetekniklerfarklıdır.
Rehberlik hizmetleri ile öğretim hizmetleri arasındaki farklılıkları şöyle özetlemek mümkündür:
ö
Q
Q ÜJ
? Öğretim daha çok gruplara, rehberlik ise daha
çok bireylere yapılır.
? Öğretimde paylaşılan bilgiler bireyin dışındaki
bilgilerken, rehberlikte kendisi ile ilgili bilgilerdir.
♦ Öğretimde ölçme ve değerlendirme varken;
rehberlikte kendini anlama ve değerlendirme vardır.
♦ Eğitim ve öğretimde disiplin varken; rehberlikte öz
disiplin vardır. Öz disiplin bireyin kendini ve
çevresini tanıdıkça ulaşacağı olgunluk düzeyidir.
? Rehberlik bireyin
öznel dünyasına,
öğretim ise nesnel
dünyasına yöneliktir.
? Öğretmenler ve
psikolojik danışmanlar
farklı eğitimler
almaktadır.
♦ Öğretmen öğretimi sınıfta tek başına yürütebilir.
Psikolojik danışma ise öğrencinin gelişimi ile ilgili
herkesin işbirliğini gerektirir.
REHBERLİĞİN ORTAYA ÇIKMASINI GEREKTİREN NEDENLER
Rehberlik hizmetlerinin ortaya çıkmasında, teknolojik gelişmelerden kaynaklanan birtakım toplumsal sıkıntıların önemli rolü olmuştur. Aşağıda rehberliğin ortaya çıkmasını gerektiren nedenler sıralanmıştır (Kuzgun, 1992).
♦ Meslek çeşidinin artmasıyla seçimin zorlaşması.
? Bireysel farkların eğitimde dikkate alınmasının
zorunluluğu.
? Bilim ve teknolojideki hızlı gelişmelerle birlikte
geleneksel aile yapısının bozulması.
? Çağdaş eğitim aniayışının benimsenmesi.
? Demokratik toplumlarda bireylere tanınan seçme
özgürlüğünün artması.
? Demokratik yaşamın karar verme gücüne sahip
bireyler gerektirmesi.
? Eğitimde bireyin duygusal yönüne verilen önemin
giderekartması.
♦ Psikometrideki gelişmeler, ölçme araçlarının
çoğalması.
88-
-PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK.
♦ Okul yapısındaki değişme ve gelişmeler.
♦ Okullarda uyumsuzluk sorunları ve öğrenci
başarısızlıkları.
♦ Boş zamanları değeriendirme gereksinimi.
REHBERUK MODELLERİ - YAKLAŞIMLARI
Başlıca Rehberlik Modelleri Yaklaşımları
A
fp7\ Ws
Gelişimsel Rehberlik Modeli
Geleneksel Rehberlik Modelleri (Yaklaşımları)
Dolayısıyla bu model rehberliği mesleğe yöneltme ileeştutmaktadır.
Not: Bu model rehberliğin başlamasına öncülük etmesine rağmen rehberlik hizmetini mesleki rehberlikle sınırlandırdığı için eleştirilmekte ve yetersizbulunmaktadır.
Eğitim Süreciyle Kaynaştırılmış Rehberlik Modeli
T " "
İj'
- Mesleki Rehberiik Modeii (Parson Modeli)
* Eğitimde Kaynaştırılmış
Rehberlik Modeli
—- Klinik Yaklaşımlı Rehberlik Modeli
* Karar Verme Sürecine Yardım
Olarak Rehberlik Modeli
S
İlk rehberlik çalışmalarının başladığı 1895 yılından bu yana rehberlik anlayışında çeşitli değişme ve gelişmeler olmuştur. Aşağıda rehberlik anlayışında meydana gelen bu değişme ve gelişmeleri içeren S rehberlik modelleri verilmiştir (Kuzgun, 1992).
Mesleki Rehberlik Modeli (Parson Modeli)
20. yüzyılın başlarında Boston'da Frank Parson tarafından başlatılan ilk rehberlik çalışmalarında, vasıfsız kişileri kısa bir eğitim programından geçirdikten sonra uygun bir işe yerleşmelerine yardımcı olmak amaçlanmıştı. Bu model rehberliği bireyi mesleğe yönlendirme ve meslek seçiminde yardım hizmeti olarak görülür.
Bu amaçla yapılan çalışmalar:
a. Bireylerin incelenmesi,
b. Çeşitli işlerin gerektirdiği niteliklerin ve sağladığı
olanakların incelenmesi,
c. Bu iki kaynaktan elde edilen verilerin karşılaştırılıp
eşleştirilmesi.
Bu model, rehberliği eğitim ile özdeş, bireyin ileride toplum yaşamına uyum sağlamasında gerekli olan bilgi ve becerileri kazandırma süreci olarak ele almaktadır. Rehberliği bu şekilde ele alan kişilerin başında Brevver gelmektedir. Ona göre rehberliğin başlıca amacı bireyin okula ve okul dışındaki çevresine uyumunda yardımcı olmaktır. Bu modele göre, öğrencilere müfredat programları içinde meslekler, boş zamanlarını değerlendirme, verimli ders çalışma yolları gibi konularda bilgi verilerek rehberlik yardımı gerçekleştirilebilir. Rehberliğe en önemli katkısı okullarda rehberlik ders saatlerinin programa konmasını sağlamıştır.
Rehberliği Klinik Yaklaşım Olarak Gören Model
Rehberlikte klinik yaklaşım, bireysel farklılıkların belirlenerek eğitimin bireyselleştirilmesi amacını
gerçekleştirmeye
çalışmasıdır. Bu
modele göre,
rehberlik
hizmetlerinde bireyin sorununun nedenini ortaya çıkarmak ve sorunun çözümüne yönelik yardımlar önemlidir.
Klinik model, bireyin sorununun kaynağını ona uygulanacak testler, gözlem ve benzeri ölçme
-EGİTİM BİLİMLERİ-
89
araçlarından elde edilen sonuçlara dayanılarak belirlenebileceği görüşündedir. Bu açıdan bakıldığında rehberliği klinik yaklaşım olarak ele alan bu model, ölçme araçlarına olan ihtiyacı da ortaya çıkarmıştır. Klinik modelde bireye rehberlik hizmeti verebilmek için öncelikle bireyi tüm özellikleriyle tanımak gerekir. En önemli katkısı ise ölçme araçlarının, testlerin gelişmesini ve çoğalmasını sağlamasıdır.
Rehberliği Karar Vermeye Yardım Süreci Olarak Gören Model
Teknolojinin sağladığı olanaklar doğrultusunda toplumun giderek demokratikleşmesi bireylere daha fazla seçme özgürlüğü tanımıştır. Bu bağlamda, bireyler daha sık karar verme yaşantısıyla karşılaşmaya başlamışlardır.
Toplumun bireye sunduğu eğitsel, mesleki ve benzer seçenekler arasından bireyin kendine en uygun olanına karar vermesine yardımcı süreç olarak gören bu modele göre rehberlik hizmetlerinde bireyin sağlıklı kararlar alabilmesi için gerekli yardımlar verilmelidir.
Gelişimsel Model
Bu model gelişimin temel kanunlarını referans almaktadır.
a) Gelişim süreklidir.
b) Gelişimin her döneminde karşılanması gerekli
zorunlu görev ve ihtiyaçlar vardır.
c) Gelişimin tüm yönleri birbirini etkiler.
karşılanmasına yer vermesidir (Erkan, 2001). Gelişimsel modelde rehberliğin amacı, öğrencilerin yaşamlarının tüm alanlarında etkili olabilmeyi öğrenmelerine yardımcı olmaktır.
• Gelişimsel model öğrencinin tüm yönleriyle bir
bütün olarak gelişmesini amaçlar. Sorun odaklı
değildir; gelişim odaklıdır.
• Gelişimsel model rehberliği öğrencinin belli bir
dönemi değil yaşamın tümünü kapsayan sürekli bir
hizmet olarak görülür.
• Bu modelde bireyin (öğrencinin) benlik ve kişiiik
gelişimi önemlidir.
Bugün yaygın olarak benimsenen gelişimsel rehberlik, rehberlik hizmetlerinin program ya da meslek seçimi sorunları ile sınırlandırılmasına ve bunalım durumlarında yardım sağlamaya ağırlık verilmesine tepki olarak gelişmiştir. Gelişimsel modelin, daha önceki modellerden en önemli farkı, bireyin gelişimsel ihtiyaçlarını ön planda tutarak hizmetlerinde gelişim dönemlerinin ihtiyaçlarının
90-
-PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİİC
ÇOZUMLU KONU KAVRAMA TESTİ
1. "Kendini gerçekleştirme Maslovv'un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en üst basamağında yer alır. Kendini gerçekleştirme yaşam boyu süren bir süreçtir."
Aşağıdakilerden hangisi kendini gerçekleştirme sürecinde olan bir bireyin göstereceği bir davranış biçimi değildir?
A) Başarısızlıklarını kabul edip; nedenlerini
araştırabilir.
B) Toplum kural ve normlarına kayıtsız uyar ve
çevresini bu yönde bilinçlendirir.
C) Çevresindeki kişilerle etkili ve verimli ilişkiler
geliştirebilir.
D) Karşı cinsle başarılı ve yakın ilişkiler
geliştirebilir.
E) Yapılan eleştirileri mantıklı bir biçimde
değerlendirebilir.
ÇÖZÜM:
Kendini gerçekleştirme sürecinde olan bir birey kendini olduğu gibi kabullenmiş, öz saygısı ve benlik algısı güçlü bir kişidir. Kendini gerçekleştiren insan zorluklara karşı mücadele eder, yaptığı hataları kabullenip bunların nedenlerini araştırır ve bir daha aynı hataya düşmemeye çalışır. Kendini gerçekleştirmiş insan çevresiyle olumlu ve kaliteli ilişkiler geliştirir. Kendini gerçekleştiren insanın toplum kurallarına katılımı etkin bir katılımdır. Toplumun yararlı ve mantıklı kurallarına uyar ve bunları geliştirir. Kendini gerçekleştirmiş insan toplum kurallarına kayıtsız uyan insan demek değildir.
(Cevap B)
o
"Rehberlik hayat boyu süren, bireyin kendini ve çevresini tanıması için yapılan yardınn süreçlerini kapsar."
Yukarıda yapılan rehberlik tanımı Rehberliğin hangi yönünü vurgulamaktadır?
A) Rehberliğin sistemli ve profesyonel olduğu
B) Bireyin sosyal uyum becerilerini geliştirici
olduğu
C) Amacının bireyin kendini gerçekleştirmesi
olduğu
D) Yapılan yardımların izlenmesi için yapılan
çalışmaları
E) Bireyin duygusal yaşamına dönük olduğu
Rehberliğin amacı bireyin kendini gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır. Kendini gerçekleştirme bir sonuç değildir. Kendini gerçekleştirme bir süreçtir ve hayat boyu devam eder. Bu sebepten dolayı rehberlik belli bir yaş dönemine hitap etmez, rehberlik hayat boyu devam eden bir süreçtir.
(Cevap C)
Danışanın arzularına, düşüncelerine, tercihlerine ve kararlarına önem vermek ve onu değerli bulmak rehberliğin hangi ilkesi ile ilgilidir?
A) Herkese açıklık
B) Empati
C) Saygı
D) Gizlilik
E) Gönüllülük
Rehberliğin temelinde insan hak ve sorumlulukları ile yakından ilgili demokratik ve insancıl bir anlayış vardır. Herkes kendi seçimlerini yapma ve kararlar alma hakkına sahip olmalıdır. Karşılıklı anlayış ve saygı her zaman geçerlidir. (M. Kepçeoğlu, Rehberlik ve Psikolojik Danışma, s.22). Rehberlik ve psikolojik danışma için yardım almak isteyen herkesin dili, dini, ırkı, rengi, görüşü ne olursa olsun fikirleri değerlidir. Herkesin dinlenilmeye ve saygı görülmeye hakkı vardır.
(Cevap C)
-EGITİM BİLİMLERİ-
91
4. Bireylerin özellikleri ile mesleklerin özelliklerinin ayrı ayrı incelenmesi ve bunun sonucunda bireylerin özellikleri ile mesleklerin özelliklerinin eşleştirilmesi yoluyla mesleki çalışmaların yapılması, aşağıda verilen hangi rehberlik modeli kapsamında yer alır?
A) Parson modeli
B) Karar vermeye yardımcı bir süreç olarak
rehberlik
C) Klinik yaklaşım
D) Eğitim süreci ile kaynaştırılmış model
E) Gelişimsel model
Rehberlik ilk defa Amerika'da Parson ile birlikte meslek seçimine yardım süreci olarak başlamıştır. Daha sonra eğitim sağlık vb. alanlara yayılmıştır. Dolayısıyla Rehberlik hizmetlerine bireyin meslek seçimine yardım etme süreci olarak gören anlayış Parson modelidir.
(Cevap A)
5. Aşağıdakilerden hangisi rehberlik hizmetlerinin amaçlarından biri degildir?
A) Öğrencilerin bedensel ve zihinsel yeteneklerini
tanıyıp etkili bir şekilde geliştirebilmelerine
yardım etmek
B) ilgi yetenek ve ihtiyaçlarına uygun dersleri ve
ders dışı etkinlikleri tanıma ve seçmelerinde
onlara yol göstermek
C) İlgi, yetenek ve değerlerine uygun bir işi veya
mesleği tanıyıp, seçebilmelerine yardım etmek
D) Boş zamanlarını etkili bir şekilde
değerlendirmelerine yardım etmek
E) Verimli çatışma alışkanlığı kazanabilmelerine
yardım etmek
|
tu
Q
'tc
00
"E
ÜJ
"5 LU
Rehberlik hizmetlerinde bireye saygı esastır. Rehberlik bireyin her yönüyle gelişmesine çevresine uyum sağlamasına kendisiyle ve çevresiyle başarılı olmasına yardım etmeyı amaçlar. Rehberlik hizmetlerinin nihai amacı bireyin kendini gerçekleştirmesidir. Rehberlik hizmetleri bu amaçlar için çalışırken bireye, bireyin kendisi hakkında karar verme yetkisine saygı duyar. Dolayısıyla rehberlik bireye çeşitli seçenekleri, alternatifleri, yolları gösterir. Yol göstermek, belli bir seçime zorlamak rehberliğin özüyle bağdaşmaz.
(Cevap B)
Aşağıdakilerden hangisi rehberlik hizmetlerinin amaçlarından biri değildir?
A) Öğrencilerin Türk Milli Eğitiminin amaçları
dışında uygun olan zihinsel, bedensel, sosyal
yönden gelişmelerine yardım etmek
B) Topluma uyum sağlama sürecinde ortaya
çıkan problemleri çözebilme yeterliliği
kazanabilmelerine yardım etmek
C) Yeni durum ve ortamlara uyum
sağlayabilmelerine yardım etmek
D) Etkili iletişim becerileri kazanabilmelerine
yardım etmek
E) Sosyal ilişkileri geliştirebilmede, gerekli tutum
ve becerileri kazanabilmelerine yardım etmek
ÇÖZÜM:
Rehberlik bireyin kendisi ve çevresiyle barışık ve uyumlu bir birey oiması için yardım verir. Bu noktadan bakıldığında Türk Milli Eğitimin amaçları dışında gelişmesine yardım etmek, rehberlik ilkeleriyle çelişmektedir. Türk diti eğitimin amaçları dışında birey (öğrenci) gelişmesi, öğrenenin içinde bulunduğu toplumla çatışması uyumsuz olmasına yol açar. Bu durum rehberlik hizmetlerinin temel amacı ve ilkeierine aykırıdır.
(Cevap A)
92-
-PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK-
7. I. Rehberlik tüm öğrencilere açıktır.
II. Rehberlik problemi olan öğrencilere açıktır.
III. Her birey seçme özgürlüğüne sahiptir.
IV. Rehberlik okul döneminde yararlanılan bir
hizmettir.
V. Rehberiikte gönüllülük esastır.
Yukarıdakilerden hangisi rehberlik ilkelerinden deâildir?
9. Rehberlik ilkeleriyle ilgili olarak;
I- Bireysel farklılıklara saygı esastır.
II- Gizlilik esastır.
III- Bireyi tanımak esastır.
IV- Rehberlik ilköğretimin ayrılmaz bir parçasıdır.
V- Rehberlikte bireye kol kanat germe vardır.
Yukarıda verilen ifadelerden hangileri kesinlikle doğrudur?
A) III-IV-V
B) II-III-IV
C) I-II-V
D) I-II-IV
E) l-ll-lll
II ve IV yanlışîır. Çünkü rehberlik, problemi olan öğrencilere değil, tüm öğrencilere açıktır. Ayrıca rehberlik okul döneminde yararlanılan bir hizmet değil hayat boyu yararlanılan bir hizmettir.
(Cevap C)
o
I, II, III. doğrudur. IV. yanlıştır çünkü rehberlik ilköğretimin değil, eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. V. yanlıştır çünkü rehberlikte bireye kol kanat germe, bireyi kollama yoktur.
(Cevap E)
8. Kendini gerçekleştiren insanın özellikleriyle ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Özerk bir yapıları vardır
B) Yaşamdan doyum sağlarlar
C) Yalnız kalabilme gücüne sahiptirler
D) Toplum içinde olmaktan hoşlanmazlar
E) Kendileri dıştnda sorunlarla ilgilenirler
10. Bir okulda rehberlik hizmetlerinin kaliteli ve verimli olabilmesi, aşağıdaki rehberlik ilkelerinden hangisiyle daha çok sağlanır?
A) Rehberliğin tutumsal boyutunda yeterli olmak
B) Rehberliğin sosyal boyutunda yeterli olmak
C) Ortak ve yeterli bir rehberlik anlayışı
oluşturmak
D) Rehberlikte gizlilik ilkesine uymak
E) Rehberlik uygulamalarında bireysel farklara
saygı göstermek.
Kendini gerçekleştiren insan A, B, C ve E seçeneklerindeki özelliklere sahiptir. Fakat D seçeneğindeki özellik kendini gerçekleştiren insanın değil, gerçekleştiremeyen insanın özelliğidir.
(Cevap D)
Bir okulda, okulun psikolojik danışmanı (uzmarı) ne kadar iyi olursa olsun tek başına rehberlik hizmetlerini kaliteli, verimli yürütmesi imkansızdır. Çünkü rehberlik hizmeti okulda öğrenciyle ilgili herkesin katılacağı bir takım çalışmasıyla en iyi şekilde yapılabilir. Bu da ancak ortak bir rehberlik anlayışı oluşturmakla mümkündür.
(Cevap C)
-EGITIM BILIMLERI-
93
CEVAPLI KONU KAVRAMA TESTİ
11. Aşağıdakilerden hangisi rehbertik hizmetleriyle öğretim hizmetleri arasındaki farkı gösteren ifadelerdendir?
A) Öğretim hizmetleri zorunludur. Rehberlik
hizmetleri ise gönüllülüğe dayanır.
B) Öğretim hizmetleri bireyin iç dünyasına
yönelikti, Rehberlik hizmetleri ise bireyin dış
dünyasına yöneliktir.
C) Öğretim hizmetleri daha çok bireye yöneliktir.
D) Öğretim hizmetleri gönüllüdür, Rehberlik
hizmetleri ise zorunluiuğa dayanır.
E) Öğretim hizmetleri bireyin davranışlarıyla
ilgilidir, rehberlik hizmetleri ise sadece
duygusal dünyasıyla iigilidir.
1. Okullarda rehberlik uygulamalarına yer veren rehberlik modeli aşağıdakilerden hangisidir?
A) Parson modeli
B) Karar vermeye yardımcı bir süreç olarak
rehberlik
C) Klinik yakiaşım
D) Eğitim süreci ile kaynaştırılmış model
E) Gelişimsel model
Bu soru öğrencilerin rehberlik hizmetleri ile öğretim hizmetleri arasındaki farkı kavrayıp kavramadıklarını anlamaya yöneliktir. B, C, D seçeneklerinde verilen bügilerin hepsi yanlış tersi doğrudur. Aslında rehberlik hizmetleri bireye yönelik, gönüllülüğe dayanır, bireyin iç dünyasına yöneliktir. E seçeneği de doğru değil çünkü rehberlik bireyin sadece duygularıyla değil davranışlarıyla da ilgilidir. Rehberlik hizmetleri gönüllülük esasına dayanırken öğretim daha çok zorunludur. Üikemizde zorunlu ilköğretim var.
(Cevap A)
o
UJ
2. Aşağıda verilen ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Rehberlik hizmetlerinde bireye yardım
ederken onları çeşitli yönleri ile tanımak
esastır
B) Rehberlik hizmetlerinde kullanılan teknikler
rehberliğin amaçlarından biridir
C) Sınıf rehber öğretmeni rehberlik hizmetlerıne
destek verme adına her türlü tekniği uygulayıp
sonuçlarını yorumlayabilir
D) Rehberlik hizmetlerinde bir tekniğin
kullanılması, çoğunlukla öğrenciyi tanımada
yeterlidir
E) Rehberlik hizmetlerini yerine getirecek olan
bireyler kendilerine uygun testler geliştirip
uygulayabilirler
BilgiNotuf
KPSS'de adayların düştükleri en büyük hatalardan biri, rehberlik sorularını hafife almalarıdır. Adaylar rehberlik sorularını çok kolay bulmakta, bu yüzden konuya yeterince çalışmamaktadır. Oysa yaptığımız araştırmalar gösteriyor ki, adaylar rehberlik bölümü sorularında çok hata yapmaktadır. Bu yüzden, adaylara rehberlik konusuna dikkatle çalışmalarını
3. Aşağıdakilerden hangisi rehberlik hizmetlerine yön veren ilkelerden biri olamaz?
A) Rehberlik hayat boyu yararlanılabilecek bir
hizmettir
B) Rehberiik kriz durumlarında bireye yönelik
olarak sunulan bir hizmettir
C) Rehberlik hizmetlerinden yararlanmak isteğe
bağlıdır
D) Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri
öğrenci ile ilgili herkesin ortak bir anlayış ve
işbirliği içinde çalışmasını gerektirir
E) Rehberlik bireye dönüktür ve onun değerine
önem verir
94-
-PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK.
4. Aşağıda verilen seçeneklerden hangisi doğru değildir?
A) Rehberlik hizmetlerinde bireysel farklılıklar
dikkate alınır
B) Rehberlik hizmetlerinde süreklilik ve
gönüllülük esastır
C) Bütün öğrencilerin rehberlik ihtiyaçları aynıdır
D) Rehberlik hizmetlerinin amaçlarından biri,
bireyin çevresiyle etkili iletişim kurmasına
yardımcı olmaktır
E) Rehberlik hizmetleri bireyin bulunduğu her
alanda verilir
7. Bir okulda yürütülen rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri çağdaş eğitim anlayışı çerçevesinde aşağıda verilen boyutlardan hangisinin kapsamında yer alır?
A) Öğrenci kişilik hizmeti
B) Yönetme hizmeti
C) Öğretim hizmeti
D) Okul aile birliği
E) Değerlendirme hizmeti
5. Aşağıdakilerden hangisi rehberlik hizmetine duyulan ihtiyacın artmasını sağlayan nedenlerden biri değildir?
A) Eğitimde bireyin duygusal yönüne verilen
önemin giderek artması
B) Demokratik toplumlarda bireylere tanınan
seçme özgürlüğü
C) Meslek çeşidinin artmasıyla seçimin
zorlaşması
D) Okullarda öğrenci-öğretmen sayılarının
giderek artması
E) Psikometrideki gelişmeler
Sağlık sorunları yüzünden eğitimine devam edemeyen bir öğrenci, tedavi olmak için aşağıdaki hangi hizmetten yararlanır?
A) Öğretim
B) Rehberlik ve psikolojik danışma
C) Eğitsel rehberlik
D) Gelişimsel rehberlik
E) Öğrenci kişilik hizmeti
6. Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin temel amacı, bireylerin kendilerini gerçekleştirmelerine yardımcı olmaktır. Aşağıdakilerden hangisi kendini gerçekleştiren bireylerin özelliklerinden biri olamaz?
A) Üretkenlik
B) Gelecekle ilgili önemli kaygılar taşıma
C) Değişikliklere açık olma
D) Sağlıkiı ilişkiler kurma
E) Kendisiyle barışık olma
9. Aşağıdakilerden hangisi Öğrenci Kişilik Hizmeti kapsamında verilebilecek hizmetlerden biri değildir?
A) Denetim hizmeti
B) Sağlık hizmeti
C) Rehberlik hizmeti
D) Özel eğitim hizmeti
E) Sosyal yardım hizmeti
-EGITIM BILIMLERI-
95
10. Aşağıda verilen hangi rehberlik modelinde bireyin yaşamı boyunca içinde bulunduğu gelişim dönemlerini sağlıklı şekilde atlatmasına yardımcı olma amacı söz konusudur?
A) Parson modeli
B) Karar vermeye yardımcı bir süreç olarak
rehberlik
C) Klinik yaklaşım
D) Eğitim süreci ile kaynaştırılmış model
E) Gelişimsel model
13. Çagdaş anlayışa göre Eğitim'i tam olarak tanımlayan madde aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bireyin bedensel, duygusal ve sosya!
yeteneklerinin geliştirilmesi
B) Bireyin kendisi ve toplum için geliştirilmesi
oluşumu
C) Bireyin tüm olarak önce kendisi, sonra toplum
için en uygun düzeyde geliştirilmesi
D) Bireyi topluma uyuım yapacak şekilde
getiştirme
E) Bireyi ilgi ve yeteneklerinin farkına vardırmak
11. Aşağıdakilerden hangisi rehberlik ilkelerinden degildir?
A) Rehberlik hizmetlerinden yararlanmak
gönüllülüğü gerektirir
B) Rehberlik hizmetlerinin yürütülmesinde gizlilik
esastır
C) Rehberlik hizmetleri sorunlu öğrencilere
yöneliktir
D) Rehberlik hizmetleri eğitimin ayrılmaz bir
parçasıdır
E) Rehberlik hizmetlerinde bireysel farklılıklara
saygı esastır
14. Aşağıdaki ifadelerden hangisi rehberlik hizmetlerinin ilkeleriyle baçjdaşmaz?
A) Rehberlik hizmetleri tüm bireylere açıktır.
B) Rehberlik hizmetlerinde gizlilik esastır.
C) Tüm öğrencilerin değil de problemli öğrenciler
rehberlik servisine gönderilir.
D) Okuldaki tüm birimlerin işbirliği ile yürütülür.
E) Rehberlik tüm yaşam boyu yararlanılabilecek
bir hizmettir.
"5
12. Aşağıdakilerden hangisi geleneksel okula yapılan eleştirilerden biri değildir?
A) Yalnız akademik başarıya önem verir
B) Duygulardan soyutlanmış yüzeysel
yaşantılarla yetinir
C) Daha çok yarışma ortamı yaratır ve
öğrencilerinde yetersizlik duyguları
oluşmasına neden olur
D) Bireysel farkları dikkate alır ve öğrencilerin
kendi yetenek ve ilgilerini geliştirmelerine
yardımcı olur
E) Öğrencilere yaşama aktif uyum yapabiiecek
özellikler kazandırmada yetersiz kalır
rehberliğin temei
15. Aşağıdakilerden hangisi ilkelerinden biri deâildir?
A) Rehberlik uygulamaları her okulun amaç ve
ihtiyaçlarına uygun olan alanlarda
yoğunlaştırılmalıdır
B) Her okul için geçerli olabilecek tek tip ve
standart bir PDR programı yoktur
C) Okullarda nitelikli ve etkin eğitim programı,
PDR hizmetlerinin etkin bir biçimde
sunulmasını gerektirir
D) PDR programını okullarda sınıf rehber
öğretmenleri hazırlamalıdır
E) Rehberlik hizmetleri eğitimin ayrılmaz bir
parçasıdır
96-
-PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK-
16. Aşağıdakilerden hangisi "rehberliğin temelinde insan hak ve sorumlulukları ile yakmdan ilgili demokratik ve insancıl bir anlayış vardır" ilkesine uvmaz?
A) Her öğrencinin rehberliğe ihtiyacı vardır
B) Her birey değerlidir
C) Kendini yönetme hak ve sorumluluğu bireye
bırakılmalıdır
D) Rehberlik otoriter ve koruyucu tutum ile
bağdaşmaz
E) Karşılıklı anlayış ve saygı herzaman geçerlidir
17. Aşağıdakilerden hangisi ilkelerinden biri değildir?
rehberliğin temel
A) Her birey seçme özgürlüğüne sahiptir
B) Rehberlik hizmetlerinin odağında okul vardır
C) Rehberlik hizmetleri tüm öğrencilere yöneliktir o
D) Rehberlik hizmetlerinde toplumsal .gj
sorumluluklar ihmal edilemez £
E) Rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin §
yürütülmesinde bilimsellik esastır ©"
18. Aşağıdakilerden hangisi kendini
gerçekleştirmekte olan bireyde bulunması beklenmez?
A) Başkaları hakkında olumlu düşünür.
B) Kendine ve başkalarına saygılıdır.
C) Gerçekçidir, kim olduğunun ve ne
olabileceğinin farkındadır.
D) Geçmişten çok geleceğe dönüktür.
E) Çabuk karar verir, korkusuzdur risk almaktan
korkmaz.
CEVAP ANAHTARI
1.D 2.A 3. B 4.C
5. D 6. B 7.A 8. E
9.A 10. E 11.C 12. D
13. C 14. C 15. D 16. A
17. B 18. E
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
97
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
1. Aşağıdakilerden hangisi rehberliğin ilkelerinden birisi degildir? (2001 KMS)
A) Tüm bireylere açık olması
B) Öğüt vererek gerçekleştirilmesi
C) Eğitimin ayrılmaz bir parçası olması
D) Her bireyin değerli olduğuna inanılması
E) Hizmetlerin bir bütün olması
(1) Rehberlik demokratik ve insancıl bir yaklaşıma
dayanır.
(2) Rehberlik bireye dönüktür ve ona değer verir.
(3) Rehberlik bireyin bir bütün olarak tüm
kapasitelerini kendine en uygun düzeyde
geliştirmeyi esas alır.
(4) Rehberlik tüm eğitim programının ayrılmaz ve
tamamlayıcı biryanını oluşturur.
(5) Rehberlik gönüllülüğe ve işbirliğine dayanır.
(6) Rehberlik insanın yaşamının her döneminde
gerek duyulabilen sistemli ve profesyonel bir
yardım hizmetidir. (Kepçeoğlu, 2001, s.20).
Rehberliğin ilkeleri özetle yukarıda sıralanmıştır.
Ancak rehberlik asla bir öğüt verme hizmeti
olamaz. Rehberlik bireye yollar göstermek ve bu
yollar arasından uygun kararlar vermesine
yardımcı olmaktır, yani bireyin sorunlarla başa
çıkabilme gücünü geliştirmektir.
(Cevap B)
Kendini gerçekleştirmekte olan bireyin taşıdığı özellikler, aslında psikolojik sağlığı yerinde olan çağdaş insanda bulunması gerekli özelliklerdir. Kendini gerçekleştirmekte olan birey daha yeterli bir kişiliğe sahiptir; daha verimlidir. Kim olduğunu gerçekçi bir gözle algıladığı gibi kim olabileceği hakkında daha tutarlı bir görüşe sahiptir. (Kepçeoğlu, 2001, s: 15) Kendini gerçekleştirmiş insan; kendini tüm yönlerîyle kabul eder ve geliştirir, bulunduğu toplumun değerlerine uyum sağlar, benliğini tehdit eden tehlikelerin bilincindedir ve bunlara karşı mücadele eder. Ayrıca kendini gerçekleştirmiş birey eleştirel düşünme becerisini geliştirmiştiryani olayları farklı açılardan görebilir. A seçeneğinde belirtildiği gibi doğru kararların sadece yetişkinler tarafından verildiğini düşünmek tek boyutlu bir düşünmedir ve kendini gerçekleştirmiş bir bireyin özelliği değildir.
(Cevap A)
2.
Aşağıdakilerden hangisi, kendini gerçekleştirmiş bir bireyin özelliği degildir? (2001 KMS)
A) Sadece yetişkin ve kültürlü kişilerin doğru karar
verebileceklerini düşünmek.
B) Dış dünyayı ve diğer insanları oldukları gibi
kabullenmek.
C) Bir konunun farklı biçimlerde de ele alınabileceği
görüşünde olmak.
D) Tüm insanların eşit değerde olduğuna inandığını
ortaya koymak.
E) Sorunları kişiselleştirmeden, nesnel bir biçimde
ele alabilmek.
3. Aşağıdaki ifadelerden hangisi rehberliğin temel amacını ortaya koyar? (2001 KMS)
A) Bireyin çeşitli özellikleri hakkında bilgi toplamak
B) Bireyin ihtiyaçlarını belirleyip okulun yakın
çevresini buna göre düzeniemek
C) Bireye ne yapması gerektiğini söylemek
D) Bireyin kendisini tanımasına, çevresindeki
olanakları fark etmesine yardımcı olmak
E) Bireyin sorunlarını belirlemek
98-
-PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK.
Rehberlik çalışmaiarı ile erişilmek istenen bir sonuç olarak, rehberliğin amacı bireyin kendini gerçekleştirmesine yardım etmektir. (Kepçeoğlu, 2001, s. 14) Kendini gerçekleştirme basit bir sonuç değildir. Kendini gerçekleştirme bir süreçtir ve yaşam boyu devam eder. Kendini gerçekleştirme sürecinde bulunan birey kendini akılcı bir şekilde değerlendirir, çevresinin farkındadır, çevresinin olanaklarını iyi kullanır. Kendini gerçekleştirmekte olan birey kendine ve çevresine saygı duyar, kendini olduğu gibi kabul eder ve duygularını açıklamaktan kaçınmaz. Rehberliğin amacı asla birey hakkında bilgi toplamak değildir topladığı bilgileri bireyin kendisini tanıması ve farkındalığını arttırması için kullanmaktır. Rehberlik bireye ne yapacağını söylemek ya da öğüt vermek değil bireye seçenekler sunmak ve bunlar arasından kendisi için uygun olanı seçebilecek düzeye ulaştırmaktır.
(Cevap D)
4. Öğretmen - öğrenci ilişkisinin sağlıklı olabilmesi için aşağıdakilerden hangisi gerekli dcgildir? (2002 KPSS)
A) Öğretmenin içten ve samimi olması
B) Öğretmenin olaylara öğrencilerin bakış
açısıyla bakabilmesi
C) Öğretmenin, başarılı olsun olmasın tüm
öğrencilere eşit ölçüde değer vermesi
D) Öğretmenin, öğrenme - öğretme etkinliklerinde
öğrencilerin gereksinimlerini göz önüne alması
E) Öğretmenin öğrenim düzeyinin velileriyle eşit
olması
>
UJ
Türk Eğitimi'nin genel amaçlarından biri "beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere sahip, yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler yetiştirmektir".
Bu amaç, hangi nitelikteki bir rehberlik anlayışı
ile ifade edilebilir? (2003 KPSS)
A) Önleyici
B) Gelişimsel
C) Problem odaklı
D) Araştırıcı
E) Bilgilendirici
Rehberlik hizmetlerini kriz ya da problem durumlarına çözüm bulmak olarak gören klasik yaklaşımlara bir tepki olarak ortaya çıkan gelişimsel rehberlik yaklaşımına göre, bireylerin hayatlarının her döneminde başarmaları gereken bir takım gelişim görevleri vardır. Bireylere verilecek rehberlik yardımının amacı bu gelişim görevlerini başarıyla tamamlamalarını kolaylaştırmak ve desteklemektir. (Kuzgun 1988) Bireylerin gelişim görevlerini yerine getirmesine yardımcı olmaktır.
Gelişimsel rehberlikte amaç, öğrencinin bedensel, zihinsei, duygusal ve sosyai açıdan sağlıklı ve dengeli gelişmelerine yardımcı olmaktır. Bu amaç soruda belirtilen milli eğitimin amacıyla uyuşmaktadır.
(Cevap B)
Sınıfta olumsuz bir davranış olan hırsızlık meydana gelmiştir.
Öğretim hizmetlerinin daha verimli verilmesi muhakkak veli öğretmen işbirliğine dayanır. Ancak bu işbirliğinin etkili olması için velilerin öğrenim düzeylerinin öğretmenle eşit olması gerekmez. Öğretmen tüm veiileriyle aynı derecede ilişki geliştirebilmelidir.
(Cevap E)
Ögretmen aşağıdaki sorulardan hangisini yöneltirse açık-uçlu soru olur? (2004 KPSS)
A) Kimyaptı?
B) Ali sen mi yaptın?
C) Bu kötü bir olay. Bu olay nasıl gerçekleşti?
D) Kimgördü?
E) Yapan belli mi?
-EGITIM BIUMLERL
99
Açık uçlu sorular cevaplayıcıya cevaplama özgürlüğü tanır. Açık uçlu soru cevabının direkt olarak belli olmadığı; evet, hayır, var, yok vb gibi direkt bir cevabı olmayan sorulardır. Kapalı uçlu soruların cevabı kısa, net ve bellidir. Kim yaptı? Ahmet, Mehmet, Ayşe vb., Ali sen mi yaptın? Evet ya da hayır, Kim gördü? Fatma, Mehmet vb., Yapan belli mi? Evet belli ya da hayır belli değil. Görüldüğü gibi A,B>D ve E seçeneklerindeki soruların cevaplan kısa net ve bellidir uzun uzadıya anlatılacak bir şey yoktur. Fakat C seçeneğindeki soru cevaplayıcının cevabı istediği gibi organize etmesine imkan verir. Cevaplayıcı bu soruyu istediği gibi yanıtlayabilir.
(Cevap C)
9.
Bireyin olumsuz deneyimleri birey açısından tecrübe olarak değerlendirilmelidir. Bu bireyin her karşılaştığı sorunda yeni baş etme becerileri geliştirmesini sağlar. Yeni becerilerin kazanılması ise onun gelişimine ve uyumuna yardımcı olur. Cevap D seçeneğidir.
(Cevap D)
Aşağıdakilerden hangisi rehberlik tanımındaki ortak öğelerden birisi değildir? (2005 KPSS)
A) Profesyonel bir süreçtir
B) Bireye dönük bir hizmettir
C) Amaç bireyin kendini gerçekleştirmesidir
D) Biryardım sürecidir
E) Öğüt verme vardır
7. Aşağıdakilerden hangisi öz saygısı yüksek olan bir bireyi betimlememektedir? (2004 KPSS)
A) Kendine güvenen
B) Duygularını açığa vurabilen
C) Riski göze alabilen
D) Kendini değerli bulan
E) Savunma mekanizmalarına başvuran
"to
cc aı
Q
'tc
Ui
Öz saygısı yüksek bireyin özellikleri: Kendi ve "^ başkaları hakkında iyi düşüncelere sahiptir, gerçekçi 'E bir benlik kavramına sahiptir, yaratıcıdır, kendini >~ kabul eden bir yapıya sahiptir, duygularını dile getirmekten çekinmez ve risk almaktan korkmaz. Savunma mekanizmaları insanların sorunlarla başa çıkmak için kullandıkları süreçlerdir. Ruh sağlığı yerinde olan insan savunma mekanizmalarını çok az kullanır.
(Cevap E)
Günümüzde benimsenen çağdaş rehberlik anlayışının temelini oluşturan ve her biri önemli bir kavrama işaret eden bazı anahtar sözcükler dikkati çekmektedir. Bunlar arasında "süreç", "yardım", "birey", "kendini anlaıma", "seçim yapma", "uyum sağlama", "kendini gerçekleştirme" gibi sözcüklere sık rastlanmaktadır. (M. Kepçeoğlu, Psikolojik Danışma ve Rehberlik, s.11) Rehberlik bireyin kendini gerçekleştirmesi, çevresine uyum sağlaması için verilen bir yardım sürecidir. Rehberlik anlayışında öğüt verme, ne yapacağını söyleme, onun yerine kararlar verme, yargılamayoktur.
(Cevap E)
8.
Rehberlik anlayışı açısından bireyin olumsuz deneyimleri, aşağıdakilerden hangisi için önemli bir fırsat oluşturabilir? (2004 KPSS)
A) Yanılgıya düşmeme
B) üderolma
C) Kendini kanıtlama
D) Gelişme ve uyma
E) Başkalarıyla mücadele etme
10. Aşağıdakilerden hangisi PDR'de her bireyin kendini gerçekleştirmeyi amaçlamadığını gösteren uygun bir seçenektir? (2005 KPSS)
A) Öğrenciye alacağı kararlarda yardımcı olmak
B) Her birey doğuştan gizilgüçlerini
gerçekleştirme eğilimine sahiptir
C) Öğrencilerin topluma uyumlu bireyler
olmalarını sağlamak
D) Bireylerin verecekleri kararlara saygılı olmak
E) Her alanda bireysel gelişimi desteklemek
100-
-PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK-
Kendini gerçekleştirme günümüzde Rehberlik ve Psikolojik Danışma ile ilgili tüm hizmetlerin aımacı olarak görülmektedir. Hümanistik psikolojinin ortaya attığı bu kavramın temelinde h9r bireyin değerli olduğu yatmaktadır. Kendini gerçekleştirme insan davranışlarına yön veren ana güdü olarak görülmüştür. Her birey kendini gerçekleştirme amacı ile yaşar yani gizil güçlerini geliştirme eğilimindedir.
(Cevap B)
12. Aşağıdakilerden hangisi gelişimsel rehberlik anlayışının özelliği değildir? (2005 KPSS)
A) Bireyin her yönden kendini geliştirmesine
yardım edilmelidir
B) Bireylerin gelişim görevlerini
gerçekleştirmesine ilişkin yardımları içerir
C) Kendini gerçekleştirme hizmetlerin
temelindedir
D) Bireylere gelişim sürecinde destek olunmalıdır
E) Sadece problemi olan öğrenciye yönelik
hizmet verilmelidir
11. Aşağıdakilerden hangisi öğrenci kişilik hizmetlerinin amaçlarından birisi değildir? (2005 KPSS)
A) İhtiyacı olan öğrencilere sosyal yardımda
bulunmak §
B) Öğrencilere sağlık hizmetleri sunmak .«?
C) Psikolojik danışmanlık hizmetlerinde "-!
bulunmak §
D) Bireylerin gizilgüçlerini geliştirmek ö
E) Bireysel farklılıkları ortadan kaldırmak 5
ÇÖ2ÖM:
Öğrenci kişilik hizmetleri genellikle öğrencilerin barınma, beslenme, sağlık, serbest zamanları değerlendirme gibi ihtiyaçlarını giderecek yardımlar yanında, onların gizilgüçlerini geliştirme, yetenek ve ilgilerine uygun okul ve meslek seçme, insanlarla daha iyi ilişkiler kurabilme gibi, kişilik gelişimleri ve uyum sorunlarının çözümü için onlara yapılacak yardımı kapsamaktadır. Öğrenci kişilik hizmetlerinin amacı, öğrencinin eğitim ortamından en yüksek düzeyde yarar sağlayabilmesi için gerekli olanakları hazırlamak ve var olan engelleri kaldırmaktır. (Y. Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danışma, s. 3) Öğrenci kişilik hizmetleri bireysel farklılıkları kaldırmayı amaçlamaz, amaç bireysel farklılıklarla bireylerin kabulüdür.
(Cevap E)
Rehberlikte gelişimsel yaklaşım, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin, program ya da meslek seçimi sorunları ile sınırlandırılmasına ve bunalım durumiarında düzeltici, çare bulucu yardımlar sağlamaya ağırlık vermesine bir tepki olarak gelişmiştir. Gelişimsel rehberlik bireyi sürekli gelişim halinde olduğu bir gelişim basamağını başarı ile geçirenierin daha sonraki gelişim basamağının gelişim görevlerini daha lyi başaracağı gerçeğine dayanmaktadır. (Y. Kuzgun, Rehberlik ve Psikolojik Danışma, s.19) Gelişimsel rehberiik rehberliği sadece sorunu olan öğrencilere sunulan hızmetler olarak değil tüm bireyiere sunulması gereken bir hizmet oiarak görmektedir.
(Cevap E)
-EGITIM BILIMLERI
101
SINIFYONETIMI SınıfYönetlml
Sınıf yönetimi; öğrenme için uygun ortamın sağlanması ve sürdürülmesidir. Öğretmen tarafından öğrencilerin önündeki çalışma engellerinin ortadan kaldınlması, öğretim zamanmın uygun kullanılması, etkinliklere öğrencilerin katılımının sağlanması ve zamanın yönetilmesidir.
Sınıf yönetimi, etkili bir öğrenme sürecinin gerçekleştirilmesi amacıyla sınıf etkinliklerinin öğrencilerle birlikte öğrenciler için yönetilmesidir. Diğer bir ifadeyle, öğrenmenin gerçekleştiği bir çevrenin oluşturulabilmesi için gerekli olanak ve süreçlerin, öğrenme düzeninin ve öğrenme ortamının sağlanması ve öğrenme kurallarının belirlenerek işletilmesidir.
Sınıf yönetimi, eğitim yönetimi sürecinin ilk ve temel basamağıdır. Sınıf yönetimi, sınıf yaşamının bir orkestra gibi yönetilmesidir. Öğrenci başarısını etkileyen değişkenlerden biri de sınıf yönetimidir. Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar kadar sınıfın iyi yönetilip yönetilmediği de öğrenci başarısını etkilemektedir.
1. SINIFIN ÖZELLİKLERİ
Sınıf ortamında alınan kararlarda sınıfın bazı özelliklerinin dikkate alınması gereklidir. Sınıfın kendine özgü özeilikleri şunlardır:
a) Çok boyutluluk: Sınıfta meydana gelen olaylar
genellikle çok boyutludur. Sınıfta aynı anda birçok
olay meydana gelmektedir.
b) Eşzamanlılık: Sınıfta aynı anda birçok şey
meydana gelmektedir.
c) Çabukluk: Sınıfta meydana gelen olaylar hızla
gerçekleşir, ara vermez. Sieber, öğretmenlerin
saatte ortalama 16, günde 87, yılda tahminen
16.000 kez öğrencinin gözlenebilen davranışını
değerlendirdiklerini, onlara tepki gösterdiklerini
belirtmiştir.
d) Öngörülemezlik ve Açıklık: Sınıfta meydana
gelen olaylar sık sık önceden bilinmeyen ve tahmin
edilemeyen olaylardır. Sınıfta öğretmen-öğrenci
ilişkisi açıktır.
e) Tarih: Zamanla sınıfın bir geçmişi ve tarihi oluşur.
2. ETKİLİ SINIF YÖNETİMİNİN İLKELERİ
1. Öğrencilerle iyi ilişkiler kurma ve geliştirme:
Öğrencilerin isimlerini öğrenmek, onları hem ders içinde hem de ders dışında tanımaya çalışmaktır. Öğrencilerle iyi ilişkiler geliştirmek, onlara genel, klişeleşmiş tepkiler vermekten çok, kişisel özelliklerine göre tepki vermektir.
2. Yeterli hazırlanma: Ders araç ve gereçlerini
rahat kullanmak, bunları, kullanılacak yönteme göre
düzenlemek ve eksiksiz sağiandığından emin
olmaktır.
3. Ders esnasında eğitim araç-gereçlerinin ve
öğrenci çalışmalarının örgütlenmesi: Bütün sınıf
ve grupların katılacağı ya da bireysel nitelikteki
çalışmaların ne zaman ve nasıl yapılacağının
belirlenmesi, sınıf içi ve dışı hareketlerin farkında
olma, öğrenme etkinliğinin gerçekleştiği ortamı iyi
tanıma ve etkili biçimde kullanmaktır.
4. Özel pedagojik yeterlilikler: Öğrencilerle empati
kurarak, onların sorgulama ve açıklama yetenekleri
geliştirilmelidir.
5. Öğretmenin kişisel özellikleri: Öğretmenin
kendisini etkili biçimde sunabilmesine ilişkin
niteliklerdir.
3. SINIF YÖNETİMİNDE ÖĞRETMENİN ROLÜ
Öğretmenin sınıf ortamındaki görevi; öğrencilerde hedefler doğrultusunda istendik davranış değişikliklerini meydana getirmektir. Sınıf yönetimi; öğretimin ve öğrenci davranışiarının yönetilmesini, öğrenme aktivitelerinin planlamasını, aktiviteler arası geçişi, sınıfın fiziksel düzeninin organizasyonunu, öğrenme materyallerinin hazırlanmasını, sınıf içi etkinliklerin ve hazırlıkların kontrol edilmesini, sınıf
102-
-SINIF YONETIML
prosedürü ve rutin işlerin yapılmasını, zamanın etkili kullanımını, sınıftaki çalışma koşullarının geliştirilmesini, öğretimi engelleyici unsuriarın ortadan kaldırılmasını öngören faaliyetlerden oluşur.
Öğretmenin eğitimsel/öğretimsel iiderliği; öğrencilerin başarılarını artırıcı, istendik davranışları göstermesine yönelik gerekli önlemleri alması anlamına gelmektedir.
Bir öğretim liderinin en önemli görevi, öğrenciler için bir öğrenme çevresinin oluşturulmasıdır. Öğretim çevresini oluşturma ve yapılandırma rolü, öğretim liderliğinin temelini oluşturmaktadır. Okulda öğretim lideri olarak öğretmenin;
a. Sınıfın akademik amaçlarının
gerçekleştirilebilmesi için gerekli kaynakları
sağlaması,
b. Öğrenci başarısını yükseltmeyi temel amaç
olarak belirlemesi,
c. Öğrenci merkezli öğretim yöntemleri ve
yaklaşımlarını savunması,
d. Öğretim uygulamalarının geliştirilip
yönlendirilmesi için öğretim ve program konuları
hakkında bilgi ve beceriye sahip olması,
e. Bireylerle, küçük ya da büyük gruplarla
iletişimde etkili olması,
f. Öğrenci başarısına yönelik sınıfta işbirlikçi bir
çalışma ortamı sağlaması ve takım çalışmasını
gerçekleştirmesi,
g. Sınıf toplumu duygusu ve bilincini öğrencilere
aşılaması,
h. Dış dünya ile bağlantıyı sağlayan lider olması, yeni araştırmaları ve fikirleri okula getirmesi ve öğrencileriyle paylaşması,
i. Okul içinde ve dışında, okulun bütün olarak fiziksel ve felsefi açıdan ne olduğunu personel, öğrenci ve velilerin gözünde görülebilir bir hayal (resim) olarak yaratabilmesi için vizyoner bakış açısına sahip olması gerekmektedir. Öğretmenler, öğrencilerin sınıfta karar alma sürecine katılımına izin vermeli ve yapılan hataları anlayışla karşılamalıdır. Sürekli gelişen bir sınıf kültürü yaratmak için, öğretmenler öğrencilere güvenmeli ve onların ilgi alanı içerisine giren konularda, sorumlu olmalarını sağlayacak karar verme yetkisini aktarmalıdır. Öğretmen sınıfta iyi bir takım lideri ve yetki aktarıcısı olmalıdır. Sınıf yönetiminin başarıyla
uygulanabilmesi için öğretmenlerin takımla karar alma süreci yaklaşımını kullanması gerekir.
4. SINIF YÖNETİMİNİN BOYUTLARI
Sınıf yönetimi etkinliklerini beş temel boyut altında toplamak mümkündür.
1. Fiziksel Düzen (Fiziksel Ortamın Yönetimi):
Sınıf ortamının fiziksel çevresine ilişkin faktörler görsel, işitsel, ısınma faktörleri, mekânsal ve kişisel alan faktörleri olmak üzere sınıflandırabilir (Öğrenci sayısı, ısı, ışık, renk, gürültü, temizlik, görünüm, estetik, oturma düzeni).
1-16 öğrenci : Küçük sınıf
16-25 öğrenci : Orta büyüklükte sınıf
25-üstü öğrenci : Büyüksınıf
Sınıfta ışık düzeyinin çok düşük ya da yüksek olması öğretmenin ve öğrencinin işini güçleştirir, gözü yorar, dikkatsiziik ve sinirlilik yapar. Sınıfta oda sıcaklığı (20 derece civarlarında) olması gerekir. o Gürültü, çoğu öğretmenin duyarlı olduğu bir .52 konudur. Sınıf için liseye kadar sıcak renklerden ^ sarı, pembe, şeftali rengi, lise ve sonrasında mavi § ve mavi-yeşil tonları önerilmektedir. Sınıfta oturma ^r düzeninin küme ya da U şeklinde olması karşılıklı >- etkileşimi kolaylaştırır. Öğretmenin öğrenciyle etkileşime girmesini gerektiren çok özel bir durum yoksa öğretmenin, öğrencinin kişisel alanına girmemesi gerekir (Yakın kişisel alan 45-75 cm arasındadır).
Etkili sınıf yönetimi konusunda yapılan çalışmalar, iyi bir sınıf düzenlemesinin dört temel anahtarı
olduğunu vurgulamaktadır:
a. Trafiği yoğun alanlar rahatlatılmalıdır:
Öğretmen masası, öğrenci sıraları, kapı, kitaplık ya da öğretim materyallerinin bulunduğu yerler trafiği yoğun alanlardır. Bu alanlar olabildiğince birbirinden uzak planlanmalıdır.
b. Öğretmen bütün öğrencileri kolayca
görmelidir: Öğrenciler sıralarında çalışırken,
öğretmen sunu ya da gösterim yaparken bütün
öğrencilerini kolayca görebilmeli ve onlarla göz
teması kurabilmelidir. Böylece öğretmen, desteğe
gereksinim duyan öğrenciye kolayca ulaşabilecektir.
Öğretmenin öğrenciyi kolayca görebilmesi, etkili
sınıf yönetiminde büyük bir adımın atılması
demektir.
-EGITIM BILIMLERI-
103
c. Sık kullanılan materyallere kolay ulaşılmalıdır:
Öğretmen ya da öğrencilerin sıkça kullandığı materyallere kolayca ulaşılması, planlanan etkinliğin zamanında başlayıp bitirilmesini sağlar.
d. Öğrenciler öğretimsel sunumları rahatlıkla
görebilmelidir: Öğrenciler sıra ya da sandalyelerini
çevirmeden, arkaya ya da yana dönmeden,
yerlerinde otururlarken öğretmenin sunumunu,
tahtayı, haritayı, tepegözü ya da kullanılan başka bir
aracı rahatlıkla görebilmeli ve izleyebilmeüdirler.
Araştırmalar küçük okullarda kişiler arası ilişkiler,
öğrenci-öğretmen etkileşiminin, program ve öğretim
uygulamaları daha iyi yürütülmektedir. Küçük
okullarda öğrenci başarısı ve öğretmen morali
yüksek düzeydedir. Disiplin problemi
yaşanmamaktadır. Küçük sınıflarda öğrenci başarısı
yükselmektedir.
2. Plan ve Program Etkinlikleri (Yıilık, Ünite,
Ders, Günlük Planları) (Öğretimin Yönetimi)
Hedefler esas alınarak yıllık, ünite, günlük ve ders planlarının yapılması, kaynakların belirlenip dağılımının sağlanması, iş ve işlem süreçlerinin belirlenmesi, eğitim araç-gereçlerinin sağlanması, yöntemin seçilmesi, öğrenci özelliklerinin belirlenmesi, gelişimlerin izlenmesi ve değerlendirilmesi, öğrenci katılımının düzenlenmesi etkinliklerini içerir.
3. Zaman Düzenine Yönelik Etkinlikler (Zaman
Yönetimi) (Akademik Takvim, Ders Süreleri vb.)
Etkili öğretim; öğrenmeye ayrılan zamanın çokluğuna ve etkili kullanımına bağlıdır. Sınıf içinde geçirilen zamanın, çeşitli etkinliklere dağılımı, zamanın ders dışı ve bozucu etkinliklerle harcanmaması, sıkıcılığın önlenmesi, öğrencinin zamanının çoğunu okulda-sınıfta geçirmesinin sağlanması, devamsıziığın önlenmesi bu boyut içinde değerlendirilmelidir.
4. İlişki Düzenlemeleri (İlişki Yönetimi)
(Öğretmen-Öğrenci İlişkisini Belirleyen
Kuralların Belirlenmesi ve Uygulanması):
Sınıf kurallarının belirlenip öğrencilere benimsetilmesi, sınıf yaşamının kolaylaştırılmasına yönelik öğrenci-öğrenci, öğrenci-öğretmen ilişki düzenlemeleri bu boyut içinde incelenir. Sınıf içi iletişimde, genel olarak, kaynak öğretmendir. Öğretmen ve öğrenci arasındaki ilişkiler, iletişimde kaynak-alıcı arasındaki ilişkilerle benzerdir. Sınıf içi iletişimde kaynağın diğer bir deyişle öğretmenin
iletmeye çalıştığı mesajiar programda belirtilen ve öğrencilerin kazanması istenilen yeterliklerdir. Bu yeterlikler bilgi, beceri ve tutum düzeyinde olabilir. Öğrencilerin kazanması amaçlanan bu yeterlikler, iietilerin üretilişi, aktarılışı ve alınışındaki başarı oramnda geliştirilebilecektir. Öğretmen kaynak olarak mesajları öğrencilerin anlayabileceği biçimde harmanlar ve onlara iletmeye çalışır. Öğretmenin sınıf içi iletişimde oldukça dikkatli olması gerekmektedir. İletmeye çalıştığı mesajlar öğretmenin istediği biçimde algılanmayabilir. Bu durumda iletişim tam olarak gerçekleşmiş olmaz. Öğretmenin, sınıf içi iletişimi gerçekleştirebilmesi için, kaynak olarak öğrencisini diğer bir deyişle alıcıyı çok iyi tanıması gerekir.
İnsanın cümlelerine egemen olabilmesi için, konusuna egemen olması gerekir.
Lloyd GEORGE
Sınıf içi iletişimde öğrencilerin özelliklerinin ve ilgi duydukiarı konuların kaynak (öğretmen) tarafından bilinmesi aktarılacak bilgilerin (mesajların) daha kolay bir biçimde iletilmesini sağlayacaktır. Bu durum aynı zamanda kaynağın kanal seçimine de uygunluk sağlar. Sınıf içi iletişimde alıcı öğrenci olurken genel iletişim süreci düşünüldüğünde kaynak ile alıcı daimi olarak yer değiştirmektedir. Öğretmen çeşitli mesajları öğrencilere gönderirken bazı durumlarda öğrenciler de öğretmenlere mesajlar gönderirler. İletişim süreci dinamik olduğundan sınıf içi iletişimde ve genel olarak iletişimin olduğu hemen hemen her ortamda kaynak ile alıcı arasında iki yönlü bir ileti akışı görülür. Kaynak bazen alıcı, alıcı ise bazen kaynak durumunda bulunabilir. Dönüt, iletişim sürecinde tarafların kendilerini ve birbirlerini biçimlendirmede kullanabilecekleri bir araçtır.
Sınıf içerisinde dönüt verme yöntemleri:
• Öğretmenin sözlü dönütü: Konuyu çok güzel
açıkladın. Konuya bir de şu boyuttan bakalım!
• Öğretmenin yazılı dönütü: Değerlendirme şekli
(Not), küçük uyarıcı notlar vb.
• Öğrencinin öğrenciye dönütü,
• Öğrencinin kendisini değerlendirmesi,
• Öğrenciden öğretmene dönüt.
İletişim sürecinde "dönüt", alıcıdan kaynağa yönelen bir mesajdır. Dolayısı ile mesaj öğesi için belirtilen özelliklerin tümü "dönüt" için de geçerlidir.
104-
-SINIF YÖNETİMİ-
ÇOZUMLU KAVRAMA TESTİ
5. Davramş Düzenlemeleri (Öğrenci Davranışlarınm Yönetimi):
Sınıf ortamının istenen davranışı sağlayabilir hale getirilmesi, olumlu sınıf ikliminin oluşturulması, sorunların ortaya çıkmadan önce tahmin edilmesi yoluyla, istenmeyen davranışların önlenmesi, sınıf kurallarına uyumun sağlanması bu boyutta yer alan hususlardır.
İstenmeyen davranışların önlenmesi için; istenen davranışları öne çıkararak tekrarlanmasını sağlamak, pekiştirmek, istenen davranışları ödüllendirmek, öğrencilerin zayıf ve güçlü yönlerini tanıyarak onları geliştirmek gerekmektedir. Bunun için öğrenciyi istenen davranışlara yöneltmenin bir yolu; öğretmenin örnek, anlayışlı ve destekleyici davranmasıdır. Öğretmen, istenmeyen davranışı değil, istenen davranışı gündemde tutmalı ve öğretmen de bunun modeli olmalıdır. Bir davranışı istenmeyen yapan dört önemli ölçüt vardır:
• Çocuğun kendi öğrenmesiyle sınıftaki diğer
öğrencilerin öğrenmelerini kesen ve dersi bölen
davranış istenmeyen davranıştır (sınıfta gürültü
çıkarma),
• Antisosyal nitelikte davranış (başkalarının
eşyalarını izinsiz alma),
• Diğer öğrencilerin ve bireylerin güvenliğini
tehlikeye sokucu davranışlar ortaya koyma
(Okula kesici alet getirme)
• Okul araç-gereçlerine ve diğer öğrencilerin özel
eşyalarına zarar verme (okulun duvarlarına yazı
yazma, camları kırma). Sınıfta problem yaratan
öğrenciler dört tür istenmeyen davranış sergiler:
1. Davranış bozukluğu: Hırçınlık, uyumsuzluk vb.
hareketlerdir. Bu gruptaki öğrenciler çoğunlukla
otoriteye uymaz. Zaman zaman saldırgan olabilirler.
2. Uyum sorunları: Yeni ya da farklı durumlara
ayak uydurmada güçlük çekmedir. Farklı gruplardan
ya da kötü koşullarda yaşayan ailelerin çocukları bu
gruplarda yer alabilir.
3. Olgun olmama: Bilişsel ve duyuşsal yeniliklere
uyum sağlayamama halidir. Bu gruptaki öğrencilerin
dikkatleri zayıftır ve okul çalışmalarına ilgileri azdır.
4. Duygusal bozukluklar: Etkilere olumlu ve kabul
edilebilir tepki verememe halidir. Bu gruptaki
öğrenciler kızgın ve sinirlidir. Hiç beklenmedik
durumlarda stresli, saldırgan olabilirler ya da
korkaklık gösterebilirler.
Öğretmenin sınıfta dersin işlenmesi esnasında bütün öğrencileri görebileceği bir yerde durmaması, iletişim boyutunda aşağıdakilerden hangisine yol açar?
A) Göremediği öğrencilerin ders dışı etkinliklere
yönelmesi
B) Öğrencilerin içine kapanması ve okula
gelmemesi
C) Öğrencilerin kopya çekmeye yönelmesi
D) Okul eşyalarına zarar vermesi
E) Öğrencilerin kendilerini yalnız hissetmesi
Öğretmenin sınıfta bütün öğrencileri görebileceği, göz teması sağlayabileceği bir yerde durması sınıfı etkili yönetmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Göz îeması kuramadığı öğrenciler ders dışı etkinliklere yönelebilir.
(Cevap A)
Sınıfta eğitim-öğretim lideri rolünü üstlenen öğretmenin aşağıdakilerden hangi etkinliği yapması zorunlu değildir?
A) Sınıfın akademik amaçlarının
gerçekleştirilebilmesi için gerekli eğitim
materyallerini sağlaması
B) Öğrenci başarısını yükseltmeyi temel amaç
olarak belirlemesi
C) Öğrenci merkezli öğretim stratejileri, yöntemleri
ve teknikleri uygulaması
D) Okula gelir sağlayıcı faaliyetlerde bulunması
E) Eğitim - öğretim ve ders programları geliştirmesi
ve uygulaması
-EGITIM BILIMLERI-
105
Öğretim lideri olarak öğretmenin;
a. Sınıfın akademik amaçlarının
gerçekleştirilebilmesi için gerekli kaynakları
sağlaması,
b. Öğrenci başarısını yükseltmeyi temel amaç
olarak belirlemesi,
c. Öğrenci merkezli öğretim yöntemleri ve
yaklaşımları savunması,
d. Öğretim uygulamalarının geliştirilip
yöniendirilmesi için öğretim ve program konuları
hakkında bilgi ve beceriye sahip olması,
da büyük gruplaria
e. Bireylerie, küçük ya iletişimde etkili olması,
3. Aşağıdakilerden hangisi bir sınıfın iyi yönetildiğinin göstergesi değildir?
A) Boşa geçen zaman, karışıklık ve kesinti çok az
olur.
B) Öğrenciler, öğretmenin yönlendirdiği eğitim
etkinlikleriyle meşguldürier.
C) Öğrenciler kendilerinden beklenileni
yaptıklarında başarı duygusu hissetmezler.
D) Anlamlı ve işe yönelik bir sınıf atmosferi vardır.
E) Öğrenciler kendilerinden ne beklenildiğini
biliyordur.
İyi yönetilen bir sınıfta öğrenciler kendilerinden beklenileni yaptıklarında başarı duygusu hissederier. Sınıfta olumlu bir atmosfer ve işe yönelik bir hava vardır.
(Cevap C)
f. Öğrenci başarısına yönelik sınıfta işblrlikçi bir
çalışma ortamı sağlaması ve takım çalışmasını
gerçekieştirmesi,
g. Sınıf toplumu duygusu ve bilincini öğrencilere
aşılaması,
h. Dış dünya ile bağlantıyı sağlayan lider olması, yeni araştırmaları ve fikirleri okula getrrmesi ve öğrencileriyle paylaşması,
i. Okul içinde ve dışında, okulun bütün olarak fiziksel ve felsefi açıdan n9 olduğunu personel, öğrenci ve velilerin gözünd9 görülebilir bir hayal (resim) olarak yaratabilmesi için vizyoner bakış açısına sahip olması gerekrrrektedir.
j) Öğretmenler, öğrencilerin sınıfta karar alma sürecine katılımına izin vermeli ve yapılan hataları aniayışla karşılamalıdır.
k) Sürekli gelişen bir sınıf kültürü yaratmak için, öğretmenler öğrencilere güvenmeli ve onların ilgi alanı içerisine giren konularda, sorumlu olmalarını sağlayacak karar verm9 yetkisini aktarmalıdır. Öğretmen sınıfta iyi bir takım lideri ve yetki aktarıcısı olmalıdır.
Öğretim liderî oiarak, öğretmenin okula gelir sağlama görevi söz konusu değildir.
(Cevap D)
Öğretmenin eğitim-öğretim sürecinde alacağı kararlarda öncelikle aşağıdakilerden hangisini dikkate alması gerekir?
A) Veliler
B) Öğrenciler
C) Planlar
D) Program
E) Milli Eğitim Bakanlığı
Çağdaş eğitim anlayışında; öğretmenin alacağı kararlarda odak; öğrencidir. Öğrenci merkezli eğitimi hayata geçirmek esastır.
(Cevap B)
106-
-SINIF YÖNETİMİ-
5. Öğrencilerin sınıf içindeki etkinliklerini örgütlemek, öğretmenin hangi rolünü daha çok vurgulamaktadır?
A) Sınıf yönetimi
B) Mesleki rehberlik
C) Sosyalbeceri
D) Mesleki yardım
E) Düzenliolma
Sınıf yönetimi; öğrenme için uygun ortamın sağlanması ve sürdürülmesidir. Öğretmen tarafından öğrencilerin önündeki çalışma engellerinin ortadan kaldınlması, öğretim zamanının uygun kullanılması, etkinliklere öğrencilerin katılımının sağlanması ve zamanın yönetilmesidir.
Sınıf yönetimi, etkili bir öğrenme sürecinin gerçekleştirilmesi amacıyla sınıf etkiniiklerinin öğrencilerie birlikte öğrenciler için yönetilmesidir. Diğer bir ifadeyle, öğrenmenin gerçekleştiği bir çevrenin oluşturulabilmesi için gerekli olanak ve süreçierin, öğrenme düzeninin ve öğrenme ortamının sağlanması ve öğrenme kurallarının belirlenerek işletilmesidir.
(Cevap A)
Etkili öğretim; öğrenmeye ayrılan zamanın çokluğuna ve etkiii kullanımına bağlıdır. Sınıf içinde geçirilen zamanın, çeşitli etkinliklere dağılımı, zamanın ders dışı ve bozucu etkinliklerle harcanmaması, sıkıcılığın önlenmesi, öğrencinin zamanının çoğunu okulda-sınıfta geçirmesinin sağlanması, devamsızlığın önlenmesi zaman boyutu içinde değeriendirilmelidir. Öğretim süreci esnasında, planlama yapmak yerıne öncesinde planlama yapmak zaman kaybını önier.
(Cevap D)
Aşağıdakilerden hangisi sınıf düzenlenmesinde etkili boyutlardan biri deçjildir?
A) Öğrenci sayısı
B) Oturuşdüzeni
C) Isı
D) Öğretmenin ses tonu
E) Işık
Öğretmenin ses tonu iletişim sürecine özgü bir değişkendir.
(Cevap D)
6. Aşağıdakilerden hangisi sınıfta zaman kaybına yol açan nedenlerden biridir?
A) Öğretmenin ders ile ilgili araç-gereçleri önceden
hazırlaması
B) Öğretim etkinlikleri arasında kesintisiz geciş
yapmak
C) Ders içeriğinin kapsamına göre zamanı
planlamak
D) Öğretim süreci esnasında uygulamaları
planlamak
E) Öğrencilerin konu ile ilgili ön öğrenmelerini
dikkate almak
8. Öğretmenin dersin işlenmesi sürecinde yararlanılacak öğretme-öğrenme etkinliklerini belirlerken dikkat etmesi gereken en önemli özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Öğretmenin kontrolünü kolaylaştırıcı olması
B) Öğrencilerin hedef davranışı göstermesine
yardımcı olması
C) Sınıf düzeninde değişiklik yapmadan
uygulanabiür olması
D) Çok pahalı olmayan araçların kullanılmasını
gerektirmesi
E) Öğrencilerin ilgisini çekmesi
Öğrenme-öğretme sürecinde, öğretmenin yapacağı etkinlikler öğrencilerde hedeflenen davranış değişikliğinin kazandırılmasına yönelik olmalıdır.
(Cevap B)
-EĞİTİM BİÜMLERİ-
107
9. Öğretmenin dersin öncesinde plan yapması, bilgi kaynaklarını saptaması, öğretim yöntemlerini ve eğitim materyallerini belirlemesi, içeriği düzenlemesi ve özetlemesi, bunları öğrenciye aktarması sürecine öğrenme-öğretme sürecinde ne ad verilir?
A) Konuya giriş
B) Konunun sonuçlandırılması
C) Dersin işlenişi
D) Ara değerlendirme
E) Öğretim programı yapma
11. Aşağıdakilerden hangisi sınıf yönetimi ile ilgili doğru bir ifade degildir?
A) Öğrenci davranışlarına yapıcı ve açıklayıcı
dönütler verir.
B) Öğrencilerin başarılı yönierini ön plana çıkarır.
C) Öğrencilere isimleriyle hitap eder.
D) Sınıf kurallarını öğretmen tek başına kendisi
belirler.
E) Ders akışını bölen olaylara uygun şekilde
müdahale etme tekniklerini bilir ve kullanır.
Dersi işlemek, öğrenci ve öğretmenin öğrenme sürecinde birlikte yer almasıdır. Diğer bir ifadeyle, öğrenci merkezli eğitimi hayata geçirmektir. Dersi işlemek; planlamak, uygulamak ve değerlendirmektir.
(Cevap C)
10. Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin öğrenciler arasındaki bireysel farklılıkları dikkate aldığının bir göstergesi değildir?
A) Yöntemlerini belirlerken bireysel fa.rkhhkla.ri
dikkate alır.
B) Özel sorunları olanlarla ilgilenir
C) Bireysel öğrenme planları yapar.
D) Öğretme - öğrenme sürecini bireysel farklılıklara
göre düzenler ve çeşitlendirir.
E) Sınıfa yönelik toplu öğretim yöntemleri uygular.
Öğretmen öğrencilerin davranışlarıyla ilgili olarak beklentilerini yüksek tutmalı, öğrencilerin davranışlarını yapıcı olarak düzenlemeli ve ders akışını olumsuz yönde etkileyecek gelişmelere fırsat vermemelidir. Öğrencilerin kendi haklarını gözetmelerine, ancak başkalarının haklarına da saygılı olmalarına dikkat edebilmelidir. Davranışları yönetirken bireyse! farklılıkları dikkate alır. Öğrencilere karşı adil davranır. Kurallara uymanın eğitim yönünden gerekliliğini bilir. Sınıf kurallarını öğretmen öğrenciyle birlikte belirlemelidir.
(Cevap D)
Öğretmen sınıf içinde çok farklı ihtiyaç ve yetenekleri olan öğrencilerle karşı karşıyadır. Öğretmenin görevi bütün bu farklı ihtiyaç ve yetenekleri dikkate alarak etkinlikler düzenlemek ve başarıyı artırmaktır. Farklı ihtiyaçları tanımak ve karşılanmasına çalışmak etkili öğretimin bir boyutudur. Öğretim yaklaşımının belirlenmesi, içeriğin zenginleştirilmesi ve öğretim hızının ayarlanması önemli unsuriardır. Bütün bunları yaparken öğretmen rehberlik etmelidir. Öğretmen özel sorunları olanlara karşı kendi sorumluluklarının, kanunî yükümlülüklerinin, müdahale şekillerinin, değerlendirme yollarının bilincinde olmalı ve bireysel öğretim planları yapabilmelidir.
(Cevap E)
108-
-SINIF YÖNETİMl
CEVAPLI NU KAVRAMA TESTİ
1. Sınıfta öğretmenin bütün öğrencileri görebileceği bir yerde durmaması, öğrenme sürecinde aşağıdakilerden hangisine yol açar?
A) Göremediği öğrencilerin ders dışı etkinliklere
yönelmesi
B) Öğrencilerin içine kapanması ve okula
gelmemesi
C) Kopya çekmeye yönelmesi
D) Okul eşyalarına zarar vermesi
E) Argolu konuşması
4. Öğrencilerin sınıf içerisindeki davranışlarını istenmeyen davranış olarak adlandırabilmek için aşağıdaki ölçütlerden hangisini kullanamavız?
A) Davranışın öğrencinin kendisinin ya da sınıftaki
arkadaşların öğrenmesini engellemesi.
B) Davranışın öğrencinin kendisini ya da
arkadaşlarının güvenliğini tehlikeye sokması.
C) Davranışm okulun araç ve gereçlerine ya da
arkadaşlarının eşyalarına zarar vermesi.
D) Davranışın öğrencinin diğer öğrencilerle
sosyalleşmesini engellemesi.
E) Öğrencinin okul dışındaki boş zamanlarında spor
yapması.
2. Sınıfta problem yaratan öğrenciler dört tür istenmeyen davranış sergiler.
Aşağıdakilerden hangisi istenmeyen davranış türierinden biri değildir?
A) Davranış bozukluğu
B) Sınıfı sevme
C) Uyum sorunları
D) Olgun olmama
E) Duygusal bozukluklar
5. Aşağıdakilerden hangisi etkili sınıf yönetimi ile ilgili olarak iyi bir sınıf düzenlemesinin ölçütleri arasmda sayılmaz?
A) Öğretmen bütün öğrencileri kolayca görmelidir.
B) Sık kullanılan materyallere öğrenciler kolay
ulaşmalıdır.
C) Öğrenciler öğretimsel sunumları rahatlıkla
görebilmelidir.
D) Öğretmen masası, öğrenci sıraları, kapı, kitaplık
ya da öğretim materyallerinin bulunduğu
hareketiiliğin olduğu alanlar sınıf yönetimine
uygun düzenlenmelidir.
E) Sınıf oturma düzeninin ters L biçiminde olması
sağlanmalıdır.
3. Aşağıdakilerden hangisi sınıf yönetimi ve öğretim süreci arasındaki ilişkiyi doğru şekilde ifade etmektedir?
A) Sınıf yönetimi, öğretim süreci esnasında,
öğrenme için uygun ortamın sağlanması ve
sürdürülmesidir.
B) Sınıfı öğretmen yönetir.
C) Sınıf yönetimi, okul yönetim sürecinin bir
parçasıdır.
D) Sınıf yönetimi, konuya uygun strateji, yöntem ve
teknik seçmede önem kazanır.
E) Sınıf yönetimi, disiplin sorunlarının
önlenmesinde çok önemlidir.
6. Aşağıdakilerden hangisi sınıf içerisinde öğretmenin vereceği dönüt ifadelerinden biri olamaz ?
A) Konuyu çok güzel açıkladın.
B) Konuya bir de şu boyuttan bakalım!
C) Öğretmenim bunu şekille açıklayabilir misinız?
D) Açıklamaların güzel fakat bu konuyu farklı bir
şekilde ele alsak daha iyi olmaz mı!
E) Konuyla ilgili eklemek istediğiniz noktalar var mı?
-EĞİTİM BİLİMLERİ-
109
sınıf yönetimi
7. Aşağıdakilerden hangisi ilkelerinden biri deâildir?
A) Belirli öğrenciler üzerinde yoğunlaşılmamalıdır.
B) Kurallara uyan öğrencilere olumlu pekiştireç
verilmelidir.
C) Öğrencilere isimleriyle hitap etmelidir.
D) Sınıf kurallannı öğretmen tek başına kendisi
beliriemelidir.
E) Öğretmen ve öğrenci arasında karşılıkh güven
ve arkadaşlık ortamı yaratılmalıdır.
10. Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin zaman yönetimini etkili bir şekilde yaptığının bir göstergesi olarak ele alınamaz ?
A) Dersin bölümlerini zamanı dikkate alarak plânlar.
B) Öğrencilere ev ödevlerini sınıfta yaptırır.
C) Araç- gereç kullanımında zamanı dikkate alır.
D) Zamanı etkinliklere uygun şekilde dağıtır.
E) Değerlendirmeye zaman ayırır.
8. Aşağıdakilerden hangisi sınıfın etkiü bir şekilde yönetildiğini göstermez?
A) Öğretmenin derse plan yaparak girmesi
B) Sınıf kurailarının öğrencilerle birükte beürlenmesi
C) Öğrencilerin kendilerinden beklenileni
yaptıklarında başarı duygusu hissetmerneleri
D) Sınıf ergonomisinin öğrencilerin birbirleriyle
etkileşime girebilmesine olanak sağlaması
E) Öğrenme sürecinin sık sık kesilmemesi
'•(3
"5 Lü
11. Aşağıdakilerden hangisi öğretmenin öğrenciye verdiği "dönüt (geribildirim)" anlamına gelmektedir?
A) Öğrenciye, beklenen davranışı öğrenmek için
yapacağı hazırlıkları anlatma
B) Öğrenciye, gösterdiği davranışın doğru olup
olmadığını varsa eksik ve yanlışlarını bildirme
C) Öğrenciye, hangi davranışı nasıl
öğrenebileceğini gösterme
D) Öğrencilerin hazır bulunuşiuk düzeyini belirleme
E) Öğrenciyi, beklenen davranışı göstermeye istekli
hale getirmek için motive etme
9. Aşağıdakilerden hangisi sınıf ortamının kendine özgü özelliklerinden biri değildir?
A) Çok boyutluluk
B) Eşzamanlılık, Çabukluk
C) Tek yönlü iletişim
D) Öngörülemezlikve Açıklık
E) Tarih
12. Sınıf yönetimi etkili bir şekilde gerçekleştirildiğinde aşağıdakilerden hangisine olan ihiiyaç kendiliğinden enaza iner?
A) Velinin okula ilgisizliği
B) Eğitim materyallerinin kullanımı
C) Öğretmenin disiplin sağlamak için önlem aiması
D) Malzeme tüketimi
E) Veli toplantılarının süresi
110-
-SINIF YÖNETİML
ÇIKMIŞ SORULAR ve ÇÖZÜMLERİ
13. Aşağıdakilerden hangisi bir sınıfın iyi yönetilip-yönetilmediğinin göstergesi değildir?
A) Boşa g^çen zaman, karışıklık ve kesinti çok az
olur.
B) Öğrenciler, öğretmenin yönlendirdiği eğitim
etkinlikleriyle meşguldürler.
C) Anlamlı ve işe yönelik bir hava vardır ama aynı
zamanda sınıfın atmosferi hoştur.
D) Öğrenciler kendilerinden ne beklenildiğini
biliyorlardır.
E) Öğrenciler kendilerinden beklenileni
yaptıklarında başarı duygusu hissetmezler.
1. Aşağıdaki sınıf oturma düzenlerinden hangisinde öğrenci-öğrenci etkileşimi en üst düzeydedir? (2005 KPSS)
A) Geleneksel Sıra Düzeni
B) Küme Yerleşim Düzeni
C) U Biçimi Yerleşim Düzeni
D) Bireysel Yerleşim Düzeni
E) Ters L Biçimi Yerleşim Düzeni
CEVAPÂNAHTARI
1. A 2. B 3.A 4. LJJ
5. E 6.C 7. D 8. c
9. C 10. B 11.B 12 c
13 .E
o
ÜJ
Sınıfta oturma düzeninin küme ya da U şeklinde olması karşılıklı etkileşimi kolaylaştırır. Küme yerleşim düzeni yüzyüze ve grup etkileşimini sağlamak amacıyla daha uygun bir oturma düzenidir.
(Cevap B)
Yediiklim
KPSS Dergisi
yazar kadrosu
tarafından
hazırlanmış
Türkiye'nin
İLK ve TEK
profesyonel
KPSS
yapraktestserisi!
6ENEL
YETENEK
GENEL KÜLTÜR
YAPRAK TEST
SERİSİ
KİTAPÇINIZDAN VE DERSANENİZDEN ISRARLA İSTEYİNİZ...
Yediiklîm
Eğitim Bilimleri Dergisi
yazar kadrosu
tarafından
hazırlanmış
Türkiye'nin
İLK ve TEK
profesyonel KPSS
yapraktestserisi!
EGITIM
BİLİMLERİ
YAPRAK TEST
SERİSİ
Genel Dağıtım
Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti.
Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara
Tel.0312. 230 28 80-81 Faks:0312. 230 28 82
e-posta: asil@asilyayin.com.tr intemet:asilyayin.com.tr
^9 www.yediiklim.net I ^9 www.asilyayin.com.tr I ^9 www.yediiklim.com.tr I
KPSS BİZİM İŞİMİZ! DOĞRU KAYNAK = DOĞRU SONUÇ = KPSS DERGİSİ
YEDİIKLIM KPSS EGITIM BİLIMLEKI DERGISI ABONELİGİ 12 Savı x 4 YTL = 48 YTL
Nasıl Abone Olabilirim?
1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplanna yatınnız. 2- Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi araymız.
3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır.
NOT: 1- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU kitabımız hediye!
YEDIIKLIM KPSS GENEL YETENEK GENEL KULTUR DERGISIABONELIGI12 Savı x 4 YTL = 48 YTL
Nasıl Abone Olabilirim?
1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplanna yatınnız. 2- Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi arayınız.
3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır.
NOT: 1- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklim'den Sorularla ANAYASA HUKUKU ya da Sorularla BORÇLAR HUKUKU kitabımız hediye!
HER İKI DERGIYE BİRDEN ABONELİK! (12 Savı Eğitim + 12 Savı GYGK) x 4 YTL = 96 YTL
NOT: 1- Bu kampanyaya ilk 50 aboneye Yediiklitn'den Sorularla ANAYASA HUKUKU kitabımız hediye! NOT: 2- Bu kampanyaya katılan herkese Yediiklim'den 4 adet Deneme Fasikülü Hediye!
Nasıl Abone Olabilirim?
1- Abonelik ücretini aşağıda yazılı olan posta çeki veya banka hesaplanna yatınnız.
2- Adınızı ve adresinizi vermek üzere abone merkezimizi arayınız.
3- Aboneliğiniz tamamlanmıştır.
NOT: Yediiklim bu kampanya üzerinde değişiklik yapma hakkını saklı tutar! Kampanya Yediiklim'in isteği üzerine sonlandınlabilir!
Yediiklim Eğitim Bilg. Yayıncılık San. ve Tic. LTD. ŞTÎ. hesap numaralan:
1- POSTA ÇEKİ= 191 30 17 (Tüm postanelerden yatırabilirsiniz!)
2- AKBANK SİNCAN Şubesi, Şube Kodu: 139, Hesap No: 0081982
3- ANADOLU FİNANS SÎNCAN Şubesi, Şube Kodu: 38, Hesap No: 212985
4- GARANTt BANKASI StNCAN Şubesi, Şube Kodu: 465, Hesap No: 6298918
5- VAKIFBANK SÎNCAN Şubesi, Şube Kodu: 170, Hesap No: 00158 0072 8444 6916
6- tŞBANKASI SlNCAN Şubesi, Şube Kodu: 4282, Hesap No: 304210 678536
Yediiklim KPSS GENEL YETENEK GENEL KÜLTÜR ve Yediiklim KPSS EĞÎTİM BİLİMLERÎ dergilerimiz ASÎL YAYIN DAĞITIM tarafmdan
yayınlanacaktır.
Dergilerimiz geniş bir yazar kadrosu tarafından yaymlanacaktır. Doyurucu konu anlatımı, çözümlü ve cevaplı sorulann bulunduğu, tüm çıkmış sorulann
çözümleriyle sunulduğu dergimiz bir çok soruyu aynen yakalayacak ve tüm sorulan cevaplandırabilecektir. Dergimiz 2005 KPSS sınavı soruları da aynntılı
olarak incelenip, 2006 KPSS sınavında soru kaçırmayacak şekilde hazırlanmaktadır.
ABONE MERKEZİ (0.312) 276 98 77
EN GÜNCEL! EN KAPSAMLI! EN DOYURUCU!
NOTLAR:
1- Setimizi alan tüm abonelerimizin banka veya posta çeki dekontlannı saklamalannı öneririz. Ihtilaf halinde YEDÎÎKLÎM dekontun fotokopisini isteyebilir.
2- Dergiler ayda bir defa kargo (veya PTT) ile gönderilecektir. Kargo ücreti YEDİİKLİM tarafmdan ödenecektir. 3- Eğer abonenin bulunduğu yerde kargo şubesi yoksa, kargo adrese teslim yapamıyorsa, dergiler size en yakın kargo şubesinin bulunduğu yere gönderilir.
Kargo tarafından size telefonla haber verilir. 4- Hediyeler ilk dergi ile birlikte gönderilir. Eğer hediyenin basımı heniiz tamamlanmamışsa hediye ikinci sayı ile gönderilir.
Asil Yayın Dağıtım Ltd. Şti.
Fevzi Çakmak 1. Sokak No:22/A Kızılay/Ankara
www.yediiklim.net | w>m www.asilvavin.com.tr I B>1 www.vediiklim.com.tr I
e-posta: asil@asilyayin.com.tr internet:asilyayin.com.tr